Neden Amerika Amerika rüyası değilde, Amerikan Gerçeği? Aslında Amerika rüyası diye düşünmüştüm. Rüya gerçeğe dönüşünce fikrimi değiştirdim.
Ama her kesin rüyasıdır ve bu rüya gerçek olunca da tüm zenginliklerin yolu açılır.
İzlediğimiz flimlerden bilindiği kadarıyla Amerika kahraman ülkedir. film prodüksiyon enstitüsü o kadar gelişmiş bir ülkedir ki, kendi propagandalarını çok iyi yapabilyorlar. İnsanalrın beynini yıkamaktan geçer zira amerika kazanmadığı bir vietnam savaşını kazanmış gibi tanıtabiliyor. milyonlarca işsiz var. sağlık sigortası ya da emeklilik gibi bir güvenceleri yok. eğitim sistemleri de rezalet bütün okullar paralı. ama öyle filmler yaparlar ki insanlar gerçekten amerikayı dünya devi zanneder. amerika sadece çok havlayan bir köpek gibidir. çok ses çıkardığı için insanlar ondan korkar aslında yoktur böyle bir şey. sadece korku psikolojisi işte. şimdi insanlar amerikanın bütçesi bilmem kaç katrilyon dolar diyecekler ama hindistan da dünyanın en büyük ekonomisine sahip ülkeler listesinde 9. sırada fakat halk sefalet içinde. işte Amerika da da inanılmaz zengin adamlar var ama bu genel olarak halkın refah seviyesini yansıtmıyor. Flimlerde ki kadar olmasa da bazen flimleri bile aşan çok şey var bu rüyalar ülkesinde.
Bunun içinde başlığı Amerika Gerçeği diye değiştirdim. Size de bu gerçeği en inçe ayrıntıları ile ve ya en azından benim gördüğüm kadarını yansıtmak istiyorum.
Sizleri sıkmadan parça parça olarak kısa ve özet anlatımlar. yaşadıklarımı ve gördüklerimi yansıtacağım.
İyi okumalar..
ilk hicret.
Bugünden 2 sene önceydi sabah saatlerinde valizime son eşyalarımı koyup valizi kapattım. Hazırlanmak her ne kadar zor olsada bizi yolcu etmeye gelenleri gördükten sonra üzüntüyle karışık göz yaşlarına boğuldum. Son kez mahalleme ve evime bakıp, derin bir iç çektikten sonra havaalanına gitmek üzere evden ayrıldık, gelan aile fertlerinin yüzüne üzüntümden bakamıyordum. Yol boyunca birbirimizi teselli etme çabasındaydık.
Derin bir sessizlik vardı. Ne cesaret edip anneme sarılıp hakkını helal et diye biliyorum, ne başlayan pasaport kontrolündeki sıraya gide biliyordum. Zamanı gelmişti, benim için zorda olsa helalleştim. Pasaport kontrolü sırasınca telefonumla tüm yakınlarım ve arkadaşlarımla konuştum. Son kontrollerden sonra uçak bulutların üzerine çıktı. Bu yükseliş bir ülke masalarını bitiriyordu, ilk gurbet hayatımı başlatıyordu.
TEXSAS AUSTİN
Temmuz ayındaydık, 11 saat süren yolculuğumuzdan sonra Huston hava alanında bizi Austin den gelen yakınımız bizi karşıladı ve Austin gitmek için hava alanından ayrıldık. Hava alanının içi soğuk olduğunda dışarıda havanın ne durumda olduğunu bilmiyordum. Dışarı çıktıktan sonra tekrar içeri girmek istedim. Nefes alana aşk olsun dedik. Dayanılmaz derecede sıcaktı Huston.
Uzun yolculuklara dayanabilen biri olmadığım için arabaya biner binmez istifra ettim. Yarı uykulu halde halen amerikanın ne olduğunu çözmeye çalışırken. 2 saat daha sarsılarak yolculuk yaptıktan sonra, evimize geldik. daha bir hafta geceyi gündüze karıştırarak jetlak halinde gezdim.
Unutmadan bavul olayınıda aktarayım. Bavulumuz bir gün sonra elimize ulaştı. Aktarma sırasında sorunlar yaşandığı için. İsim ve adresi bileti aldığınız hava yollarının eşya kayıp bölümüne yazdırsanız olabildiğince hızlı bir şekilde adresinize gelecektir..
İlk Günün Nasıl Geçti?
Amerikaya ilk gelenlerin en çok zorlandığı kısım uykudur. Saat farkından dolayı alışmak oldukca zaman alıyor. Keşke her zorluk uyk kadar kolay aşılabilseydi. Buraya rahatlık ülkesi denilsede, rahatı kadar zorluklarınıda gördüm. Burada tanıdığımız biri olmasaydı daha farklı olabilirdi, çünkü tanıdığımız bize her konuda yardımcı oldu.
Tanıdığının sana faydası neydi?
En basit örnek, burada herkesin özel arabası olduğu için ulaşım çok zor oluyordu.
Telefon numarası almamızda yardımcı oldu, tabi telefon numarasının nereden alındığını bilmek gerek. Burada çok fazla telefon şirketi var ama ben sadece 2 tanesinin adını vereceğim. T-Mobil ve At&t mobil neden bunlarım ismini söylediğim diye soracak olursan. Amerikada en yaygın olan bunlardır, hemen hemen her yerde büroları mevcut.
Yeni bir numaraya sahip olur olmaz ilk işim arkadaşlarımı ve ailemi aramak oldu.
Uzun sözü kısası sabah harika bir kahvaltı yaptıktan sonra ilk misafirimizi bekledik. Öğlene doğru bizi austinde gezilecek yerlere götürecek rehber geldi. Austin çok büyük bir yerdi, tek başınıza gezmek zor olduğu için rehber eşliğinde, gezdik gördük. Dışarda normal zamanlarda yüreyen insanlar göremiyordum. Bunuda havanın oldukca sıcaklığına verdim. Ben yürümeyi çok sevdiğim için, havanın sıcaklığına hiç aldırış etmedim. Heleki yeni yerler göreceğim için ne deseler beni geri çeviremezlerdi. Rehberimiz sabırlı ve her konuyu detaylı bir şekilde anlatıyordu.
Austin konum olarak Kolorado nehrinin kıyısında yer alır
Rehberimizden, araba fiyatları, ev fiyatları, yol kurallarına, ehliyet ve alış verişine kadar. Herşeyi detaylıca öğrendim. Bu bilgiler olmazsa olmazlarımızdı.
Türk kültür merkezinden türk arkadaşların yaptığı faaliyetlerden de bir hayli haber vermişti. Gerçi bu haberlerin çoğu erkek kısmını ilgilendiriyordu ama bende bu sayede bir çok şey öğrenmiş oldum.
Rehberin anlattığı iki konu beni her zaman güldürmüştür. Bunlardan birisi dil kursu biride balıkla ilgiliydi. Bunları daha sonra anlatacağım.
Amerikada Ev ve Araba Kiralamak
Burada yaşadığım ilk sorun ulaşım oldu, yeni gelecekler içinse kalacak yer sorunu olacaktır. aslında daha önceden ayarladığın akraban yada arkadaşların varsa sorun kalmaz, burada kimsesi olmadan gelenler cebindeki dolarlardan fazlası gerekecektir. burada otel fiyatları hiç ucuz değildir. Bir gecesi 60-80 dolardan başlar. bunnuda bir hafta olarak hesaplarsak 500 doları gözden çıkarın. Buraya gelmeden hem iş hemde kalacak yerinizi ayarların derim.
Evi kiralamak çok kolaydır, fiyatlar belli istediğin yeri gidip görür beğenirsen kiralarsın. Apartments isimli siteden evlere bakabilirsiniz. Ev kiralarken müşteri temsilcisi aradığın evi özellikleri soruyor. ve senin bilgilerini alıyor. daha sonra arayıp evle ilgili bilgileri veriyor. görmek istersen kimlik sorabilirler. Burda ehliyet, pasaport kullanabilirsiniz.
Evi seçtiniz beğendiğiniz ödemesini yaptınız. hemen öyle gel yarın taşın olayı yoktur. çünkü siz burada yenisiniz kim olduğunuzu araştırmaları gerek. Sizi 1 hafta incelerler araştırırlar, Sonra size dönüş yapıp tüm detayları anlatırlar, sizde aynı şekilde tüm aklınızdaki soruları sorun her konuda anlaşın.
Benim fikrim evden önce bir araba almaktır. Çünkü ulaşım gerçekten türkiyedeki gibi değildir. Her yere gidecek otobüs yok. Yaşadığınız bölgenin belli yerlerinde hareket eder bu otobüsler. Taksi varsa taksi kullanırım diyenler olabilir, ama 5 günlük taksi paranız 1 haftalık otel paranız kadar olabilir. Bunun için önce bir iş bulup sonra paranızla araba almanız, zaten araba fiyatları çok ucuz.
Araç fiyatlarını öğrenebileceğiniz site craigslist.org
ABD’de yaşamak bazılarına göre kolay olsa dazor yanları fazladır. Manavdan elma alır gibi araba alabilirsiniz, ama bozulduğu zaman o arabayı hurdaya bırakın. Tamiri zordur. Araçtaki sorunu anlamak için 100 dolar alırlar, tamiri içinde araba fiyatı kadar rakam söyleyebilirler.
Burda benzin doldurma işi ise ottomanlar vasıtasıyla kendiniz yapıyorsunuz. ve bölge bölge fiyatlar değişmektedir. Genelde ucuzdur. Amerikada herkeste yüksek motorlu araçlar vardır.
Benzini almak için kredi kartını kart yerinden geçirmek gerekiyor. Sizden kartın şifrsini ister, yaşadığınız bölgenin kodunu ve kart şifresini girin, fiyatı belirleyin. benzini doldurun.
AMERIKADA ALIŞ VERİŞ
Yazıyı tek sayfa üzerinden, bir bütün olarak yayınlayacağım. Devamını bu yazı altına eklenip. Güncellenecektir.
Sayın Can
Yazıya başlamana bakılırsa sanıyorum bazı acı gerçekler ortaya dökülecek ve Amerika diye bildiğimiz devasa ülkenin makyajı silinecek ben bu yazıyı senin bakış açınla merakla okumaya hazırım
Sayın artemea öncelikle merhaba, yazının başında belirtmediğim için kusuruma bakmayın. Yazıda anlatılanlar orada yaşayan bir arkadaşımın ağzından benim size aktaracaklarımdır. Kendisine benim böyle bir talebim oldu, oda kırmayıp. Röpertaj şeklinde benle olan biten herşeyi bir nevi özel hayatını paylaştı. kendisi çok sevdiğim bir kız arkadaşımdır. Ne yazıkkı site adresini veremedim 🙂 Sadece bloğumda paylaşacağımı söyledim.
Can kardeş ellerine sağlık. devamını bekliyoruz.
Bu yazıda anlatılacakları büyük bir merakla bekliyorum. Hele birde bayanın gözündenden bakalım.
Farklı bir bakış bu yazı çok hoşuma gitti devamı için hergün kontrol ediyorum
Bugun yazi guncellenecektir,
Oxyjen kardeş bu yazının devamını getirecekmisiniz.
Dil okulu bir haftalığına abd gönderiyor. Bu yazının güncelliğinide merak ediyorum. Arkadaşınız hangi tarihleri arasını anlatmakta.
2016 Şubat ayında Bangkok,Pattaya ya gitmeyi planlıyorum.. yaş 28 İzmir eğer gidecek varsa haberleşelim.. tel.no whatsaap. xxxxxxxxxxxx