Pattaya Gezim

Yeniden selamlar, ilk yazımda da dediğim gibi sitenizi Pattaya Gezim de Pattaya rehberi olarak sitenizi baz almıştım. Gezi yazıları dışında ilk gidişimden gece hayatı, eğlence hayatı, eğlence mekanları, barlar ve clublar hakkında az da olsa tecrübem ve deneyimim oluşmuştu. Pattaya hakkındaki yazılardan ve de siteden yazıştığım arkadaşım üzerinden değişik yerler ile ilk Pattaya ziyaretimden farklı bir plan oluşturdum. 2016 yılına girmeye az bir zaman kalmışken keşke şu anda Tayland Pattaya da olsaydım diye düşünüp iç geçiriyorum.

Pattaya ya taksi ile gittim. Yaptığım Pattaya tatili planına göre Pattaya ya otobüs ile gidecektim. Son anda kararımı değiştirerek taksi ile gitmeye karar verdim. İlk kaldığım otel AA Hoteldi. Otel oldukça berbat eski hiç beğenmedim. Oteli ucuz olduğu ve Pattaya Walking Street e yakın olduğu için seçtiydim. Tek iyi tarafı da Pattaya Beach Road’a ve  Pattaya Walking Street e yakınlığı idi. Gerisi boş resimleri ile arasında çok farkı var söyleyeyim. Sakın ola resimlerine aldanmayınız. Yerimi ayırttığım için ilk iki günü mecburi olarak bu otelde geçirdim oradaki görevliden daha iyi oda istememe rağmen boş odalarının olmadığını söylemesi üzerine Ertesi günü otel arayışına başladım çok fazla dolaşmadım sadece otellere bakındım. Belki şans belki de tesadüf eseri deyiniz yolum Premmier İn diye bir otele düştü. Otel ararken dikkatimi çekmeyen bu otel yeni bir oteldi. Zaten odalarını gördükten sonra odayı tuttum. İlk başta 1400 baht istediler. Az bir pazarlık ile ancak 1200 bahta düşebildim. Yine de fiyatı makuldü diğer görüp beğenemediklerime ve de astronomik rakamlar isteyen diğer otellere nazaran.

Diğer yazım gibi ilk olarak gündüz yaptığım sayılı olan aktivitelere yer vereyim. Öyle ahım şahım bir aktivite de değil aslında yaptıklarım. Zaten ilk gidişimde çoğunu denediğim için timsah çiftliğine falan gitmedim. Bu sefer Pattaya Nong Nooch Botanik bahçesine gidip tam günümü orda geçirdim değişik bir deneyim oldu benim için. Denemenizi öneririm. Koh Larn adasına da iki kez gittim. İlkinde 3 gün birlikte geçirdiğim kız ile ardından ise ilk Pattaya ziyaretimden tanıdığım Nan ile gittim.

Ulaşımımı hep motor taksiler ve tuk tuklar ile yaptım. Sadece Naklua’dan gece dönüşünde taksi ile döndüm.

Değişik olarak yaptığım ise sırf meraktan Pattaya Jomtien Beach’e gidip yine orada tam gün dolaşarak gezdim. Sabah otelden Motor taksi ile ayrılarak Plaj yolunda indim. Burasıda çok güzel bir yer özellikle de Plaj yolu. Beach Roadı andırsa da bariz farklılıkları görebiliyorsunuz. Oraya göre daha az kalabalık bazı kesimleri ise tenha. Hatta yolda yürürken ses duyuyorum. Bana sesleniyor biri. Kimseyi göremiyorum sonra ağaçların arkasındaki iki kadını görüyorum. Bana gel gel diye işaret ediyorlar. Ağaçların yanına kadar gelip konuşmaya başladığımda türlü teklifler şunu yaparız şu muamele var diye tekliflerde bulunuyorlar. Anlattıklarını ise el kol işareti ile tamamlıyorlar. No thanks diyerek tekliflerini geri çeviriyorum. Ve yoluma devam edip yürüyorum.

Pattaya Jomtien bölgesinde bazı yerlerde Rusların ağırlıklı olduğunu görebilirsiniz. Bu kendini iç kesimlerde daha da fazla hissettiriyor. Çoğu dükkanların tabelaları Rusca görürsünüz zaten. Öncede bu tarz bilgeler için uyarıldığımdan o yollara fazla girmedim. Birde Sahil yolundaki seyyar satıcıların fiyatları Pattaya merkeze göre daha ucuz.

Diyeceksiniz ki 1 aya yakın Tayland Pattaya da kaldın gündüzleri ne yaptın diye. Eminim aklınıza geliyordur. Hele de Bangkok da yaptıklarımdan sonra. Bu yazdıklarımın dışında Pattaya Naklua bölgesine gidip dolaştım. Pattaya’nın soilerini gezdim. Oradaki Beer Barlara ve Beer Bar Komplekslerine takıldım. Pattaya Central Festivali, Beach Road’daki Pattaya Shoping Mall’ı, Ripley’s Believe İt Or Not’u ve açık pazarlarını gezip gördüm.

Birde Pattaya masaj salonu olayları var. Bangkok’ta ki gibi Pattaya’da da her gün ayak masajı yaptırdım. Yine Sulu köpüklü masaj istemedim hiç. Thai geleneksel masajını da denediğim için sadece normal masajlar ile yetindim.

Sitenizden adı bildiğim Green Bamboo masaj salonuna ikinci gün otel arayışımı sona erdirdikten sonra gittim. Sahibi de Türk vatandaşımız olunca denememek olmaz diye düşünmüştüm. İyi ki de gittim. Denildiği gibi güzel bir mekan. Ama masajları da bir o kadar güzel. İşletmecisi de Türk abimiz olunca ve verilen hizmeti de kaliteli olunca Pattaya’da ki her günümde uğrayıp ayak masajımı arada da normal masajlarımı bu salonda yaptırdım. Ayak masajına 200 baht verdim. Aldığım hizmete göre fiyatı çok az. Birde Nan ile birlikte gitmişliğimiz var onun ile birlikte manikür pedikür yaptırdık kişi başı 200 Bahta ama kıza sanki altın kolye almışım gibi sevindi. Öyle küçük şeylerden mutlu oluyorlar ki kıskanmamak elde değil. Buradan da İşletmecisi olan Yücel Beye saygılarımı selamlarımı yolluyorum.

Gelelim Pattaya gece hayatına ve Pattaya eğlence mekanlarına. İlk günümde sadece dolaşıp gezdim bayan almadım. İkinci gün tekrar Pattaya Walking Street’e gittim hedefimde İnsomnia vardı. Saat 11 gibi giriş yapmıştım. Girişte Vip kartı aldım. 500 baht ödedim. İçeri geçtim. İçerisi ana baba günü içkimi alıp ilk ortamı izleyim diye düşündüm ama bu düşüncem yarım kaldı. 2. dakikadan Taylandlı kızlar gelmeye ilgimi çekip konuşmaya başladı. Ortamları bildiğim için de ona göre davrandım. Hiç yabancılık hissetmedim. Gece saat 4 e kadar eğlendikten sonra odama gittim. Kız ile 2500 baht a anlaşmıştım. Sabah kız ile 3 günlüğüne 6000 bahta anlaşmaya vararak birlikte gezip dolaştık. Geceleri hep İnsomnia’ya takıldık. 3 gecenin ardından boş gecemde sadece Beach road ile Soilerde Pattaya sokaklarında takılıp gezdim.

Pattaya tatilimde ağırlığımı gece hayatına verdim dersek yalan olmaz sanırım. Her gece değişik yerlere gitmek, Pattaya eğlence hayatının farklı yerlerini görmek istiyordum. Sonraki 3 gecemde sırası ile Gündüz vakti gittiğim için tekrardan Pattaya Naklua bölgesine gittim. Sonraki gece de ise 2. Road da takılıp oradaki bardan kız aldım. 3. Gecemde ise Pattaya ya yeni gelmişim gibi Nan’ı aradım. Aklımızca süpriz yapacaktık. Rahatsız olduğunu 2-3 gün sonra buluşmamızı söyledi. O gece de Soi Diana’ya gidip oradaki mekanları turladım. Ama bayan almadım.

Bir gün sonrasında ise otelimden yürüyüp 2. Roadın üst caddesi olan Soi Buakhaovda ki barlardan birine oturduğumda bana Devil’s Den diye bir yerden bahsettiler. Bu yeri de yazıştığım arkadaşım demişti daha önce. Yeri de bir gece önce gittiğim Soi Diana’nın yakınında Pattaya LK Metro denen yerdeydi. Aklıma takıldığı için bakayım dedim. İçerdeki fiyatlar uçuk mekan uçuk. Fiyatlar ise seçeceğin kızın kostümünden tut kullanılacak alete ve kız sayısına göre 4000 baht dan başlıyordu. Benim öyle fantezilerim olmadığı için benle ilgilenenin eline bir yüzlük tutuşturarak uzaklaştım mekandan. Hazır bu bölgeye geldim diyerek ordaki bara oturduğumda bizim Nanı gördüm kolunda bir zenci yürüyor iyice de baktım o mu diye. En son telefon ile aradım çantasından çıkarıp bakıp geri koydu. Bende tekrar o gece aramadım. Bardaki kızlardan biri ile 2100 bahta anlaşıp otelime geri döndüm. Ertesi sabah beni kendi aradı. Aradığında bana uyuyordum duymadım dedi. Bende üstelemedim.

Tekrar bir gece boş yapmak niyetindeyken Beach Road da iken güzel bir kız ile karşılaştım. Vakit akşamüstü güneş yeni batmıştı. Kızda güzel olunca onu aldım. Birlikte yemek yiyip bir iki bira içtik. Ne disco ne club’a gittik doğru odaya çıktık. Ertesi sabah Nan aradı iyileştim kendimi iyi hissediyorum akşama bulaşalım mı diye olur deyip yanımdakini yollatıp uykuya devam ettim o gün akşama doğru uyandım.  Akşam yemeği için Nan ile Otelde buluştuk. Bir baktım bunun yanında ufak bir valiz gibi çantası var. Odaya çıktık içinden iç çamaşırı eşyaları makyaj malzemelerini çıkarıp yerleşmeye başladı. O esnada dün onu gördüğümü söyleyecektim ama vazgeçtim onların da hayatı bu. Ekmek tekneleri bu ne yaparsın.

Nan ile bir haftaya yakın birlikte kaldık. Birlikte Koh Larn adasına gittik gündüzleri dolaştık. Birlikte sokak pazarlarını gezdik eğlenceli idi. Günlüğüne 1500 baht ödüyordum. Geceleri ise 808 e takılıyorduk. Sadece 1 gece İnsomnia ya takıldık. Bir haftanın sonunda Nan ile ayrıldık. Ailesini ziyaret edecekmiş. Önceden de söylemişti. Ama eminim gelen başka bir arkadaşı vardır ve onun yanına gitmiştir. 😀

Nan ayrıldıktan sonra iki gece boş yapıp tek başıma eğlendim. Walking Street deki değişik eğlence mekanlarına gittim. Tayland’dan ayrılmama son iki gün kala gecesi yine 808 e gitmiştim. O gece oradan olmadı İnsomnia geçer oradan bayan arkadaş bulurum diye hesaplamıştım. Hem İnsomnia VİP kartının nimetlerinden de fazla faydalanamamıştım. Bu düşünce ile saat gece 11 gibi 808 gitmiştim. Bir içki alıp yanıma gelen kızlar ile sohbet ediyordum. Derken karşı duran 3 Taylandlı kız gördüm. Hele ki içlerinden biri manken gibi fiziği ile yüz güzelliği ile o ana kadar gördüğüm tüm Taylandlı kızlardan çok üstündü. Yok yani böyle bir güzellik. Kızı görürü görmez onlara doğru bakmaya başladım. Genelde bu numara işe yarar. Senin baktığını gören kız işaret ile ya da gülümsemesi ile seni davet eder. Bilemedin kalkar yanına gelir. Ama bu kızlarda öyle bir şey yok. Baktım numara çalışmıyor. Yanlarına gidip konuşmaya başladım. Sohbet şamata derken bunlardan alışkın olduğumuz bana karşı seni beğendim, senden hoşlandım kelimeleri yok. Pazarlık konusuna bile girmediler.

Kızlar kokteyl türünde bir şeyler içiyor. Baktım bu formülde işe yaramadı hazır içkileri bitmişken içki ısmarlayım mı diye sordum. Kız bir bakış attı sormayın. İçime ok gibi yani. Elimdeki biraya baktıktan sonra arkadaşına bir şeyler söyledi bir bakım arkadaşı içkilerini almış bana da bira getirmiş. Birayı alıp bana uzattı parasını vermek istediğimde gerek yok dedi.  Artık dayanamayıp güzel olana doğrudan çok güzelsin seni çok beğendim dedim. Yine ayni bakışı attı. Ve sonra neremi beğendin, nerem güzel diye sormaz mı. Sorduğuma söylediğime ilgilendiğime yanlarına geldiğime bin pişman olmuştum o anda. Daha cevap vermeden 3 ü birden gülmeye başlamasalar hiç konuşmadan yanlarından ayrılacaktım.

Kendilerini tanıttılar. Üçü de Bangkok’lu öğrenciymişler. O gece onlara asılan 30. Kişiymişim meğerse. Anlatıyorlar gelen kaç para ya da short time bum bum tuvalet gibi şeyler diyormuş. Kızlara da gına gelmiş o yüzden böyle davranmışlar ama yüz ifademi gördüklerinde terslemekten vaz geçmişler. Yanlarına gelenlerden hallerinden bahsedip taklit ederek anlatmaya başladılar. Tam konu ısınmaya ortam oluşmaya başlanmıştı ki. Müzik bir anda durdu, ışıklar yandı içeride bir uğultu ne olduğunu anlamaya çalışıyorum bende. Polisler basmış mekanı herkese kimlik pasaport soruyorlar. Yanımda pasaportumun fotokopisi var diye benim içim rahat.

Polis yanıma gelip pasaport lütfen dediğinde fotokopiyi veriyorum. Bir bakıyor diğerine işaret ediyo, oda bakıp bana bizle gel diyorlar. Hayırdır ne oluyoruz dememe kalmıyor dışarıya götürülüyorum. Yanımda da başka bir yabancı daha var. Bana fotokopi yeterli demişlerdi. Diyenler salladılar ise, yalan demişler ise şapa oturduk dedim içimden. Yazıştığım arkadaşım da aynini söylemişti. O sırada bakıyorum kızların 3 ü de polis ile konuşuyor. Kızları yanıma yaklaştırmıyorlar. Sonra bakıyorum bir başkasını kelepçelenmiş vaziyette yanımıza getirip bizleri de arabaya bindiriyorlar kızlar bağırıyor. Polis karakoluna götürürlerken yanımıza oturan polis soruyor ilk yanımdaki yabancıya vizeni neden uzatmadın? diye oda bir şeyler söylüyor. Sonrada bana soruyor senin vizen nerde bende fotokopi verdim bende anlamadım dedim. Öndeki de fotokopiyi uzatıyor. Bakıp bana vizenin fotokopisi burada yok ne zaman geldin. Vizen doldu mu, Pasaportunun orijinali nerede diye sorular soruyor. Bende Premmier İn de kalıyorum odadaki kasada Pasaportum diyorum. Vizemin de dolmasına daha var ertesi günü Türkiye ye geri döneceğim diyorum. Ama Yusuf Yusuf bir haldeyim. Karakola gittiğimizde. Diğer ikisini içeri teslim edip benle beraber otele otelime gidiyorlar. Odaya çıkıp şifreyi soruyorlar kasayı kendileri açıp pasaportumu da alıyorlar. Tekrar karakola dönüyoruz.

Karakola giderken bana çok daha ılımlı daha yakın davranıyorlar. Araç park edildiğinde içeri geçmeden bekle deyip pasaportumu içeri götürüp hemen geri dönüyor. Tamam deyip beni yollatıyor. Bir bakıyorum kızlarda orda sesleniyorlar. Gel bir yere oturalım diyorlar. Ben Yusuf Yusuf vaziyette ödüm bokuma karıştı kız falan mı düşünürüm o saatten sonra. Yürümeye başladığımda bu tarafa diyorlar kızların arabası ile 2. Roadda ki bir barın yakınında park ederek bara geçiyoruz. Sakinleştiğimde durumu açıklıyorlar. Zaten durumu anlamıştım. Pasaportun fotokopisinin yanında vizenin de fotokopisini çekmem lazımdı çekmemiştim. Başıma da bu işler geldi sonunda. Sadece yaşadıklarımdan şok içindeydim. Kızlar ile 2 saat daha oturdum. Kızlar beni Bangkok’a davet etti ama ertesi günü döneceğim dedim. Sonra numaralarımızı da takas ederek kızlar ayrıldılar. Bende otelime geçip içmeye devam ettim.

Ertesi günü kızlar beni aramasa uyanmayacağım. Kızlar arayıp hal hatırımı sordular tekrar Bangkok’a gel dediler. Saate baktım olur mu olmaz mı dedikten sonra bir sonraki gelişimde görüşürüz dedim. O gün sadece dolaşıp gezdim. Otele dönüp eşyalarımı hazırladım gündüz uyuduğum için tekrar dolaşmaya çıkıp gece yarısından sonra ise Hava alanına gidip işlemlerimi yaptım. Tayland tatilime ve iyisi ile kötüsü ile yaşadığım anılarımı geride bırakarak uçağa binip Tayland’dan ayrıldım.

 

Pattaya Gezim adlı yazıyı yazan Sn. Akıncı ‘ya tüm asyarehberi ekibi ve müdavimleri adına teşekkür ederiz.

 

Yazarın önceki gezi yazısı olan Bangkok Gezim yazısını okumak için lütfen tıklayınız.