Pattaya aklımdan çıkmıyor

5 ay önce Tayland Pattaya hakkında hiç bir fikrim yokken, şuan Pattaya aklımdan çıkmıyor. Gezi yazılarına kendim Gezi yazısı yazıp Tayland tatili ve Pattaya tatilimi paylaşacağımı düşenemiyordum bile. Gün Pattaya ve Tayland macerama doğru yola çıkma günüydü.

İlk yurt dışı tatilim için Tayland’ ve Pattaya’ya gitmek için bavulumu alıp soluğu Dalaman hava limanında aldım ve insanın etinden et kopartan insanı yaşamaktan soğutan o 20 saatlik Tayland uçuş un ilk adımını atmıştım. Atatürk hava limanına varır varmaz hemen ilk kontrolden geçip Aeroflot’un counter inde aldım soluğu bavulu verip hemen yurt dışı çıkış pulunu da alıp pasaport kontrolünden geçerek uçağın kalkış yapacağı kapıya gittim. Duty Free den alkol almayı düşündüm ama aktarmada el koyabilirler diyerekten vaz geçtim. Boarding başlayınca bir an önce uçağa binip yerime geçtim. Uçak kalkınca tekrar o korkunç uçuş ve aktarma süresi aklıma geldi ama Asya rehberindeki yazılar aklıma geliyor. Tayland rehberi Pattaya rehberi ve Bangkok rehberi niteliğindeki o yazılardaki yaşanmışlıklar gece hayatının güzelliklerini düşününce bir anda sık dişini diyorum kendime az daha sabır diye kendime telkinlerde bulunuyorum.

Siz siz olun uçuş öncesi yemek seçiminizi yapın az kalsın domuz etini yiyorduk uçakta. Uçak Rusya’ya saat 2:40 da varıyor. Tayland a ve hayallerini kurduğum Pattaya gece hayatına ya ulaşmama daha var. Transit passanger kısmına hiç sorusuz geçiyorum ve 20 $ bozdurup içecek bir şeyler alıp biniş kapısında beklemeye başladım. Ve boardind başlayınca uçağın 53A koltuğuna en arkadaki yerime oturdum ve hiç uykusuz 10 saatlik uçuşum başladı. Bangkok hava limanına inmeden 1 saat önce hostesler Tayland a giriş kartlarını dağıttılar ve doldurdum ve alana inince en arkadan aldığım koltuk sayesinde en son inenlerden oldum. Ve pasaport kontrol sırasına gidince önümdeki 400 den fazla insanı görünce yürüdüğüm yaklaşık 800 metrelik yolda geçtiğim her insanın da sıraya girmesi ile sıra 1000 kişiyi geçti. 30 dakika sonra sıra bana gelince memura pasaportumu ve giriş kartımı verdim. Memur gülerek nerede kalacaksın booking numaranı görebilir miyim dedi numarayı verince nerede kalacak sın ne için geldin gibi 1 2 basit sorudan sonra girişimi onayladı ve son 2 aydır uykularımı kaçıran, Rüyalarıma giren Tayland’a resmen vasıl oldum.

Tayland’da ki 1. Gün bavulu alıp hemen telefon hattı almak için sıraya girdim. 1 aylık hat aldım 4 gb internet ile 500 baht verdim sanırım daha sonra en alt kata inip Metro için jetonu alıp beklemeye başladım. Metro geldi boşaldı ama kimse binmiyor bende bekliyorum ne oluyor acaba diye güvenlik görevlileri tamamen boşaldığını onaylamadıkça biniş yasak. Askerde böyle disiplin görmedim ben sonunda Metro ya binip Bangkok a gittim amacım Don Meung hava alanına gidip ilk günümü Chiang Rai de geçirip Karen Kabilesini ziyaret etmek ti fakat o kadar yorgundum ki kendimi Bangkok Nana Plaza bölgesinde bir otel odasında buldum. 800 baht tan ağzını açan bayan, direk 700 e indi bir de ben indirim isteyince 600 baht vererek odayı bir günlüğüne tuttum. İlk günümü uyumakla harcadım. Gece saat 12 de uyanıp dışarı çıktım. Aman tanrım bu ne kalabalık bu ne güzel kızlar öldüm ve Bangkok sokaklarında cennetteyim diye düşündüm bir an. Ayaklarımda ki ağrıyı hafifletmek için ayak masajı yapan bir Masaj salonuna girdim 200 baht + 50 baht bahşiş ile hafiflemiş bir şekilde dışarı çıktım. Yolda ki kızların tacizlerine maruz kalarak 7eleven den aldığım içecekler ve 1 2 atıştırmalık ile odaya döneceğim sırada Türk bayraklı bir yer gördüm. Döner ve Maraş dondurması satıyorlardı. 2 top dondurmayı Hataylı bir abim 200 baht a satınca ne yaptın abi deyince de ben işçiyim deyip işin içinden yırttı. Tayland’da ki ilk kazığımı bir Türk’ten yiyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Buradan tekrar hakkımı helal etmiyorum ona. Odaya dönüp dondurmacıya saydırarak uyudum.

Tayland’da ki 2. Gün sabah saat 9 civarı kalkıp bavulumu 100 baht verip otelde bırakarak Bangkok Sokaklarında dolaşmaya başladım. Sokakta ki yemeklerden 1 2 yemek alıp karnımı doyurdum. Koku rahatsız edici olabilir fakat mesleğim gereği yağ kokusuna alışık olduğum için beni hiç rahatsız etmedi ama sıcak dayanılır gibi değildi. Bangkok ta yaşayan ve Facebookda ki bir topluluktan tanıştığım arkadaşım Şanser ile buluşmak için Bangkok’un Silom bölgesine giderek arkadaşım ile buluştum. Ve akşam saat 5 gibi Nana Plazaya dönüp 1 2 bardak içkiden sonra saat 10 da tekrar Sky Train ile Bangkok Phaya Thai istasyonuna ve oradan da Metro ile hava limanına gidip orada Turgay abim ile buluştuk. Bana Pattaya da kalacağım yeri ve transferlerimi ayarlamıştı. Buradan da bu vesile ile Turgay Abime teşekkürlerimi yolluyorum.

Kendisi akşam alana müşteri götüreceğim beklersen seni bedavaya götürürüm hem Bangkok u gezersin demişti. Zaten arkadaşımı gördüm falan derken saat 5 olmuştu üstüne küçük bir Bangkok turu ile Tayland tatilim başlamıştı. Pattaya ya doğru yola çıkınca abimle muhabbet sohbet derken onun bulduğu condo 1+1 stüdyo daireye yerleştim. Odadaki he şey sıfırdı. Yatak televizyon klima ilk kullanan bendim. Abim in ödemesini yaptım ve gece 3 olmasına rağmen uçarcasına bavulu boşaltıp Pattaya gece hayatına ve Pattaya Walking Street e gittim.

Kaldığım yer biraz uzaktı Walking Street e ama tuk tuk kapının önünden geçiyordu. Sakin bir yerde kalmayı ben istemiştim zaten Walking Street e vardık varmasına da hala üzerimden o utangaçlığı atamadım. Kolay mı yaş 22  Pattaya ya tek başıma gelmişim, ilk gelişim yabancı bir kültür ama Allahtan İngilizcem iyi düzeyde. Konuşma ile başlayan muhabbetler beni rahatlatıyor her adımda kolumdan tutan kızların da desteği ile 10 dakika sonra Pattaya benim evim oluverdi. Saat 5 oluyordu insanların yere göğe sığdıramadıkları İ bar a gittim. 1 mojito aldım tanrım iğrenç. Kolonya içsem bu kadar kötü olamaz neyse yarısını zar zor içip garsondan Long İsland İce tea istedim oda aynı kalitede. İnsomnia benim için ilk gün bitmişti.

O hayal kırıklığı ile yürüyerek Pattaya Beach Road dan soi 9 a kadar gittim. Bir kız gördüm ki ne kız, ateş gibi parça, gidip konuştum 800 baht istedi. Tamam dedim ama o an kız ‘’you know I m ladyboy’’ dedi hay ben böyle işe dedim içimden ilk atışta karavana iyimi dedim. Ladyboy dan özür dileyerek onu üzmeden ayrıldım az ilerde şirin mi şirin bir bayan vardı onunla konuştum ismi Pun du 700 istedi ve otele gittik saat 6 olmuştu neredeyse. Yaşı 35 di ama ben 24 filan sandım ilk başlarda. Otel girişinde ki ruh köşesinde 2 3 dakika dua ederek budaya teşekkür etti söylediğine göre beni buda göndermiş onun için budanın önemini aklıma kazıdım. O an ruh köşesine fazla yaklaşma dedim kendi kendime yanlış bir hareket ederiz falan neyse saat 8 de uyumaya çalıştıysak da saat 10 a kadar uyuyamadık. Uyandığımda saat 3 dü duş filan der iken saat 3:30 da ayrıldı 700 e anlaştık ama 1.500 baht verdim akşam uzun süre kalmıştı benim ile.

Tayland’da ki 3. Gün saat 4 e geliyordu fotoğraf makinasını kapıp kendimi Pattaya sokaklarına ve Beach Road a attım. İnsanlar, satıcılar, iş tutan kızlar falan derken saat 7 gibi otele dönmek için Beach Road dan ayrılacak iken bir kız gördüm yanından 200 metre uzaklaşmama rağmen geri dönüp konuştum. İsmi Sa idi 800 dedi ben yüzümü fazla derece de asınca 600 dedi. Aslında 2.000 de istese onun ile gitmek istiyordum motor taksiye atlayıp otele gittik. Saat 9 gibi ayrıldı ayrılacağı zaman 1.000 baht verdim nedense hep Taylandlı kızlar ile pazarlık yaptım ama ayrılır iken hep ilk istediği rakamı ya da daha fazlasını verdim. 1.000 baht verince bana sarıldı ve gözlerinin içi gülmeye başladı. Amacım 1 hafta aynı bayan ile birlikte kalmaktı. Sa en iddialı adaylardan biri idi. Vücudu mükemmel değildi ama yüzü çok hoştu ve cana yakın bir his veriyordu bana. Numarasını aldım ve ailesi ile buluşmak için Bangkok yakınlarındaki evine gitti. Loi Krathong kutlaması vardı o hafta. Ve onun için ayrılacağını söylemişti. Bana 5 gün sonra geri geleceğim dedi ve ayrıldık.

Güzel bir yemek yedikten sonra Lucifer Disco ya gittim ve orada 2 kokteyl içtim i bar a göre daha iyiydi ama hala mojito dan tat alamıyordum. Saat 12 civarı Walking Street den çıkıp Pattaya Bear Komplekslerinden birine gittim ve en arkadaki beer barlardan birine oturdum. Daha içkim gelmeden yanıma bir kız oturuverdi. İsmi Diana idi 2 bardak ben 2 bardak o içti. Kız da İngilizce sıfır mamasan seninle gelmek istiyor istersen kızı alabilirsin diyor. Kızın Bar Fine nı olan 300 baht ı verip kızla da 1500 e anlaşıyorum. Artık elimizde google translate ile 7 elevene gidip içecek alıyorum ve saat 1 de otele doğru yola çıkıyoruz. Odaya girince kız aldığı meyveli içeceğini içip duşa giriyor ardından ben de duşumu aldım ve kızın yanına uzandığım da, kız telefondan uyumak istiyorum diye çeviri yapmış boyna onu gösteriyor. Utanıyor diye üzerine gitmedim sonradan havaya girdi ve işimizi gördük ama saat 4 de ancak uyuya bildik. Sabah 9 da kalktım ve kızda uyandı bir gece önceki anlaşma sırasında sabah seansı için de anlaşmıştım derken saat 11 oluverdi. Kız ayrılırken 2.000 baht verdim ama kız üzgün görünüyordu İngilizce bilmediği için derdini de soramadım ve ayrıldık.

Tayland’da  ki 4. Gün Otelin yanındaki restoran da yemek yedim ve saat 12 de odaya çıktım. Biraz hızlı mı gittim ne bir yorgunluk hissettim ve uyudum biraz daha. Saat 5 gibi uyanınca ilk gün aldığım Pun u aradım ve odaya çağırdım. Amacım akşam odada kalmaktı saat 6 da gelen Pun saat 12 de ayrıldı. Tam 6 saat odada bana Tayland ı ve Pattaya da dönen olayları anlattı. Gençler ile ilişkinde daha dikkatli ol falan ve bir çok şey anlattı. Anlattıklarının şaşkınlığı ile Pun a 1.500 baht verdim ve ayrıldık.

Yorgun da olsam Pattaya benim hayalim idi aynı akşam Diana yı tekrar görmek için çalıştığı beer bara gittim ama bu benim tatilimin hem en iyi hem de en kötü kararı idi o barda bir gece önce görmediğim farklı bir kız vardı. İsmi Gin idi. O an benim tüm tatil fikrim değişmişti Tayların tabiri ile Butterfly olarak tatilimi bitirecektim ama Gin i görünce fikrim değişti bir anda. Diana ya ayıp olmasın diye o gün sadece 2 bardak içip bardan ayrıldım. Ben ayrılırken Gin nin neden bu kadar ısrar etmesini anlamamıştım ‘’ı like you’’ diyordu sürekli. Bu biraz daha inandırıcı geliyordu bana ama yine de ayrıldım bardan tekrar başladım Beach Road da yürümeye. Amacım insanları izlemekti ama 4 lü 5 li çeteler halinde tek bir kız için pazarlık yapan bazı arkadaşları görünce bi tiksinti geldi ve hemen sıkıldım. Soi 12 de tuk tuk a binip Walking Street e gelir iken 2 tane kız bindi ve yanıma oturdu. 1 tanesi telefon ile 50 55 yaşlarında Avrupalı bir amcam ile görüntülü konuşuyordu. O sırada kadraja bende girdim sanırım ki kız my boyfriend dedi gülmeye başladılar. Bende bakıp gülünce bana sarıldı ve adam a poz vermeye başladı. Konuşma bitince Walking Street e gelmiştik neredeyse, nereye gidiyorsun dedi kızlar. Bana Stones House a gideceğiz gel istersen dediler ve takıldım kızların peşine.

Bar da kızlar viski açtırdılar ben yine mojito mu sipariş verdim ve içtiğim en iyi mojito idi. Barmen e 500 baht bahşiş verdim ilk yudumu alır almaz. Kızlar içiyor eğleniyor, telefon ile konuşan kızın ismi Bee idi. Yavaştan I like you demeye başladı ilk bardak ta. 2 3 derken öpüşmeye başladı kız benimle. Viski kesmemiş olacak ki 3 er tanede shot içtik kız beni bırakma beni bırakma diye sayıklıyor. Tam otele gidip yatacaz derken, tutturdular i bar i bar diye. Hadi dedim 1 bardak ta orada içelim bu kez ben bira aldım. İçtik, ben saf gibi kız benden hoşlandı falan derken kaç para vereceksin bana sorusu ile bir anda ”no money no honey” lafı aklıma geldi. Ve ne kadar istiyorsun dedim 2.000 dedi tamam dedim.

Otele gittik zaten direk sızdı kız bizim iş sabah a kaldı. Saat 5 te yattık 11 gibi uyandım ve yanıma para alıp exchange yaptırıp geldim. Kız hala yatıyor Bee kalk falan dedim duş alınca kendine geldi işimizi gördük saat 1 gibi ayrıldı odadan. Anlaştığımız 2.000 baht ı verdim dün gece için özür diliyordu çok içtim seni ihmal ettim diye, ben de takma kafana dedim ve ayrıldık.

Tayland’da ki 5. Gün havuza inip 1 saat kadar yüzüp odaya çıkıp fotoğraf makinasını alıp tekrar dışarıya çıktım. Pattaya Central Festival de dolaşıp yemek yedikten sonra akşam için kıyafetleri değiştirmek için odaya döndüm. Bee odada küpesini unutmuştu soi 13/2 de bir barda çalışıyormuş çalıştığı bara gidip küpesini vereyim diye bara girdim. Saat 8 olmuştu bir anda Bee yi kucağımda buldum. Bee ve dün akşam ki arkadaşı Fa nın bar fine nını ödeyip saat 12 de Stones House da buluşmak için ayrıldık. Amacım kızlar ile dışarıya geç çıkmaktı ki sarhoş olmasınlar diye. Oradan önceki beer bar a gittim bardaki mamasan ile bir gün önce çok komik 1 2 diyaloğumuz olmuştu. Ve hem onu hem de Gin i tekrar görmek için çalıştığı beer bar a uğradım. 2 3 bardak tan sonra kızlara da aşırı içki ısmarlamanın cezası bana 2.000 baht a mal olmuştu. Saat 12 de Stone House a Bee ve Fa ile buluşmak için söz verdiğim için Stones House a gittim. Ve fazla içme demeye kalmadı ki dünden daha hızlı içiyorlardı. Yavaş iç desem de ilk başta tamam dediyse de saat 2 civarında kör kütük dünden de beter olmuştu olaya sinirlenip garsona 1.000 baht verip kıza da 500 baht verip kızı taksi ile evine yolla diyerek ayrıldım.

Bardan çıkar çıkmaz aklıma yine Gin geldi ve çalıştığı beer bara gidip oturdum. 1 tane Avrupalı amcam Gin ile konuşuyordu. Benim geldiğimi görünce benim yanıma gelen Gin e bozulan amcam bardan ayrıldı. Derken saat 3 oldu Gin i ve Diana nın bar fine nını ödeyip Gin i ve daha önce almış olduğum Diana yı da alıp bardan çıktık. Amacım Diana dan özür dilemek ti sanırım kıza biraz sert davranmıştım. Sert den kastım geceki olaylardan dolayı. Daha 22 yaşındaymış Sanırım, ondan özür dilemek için onu da alıp kızların isteği doğrultusunda Pattaya Marine Disco ya gittik. 1 2 bardak içtikten sonra Diana gitmek istedi. Müşterisi gelmiş sanırım, biz Gin ile baş başa kaldık. Saat 4 de bardan çıkıp hemen yanındaki Tay restoranın da yemek yiyip otele geçtik. Odada duşlarımızı aldıktan sonra geceyi noktaladık. Saat 12 de kalktık ve anlaştığımız 1.500 baht ı uzattım ama almak istemedi biraz zorlama ile parayı aldı ve ayrıldık.

Tayland’da ki 6. Gün Üzerimi değiştirip kapıdaki motorbike taksi ci ile 300 bahta 3 saattlik anlaştık. Pattaya One Million Years Stone Park a gittik. Beni orada 2 saat bekledi ve ardından kaplan fil timsah zürafa derken 1 2 fotoğraf fil turu derken 2 saat geçiverdi. Oradan otele dönecek iken yılan show var bos deyince tamam oraya da gidelim dedim. Kobra show ve piton ile fotoğraf çektirerek o günkü Pattaya turumu da tamamladım. Oradan otele bıraktı beni. Tekrar otelin yanındaki Tay restoranında yemek yiyip 200 baht hesabımı ödeyip odaya çıktım. O sabah otelin çalışanları Loi Krathong Festivali için hazırlık yapıyorlardı. Dün akşam bana yarın sahilde ol diyen Thai lerin bir dini törenleri olduğunu ufak bir araştırma ile öğrendim. Makinayı kapıp Beach Road a gidecektim ama polis Beach Road ı trafiğe kapatınca tuk tuk tan North Pattaya yolunun çok garip bir yerinde indim. Ara sokaklardan yürümeye başladım genç bir taylı motorla gelip taxi taxi diye bağrınca dedim seni allah gönderdi. Beni soi 5 e bırak dedim 10 dakikada aralardan giderek beni soi 5 e getirdi. 80 baht istemişti 100 baht verdim ve soluğu Beach Road da aldım.

Bu kadar insanı miting de toplayamazsın 2 km’lik sahil yolu tamamen insanlar ile dolu. Sahilde fotoğraf çeke çeke Walking Street e kadar gittim. Tam o sırada favori barım Stones House nin tüm personeli yöresel kıyafetleri ile yolda dans ederek yürüyorlar onların fotoğraflarını çeke çeke marina ya kadar yürüyorum ve saat 11 civarında tekrar beer barda alıyorum soluğu. Ama Gin beni görünce şaşırıyor dün geceden sonra bir daha gelmem diye düşünüyordu sanırım. Barda 2 3 içki içtim o sırada kızlar 3 erli gruplar halinde Loi Krathong için sahile gidip denize muz yaprağı ile süsledikleri kayıkları suya bırakıyorlar. Barın sahibi bana benimle gel istersen dedi takıldım peşine yolda Pun ile karşılaştım ve beni neden aramadın diye bana hesap sormaya başladı seni arayacam diyerek yanından ayrılıyorum. İşimiz bitince bara geri dönüyoruz Gin ile tekrar konuşuyorum ama gelmek istemiyor ben senin için iyi biri değilim diyor. Israr etsem de kararını değiştirmiyor barda Leen ismindeki başka bir kız var o başladı seninle gitmek istiyorum demeye. Gin de onunla git diyor ama sende dışarıya geleceksin benimle diyorum. 2 sinin bar fine nını ödeyip ayrılıyoruz bardan.

Stones House de viskimizi açtırıp 1 2 de yemek söylüyoruz atıştırmalık. Saat 3 oluyordu bardaki Gin nin en yakın 2 arkadaşı da yoldan geçerken davetimi kırmayıp katılıyorlar. Masamızda 4 kız ve ben kızların 2 si 1 saat sonra ayrıldı ve Leen ve Gin ile kaldım tekrar. Lee sarhoş olmuştu istemesem de leen ile otele gidecektim lee tutturdu ben i bara gidecem diye. Ben otele gitmek istiyorum sarhoş olursan seninle gitmem dedim ve hala ısrar edince eline 300 baht verdim sen eğlenmene bak dedim. Ve Gin ile Walking Street in girişinde ayrılacak iken ne olur benimle gel sadece sarılıp uyuyacağız diyorum sadece seninle uyumak istiyorum no bum bum diyince ikna oluyor ve odaya gidiyoruz ve sarılıp uyuyoruz.

Tayland’da ki 7. Gün saat 4 e kadar uyuyoruz kalkınca işe gitmem lazım diyor sıkıntı yok bar fine ni öderiz gidince yemek yiyelim birlikte diyorum. Kabul ediyor ve Pattaya Beer Garden a gidip güzel bir yemek yiyoruz. Ardından onun barına gidip oturuyoruz kuaföre gidip saçlarımı yaptırıyor ve geri gelince 2 3 bardak tan sonra saat 9 gibi havai fişek gösterisi ni izlemek için ayrılıyoruz bardan. Ve yolda sürekli neden benimle kalmak istiyorsun seninle 2 gündür bum bum bile yapmadık neden diye sorup duruyordu. Bende senden hoşlanıyorum falan deyince sıkıca sarılarak bende ama seni mutlu edemiyorum ben demeye başlıyor. Bende sen mutlu olunca ben daha çok mutlu oluyorum diyorum. Sahilde havai fişek gösterisini izledikten sonra bara geri dönüyoruz ve bardaki en iyi arkadaşı Yin ide yanımıza alıp soluğu her akşamki gibi Stones House da alıyoruz. Orda viskimizi alıp oturuyoruz. Saat 2 civarı Pattaya Marine Discoya gidip saat 3 de otele gidiyoruz. Ve bu kez iki günlük bekleyişi sona erdirerek, Gin ile birlikte oluyoruz.

Tayland’da ki 8. Gün Sabah saat 11 de otelin yanındaki tay restoranında yemeğimizi yiyip ayrılacağız, git dinlen kıyafetini filanda değiştir diyorum ve ne kadar istiyorsun diyorum para istemiyorum diyor. Benim ile 2 gün kalmasına rağmen para istemiyordu ne kadar ısrar etsem de almadı. Zar zor taksi parasını verip yolluyorum. Tekrar havuz keyfi falan derken saat 7 de odadan ayrılıp çalıştığı beer bar a gidip Gin nin bar finesini ödeyip tekrar havai fişek gösterisi için sahile gidiyoruz. Yolda bu akşam için ne kadar istiyorsun diye sorunca para istemiyorum sen iyi kalpli birisin seninle kalmak istiyorum deyince, aşık filan mı oluyor falan diye düşünürken telefonu çalıyor. 1 2 dakika konuşup kapatıyor başlıyor mesajlaşmaya ne oldu diye merakla sorunca mesajları gösteriyor. 28 30 yaşlarında Avrupalı bir müşterisi görüşmek istiyormuş o da müşterim var yazmış gelemem demiş. Ben bir kıl oldum ne oyun dönüyor burada dercesine. Sonra ilk günkü hareketleri, müşterinin yanından benim için ayrılması, 2 gün para almaması ve şimdi yine para istememesi. Kız ben sadece istersem gidiyorum müşteriler ile para için her gün gitmiyorum dedi. Kıza benden hoşlanıyor musun diye sordum evet dedi daha 3 günde böyle yapıyorsa, ben 2 hafta sonra bu kızın halini düşünerek seni üzmek istemiyorum biz burada ayrılalım senin için hiç iyi değil dedim. Başladı bağırmaya hem 3 gündür benim için geliyorsun ben para da istemiyorum müşterime bile seninle olduğumu söyledim deyip ayrıldı yanımdan. Peşinden bende ya ben senin için iyi olanı yapıyorum desem de dinlemiyor bende çokta tın diyerek otele geri dönüyorum.

Saat 10 gibi üzerimi değişip gece 12 de dışarıya çıkmak istiyorum ama odada aklıma yine Gin geliyor. Üzdük kızı gidip konuşayım diye bara gidince neden geldin diye tersliyor beni. Bende senin için falan diyerek zar zor yatıştırıyorum. Gin ve arkadaşı Yin in de bar fine nını verip ayrılıyoruz bardan. Yin ile 2 si eğlenmeye başlayınca bende daha sıcak davranıyorum Gin e ve bu kırgınlığı üzerinden atıyor kısa sürede saat 3 civarı diğer arkadaşı Bam de bize katılıyor. Saat 4 de Bam ı götürmek için Gin nin abisi geliyor bara. Gin kucağımda bu abim diye adam ile tanıştırınca bir an tırsıyorum abisi geldi kızın diye. Ama oda bize katılıyor. Saat 5 e kadar içiyoruz ve yemek yiyip saat 6 da ayrılıyoruz. Yin ile Bam ı Gin nin abisi odalarına götürüyor. Bizde Gin ile otele geçiyoruz. Sarhoş olduğumuz için uyuyoruz. Saat akşam 4 de kalkıp Ginle unutulmaz bir saat yaşadıktan sonra  saat 5 de ayrılır iken 2.000 baht uzatıyorum. Almak istemiyor gene ben yorgunum bu gece yatacağım burada, al sen bu 2.000 baht ı arkadaşların ile eğlen benim size hediyem deyince alıyor. Ve akşam gelmemi ister misin diyor ben gerek yok sadece uyuyacağım yorgunum deyip gönderiyorum.

Şimdilik burada noktayı koyalım. Daha sonra geri kalan anılarımı yazar yayınlatırım.

Öncelikle tüm asyarehberi takipçileri ile kendi gezi yazılarını paylaşan arkadaşlarıma teşekkürü bir borç bilir, saygılarımı sunarım. Sizlerden ricam özellikle yorum yapacak arkadaşlar için söylüyorum. Yazımda aktardıklarım benim Pattaya da yaşadıklarım ve yazıda belirtiğim görüşlerinde kendi şahsi düşüncem ve de görüşlerim olduğunu bilmenizi isterim. Yorum yapılırken lütfen bunu göz önüne alarak yapınız.

Pattaya Aklımdan Çıkmıyor adlı yazıyı yazan Sn. KingKong ‘a tüm asyarehberi ekibi ve müdavimleri adına teşekkür ederiz.