Gezi yazılarımdan ilki Bangkok hakkında olan Bangkok Gezimi anlatacağım. Tatilimde Bangkok rehberi olarak sitenizdeki gece hayatı ve diğer Bangkok tatilini anlatan yazılarını baz aldım. İlk Yazımda Rehberin tutumlarından Tayland tatilimden fazla zevk almadığımı yazmıştım. Sitenizin ve yöneticilerin yardımları ile az da farklı konulardaki araştırmalarım ile gerçekten güzel doyurucu tam manası ile muhteşem bir Tayland tatili geçirdim.
İlk yazım olan Pattaya Dikkat’te de dediğim gibi Tayland Pattaya ya tur ile gittiğim için bir çok sorunla karşılaştım ve tatilim ile Pattaya gece hayatından beklentilerimi tam olarak alamadım. Bu yüzden sitenizde yazılan yazıları, yorumları ve verilen mesajları dikkat ile okuyup kendime 2. Tayland tatilim için yol haritası çıkardım.
29 Kasım da gittiğim Tayland dan 23 Aralıkta geri döndüm. Tayland tatilimin ilk 8 gününü Bangkok’a ayırmıştım. Geri kalan günlerimi de Pattaya’da geçirip geri gelecektim. Asyarehberine yazımı yazdığım sırada şu anda yazdığım Tayland tatilimi planlıyordum. Onur beyin ailece yapacağı Tayland gezisi için verilen cevaplardan ve sitedeki bilgilerden yola çıkarak Bangkok turumu planladım. Geriye kalan valizdir diğer hazırlılardır tamamlayıp Tayland’a doğru yola koyuldum. Aktarmadan sonra yanıma oturan 3 Arap genci ile sohbet ede ede Bangkok’a ulaştık. Arap arkadaşlar ile birlikte telefon kartlarımızı alıp ortak taksi tutarak Bangkok tatilim süresince’ta kalacağımız otele doğru yola çıktık.
Benim kaldığım Soi 4 deki otel Royal Ivory Oteldi. İlk beni bırakıp Araplar yoluna devam ettiler. Bangkok’a gelmeden önce sitedeki tavsiyeler üzerine otelimi 2 günlük peşinen yer ayırtarak geriye kalan günler için de duruma göre hareket etmeyi düşünmüştüm. Otelim iyiydi ilk iki geceyi 1200 kusur bahttan 2500 baht geri kalan 6 gece içinse 5600 baht ödeyerek otelde kalışımı 2. Günün sonunda uzattım. Arada fiyat farkı ve pazarlık payı da var belirteyim. Mutlaka pazarlık yapınız.
Otelim meşhur Bangkok gece hayatının en önemli bölgelerinden olan Bangkok Nana bölgesindeydi. Ulaşımda tuk tukları sıkça kullandım. Uzun mesafeli ulaşım için Sky train’i kullandım. Sky traine alıştıktan sonra zorluk yaşamazsınız.
Bangkok turlarımı münferit olarak yaptım. Dışarıdan paralı rehberli Bangkok turu satın almadım. İlk çıktığım turda Grand Palace ( Büyük Saray ) ve civarındaki tapınakları gezdim. Sabah 10 gibi otelden yürüyerek ana caddeye çıkıp kendime tuk tuk baktım pazarlık edip 50 bahta anlaşarak gittim. Giriş ücretliydi. 500 baht ücreti ödeyerek tur için bekledim. Beklerken birkaç turisti geri yolladılar. Merak edip sorduğumda şort ile girilmezmiş diye cevap aldım. Saat 15.00’a kadar zaman nasıl geçti bilemiyorum. Grand Palace’ı betimleyebilmek için hangi söz doğru olur bilemem ama mimarisi ile görkemi ile büyüleyici bir tarihi anıtlar topluluğu diyeceğim. Turumuzu tamamlayıp etraftaki 3 tapınağı da gezip görüyorum. Grand Palace’ı gezdikten sonra Onun ihtişamına göre o tapınaklar sönük kalıyor. Bu sebeple benim yaptığım hatayı yapmayınız. İlk tapınakları dolaşıp gezip görün daha sonra Büyük sarayı dolaşınız. Sevgili Tayland aşığı dostlarım, beni tüm Tayland tatilim sırasında en çok etkileyen en çok beğendiğim yer Grand Palace’dı.
Bir diğer beğendiğim Bangkok turum ise yüzen Pazarlara yaptığım turdu. Yüzen pazarı ziyaretimde ise ulaşımımı Sky train ile yaptım. O sabah 09.00 gibi otelden ayrılarak, Nana BTS e gidip kendime 120 bahta bir günlük sınırsız seyahat olanağı sunan kartımı alıp oradaki görevliden bedava da bir güzergah haritası edindim. Tren ile ilk önce Siam BTS e gittim. Siam BTS de hattı değiştirerek 2. Hatta geçerek Bang Wa BTS’e gidip, oradan tuk tuk bakındım.
10 dakika sonra tuk tukçu Tanet ile pazarlığa başladım. Khlong Lat Mayom yüzen çarşısı ile Taling Chan yüzen çarşısını sordum ilk önce. Kaça götürür ne kadar sürer diye. Kholong’a 50 baht Taling’e de 60 bahta olur dedi. Karar vermek için hangisi daha iyidir, daha değişiktir diye sorduğumda ikisine de gidebilirsin saat erken diye cevap verdi. Planıma göre sadece birine gidecektim. Mr Tanet’in teklifi ile ikisine de gidebileceğimi anlayıp yeterli zaman olur mu diye düşündüm. Ama olsun iki yer görmek ve onları kıyaslayabilmek gibi bir şansım olmuştu.
İkisini sorduğumda 150 bahta seni beklerim dedi. Pazarlık ile 100 bahta ikisine de beni götürecekti. Mr. Tanet ile Tuk tuk ile yola çıktık adımı sorarak ismini söyledi. Tanet zengin adam deyip duruyordu İngilizce olarak. Eli ile kendini göstererek. ‘’Mr. Tanet Rich Man ‘’ diyordu sürekli. Nasıl iş bu adam zengin olsa tuk tuk çuluk mu yapardı diye düşünerek anlamadığımı söyledim. Bu sefer de yolu işaret ederek Thai’ce bir şey deyip ardından ‘’Road’’ yol demeye başladı. Sonrada kedini işaret edip ‘’Mr. Tanet Rich Man’’ diye tekrar edip. Beni göstererek adımı sonrada ‘’What’’ yani ne dedi. Meğerse adımın anlamını soruyormuş. 😀 Onun İngilizcesi de tarzanca olunca bu şekilde anlaşarak yola devam ettik. İlk beni Khlong Lat Mayom Yüzen çarşısına götürdü. Birlikte dolaşıp gezdik. Tarzanca sohbet ederek öğleni bulmuştuk. Mr. Tanem’e yemek dedim. Yok sonra diyor. Meyve alalım diyorum burası pahalı diyor. Bende ona uyarak oradan ayrılıyoruz.
Tekrar Bangkok sokaklarından Mr. Tanet ile Tarzanca sohbetler eşliğinde Taling Chan yüzen çarşısına varıyoruz. Dolaşmadan yürüyerek beni bir yere yemek için götürüyor. Menümüz balık ile pilav. Balık tek ama büyük bir kendime birde Mr. Tanem’e alıp yer masasında küçük taburelere oturarak birlikte yiyoruz yemeğimizi. Açlıktan mı yediğim yemek çok güzel ve lezzetli geliyor. Tam doymadığım için yanına meyve isteyelim diyorum yok diyor kalkalım. İki kişi toplam 70 baht hesap ödüyoruz. Başlıyoruz dolaşmaya turist sayısı Bangkok’ta ki yerlere göre çok az. Dolaşırken meyve satan kayığı işaret edip meyveyi alalım diyor. Kayıkçıya sesleniyor oda yanımıza geliyor. İlk gittiğimiz yerdekine göre fiyatlarda 5 Baht bir fark var ama Mr. Tanem’e göre orası pahalı. Hesabı siz yapınız 5 baht ne tutar diye. Bizim Açık pazarlara giden kadınlarımız gibi 10 kuruşun hesabını yapıyor Mr. Tanem de. Kayıkçıdan muz ve mango alıyoruz. Toplam ödediğim hesap 65 baht. Mangoları da soyup veriyor. Bizde afiyet ile yiyoruz.
Dolaştığımız sırada ağaç altında ayak masajı yapan Taylandlı kızları ve kadınları görüp oraya yöneliyorum. Fiyat soruyorum. 200 baht diyorlar. Mr. Tanem tercüme yapıyor Thaice den Tarzancaya. 😀 En son 150 baht tek kişi,250 baht iki kişi diye anlaşıyoruz. Mr. Tanem istemiyor boss parayı bana ver evde eşime yaptırırım diyor ısrarla. Sonunda yaptırıyoruz masajlarımızı. Tüm gün dolaştığım için ayaklarım öyle bir rahatlatıyor ki anlatamam. Hatta gelmeden Bangkok masaj salonları ile ilgili az bir araştırma yapıp birkaç tanesini de denemiştim. En iyisi otelimin arka sokağındaki olan yerdi bana göre. Ama burada ki masaj daha iyi ve rahatlatıcıydı. Bangkok masaj salonu halt eder buranın yanında. Şayet gidecekseniz mutlaka açık havada ayak masajını denemenizi öneririm.
İlk gittiğim yüzen çarşı daha renkli ve büyük ikincisi ise daha yerel ve güzeldi bana göre tercihim ikinci gittiğim Taling Chan yüzen çarşısıdır. Ama fırsatınız varsa ikisini de benim gibi ziyaret ediniz. Tura rehbere ihtiyacınız yok. Tabi ben birazda şanslıydım ki Mr. Tanem ile karşılaştım.
Bangkok turlarımdan biri olan Bangkok yüzen çarşı turumu tamamlayıp geri döneceğimde Mr. Tanem istersem beni otele kadar götürebileceğini söyleyince olur dedim. Fiyat olarak 150 baht istedi. Bu sefer pazarlık yapmayıp kabul ettim. Çünkü tuk tuk ile Bangkok sokaklarına dolaşarak uzun bir yol gidecektim. Etrafı görme ve bulunduğum bölgeden farklı olan bir Bangkok’u gözlemleyebilecektim.
Otele dönüş yolunda Mr. Tanem ile sohbet ettik. Ona gece pazarlarını sordum bana kağıda telefonunu yazıp uzatarak ara birlikte gideriz dedi. Tuk tuk tan indiğimde Mr. Tanem’e 500 baht verip tamamdır dedim. Öyle bir sevindi ki Tahnk you boss thank you boss diye defalarca teşekkür etti. Ne yazık ki otelde kirlilerimi çamaşıra verdiğimde o kağıt da yıkandığı için Mr. Tanem ile gece pazarları turu yapmayıp yine tek başıma Bangkok Patpong gece pazarını gezdim sadece.
Bangkok hem gece hem de gündüz canlı bir şehir. Gündüz sadece dolaşıp etrafınızı bile seyretseniz size yeterli olur diye düşünüyorum. Çok fazla gidilecek görülecek yer var. Örneğin Bangkok Silom bölgesi alışveriş merkezleri ile ünlü bende bir günümü o merkezlerde değişik yerleri gezerek dolaştım. Alış veriş yapmadım. Amacım sitenizde yazısı olan arkadaşın sözünü ettiği defolu mal satan yerleri bulmaktı. Şansıma bir yer buldum ama içerideki ürünler defoludan çok çakma ürünler olduğunu düşündüğüm için hiç bir şey almadım.
Sıkça adını duyduğum Bangkok Khao San Road’a gündüz vakti gidip gece yarısı geri döndüm. İlginç bir yer her milletten ucuz tatilciler ile dolu. İngilizceniz iyi ise onlar ile sohbet edip onların gezip gördüğü yerlerdeki maceralarını dinlemek bile ayrı bir güzel. Khao San Road geceleri de canlı bir bölge. Barlar restoranlar turistler ile kaynıyor. Oralarda takılarak güzel ve hoşça vakit geçirebilirsiniz. Ben iki boş gecemi orada geçirdim.
Bangkok gece hayatı kısmını anlatmadan önce yukarıda değindiğim Bangkok masaj salonları ile ilgili bir iki kelime yazıp öyle başlayım. Dediğim gibi Bangkok masaj salonları ile ilgili çok araştırma yapmamıştım. Sadece bir iki yere bakıp bırakmıştım internette. Araştırma sebebim ise ilk ziyaretimde ki Thai ayak masajından memnun kalıp beğenmemdi. İlgilendiğim ise köpüklü sulu erkelere hitap eden masajları değil. Gerçek Thai masajına nereden ulaşabilirim idi. Fazla bir bilgi bulamadığımı belirtmek isterim. Bende gittiğimde sora sora bulurum demiştim kendime. Otelim dediğim gibi Nana bölgesindeydi etrafımdaki çoğu masaj salonu ise erkeklere yönelik masajlar sunmaktaydı. Normal masaj yapmalarına rağmen bu masajları yapanların amacı sizi ereksiyon ederek bir sonraki basamağa geçmenizi sağlamaktı. Bir iki Masaj solunu ayak masajı için denediğimde masaj yaparken yapılan alakasız erotik hareketlerin çirkinliği ile bunalmıştım. Khao San Road’da tanıştığım turistler bana Thai geleneksel masajı için Bangkok masaj salonları içinde en uygununun Bangkok Wat Po masaj salonu olduğunu söylediler. İlgimi çeken yanı ayni zamanda Masaj okulu olması özelliği idi. Düşünceme göre oradaki masajlar kaliteliydi ne de olsa geleceğin masörlerini eğitiyorlardı. Bir de orayı da deneyim dedim. Ertesi günü Otel görevlisine Wat Po Masaj salonu ne tarafta kalıyor diye sorduğumda bana Sukhumvit deki soi 39 u gösterdi elimdeki BTS haritasından. Bende Nana BTS e gidip yine One Day Pass satın alarak Soi 39’a yakın olan durakta inip Soi 39 a geçtim.
Fazla aramama gerek kalmadı ilk sorduğum kişinin tarifi ile yeri buldum. Girip kendime güzel bir masaj yaptırdım. İlk ayak masajı ile başladım. Ayak masajı normaldi. Ne iyi ne kötü gecesi ise dolaşırken etkisini hissettim ayaklarım daha da hafiflemişti. Ardından geleneksel Tay masajı yaptırdım. Benim beklediğim Sıcak taşlar ile yapılan bir masaj olacağı idi. Odaya girdiğimde beklerken etrafı kolaçan ettim benim düşündüğüm masaj ile alakası olmayan bir odadaydım. Gelen bayan masör e sormama kalmadan kadın beni selamlayıp arkadan bana sarılınca aklıma erkeklere yönelik masajmı yapacak diye geçirdim. Gelen masör ise 40 ların da koyu esmer tenli ve güzel sayılmayan bir kadındı. İlk sormaya kalktım relaks relaks deyip beni yönlendirmeye başladı. Güreşe benzer pozisyonlarda ne kadar eklemim varsa katur kutur çatlattı. Vücudumda gerilmemiş kas çatlatılmamış eklem bırakmadı. Beklediğim masaj olmamasına rağmen aldığım hizmet on numara bir hizmetti. Düşündüğüm gibi erkeklere yönelikte bir etkileşim de bulunulmadı. 1 saatlik seansın sonunda elinden kurtulabildim. Fakat vücudumu dinç ve zinde hissediyordum. Çok güzel ve tavsiye edebileceğim bir deneyimdi. Odadan çıkıp hafiflemiş şekilde bulunduğum bölgede dolaştım gün sonuna kadar.
Akşam otele döndüm de otel görevlisine durumu anlattım. İstediğimi tam olarak anlayan görevli bana başka bir adres verdi. Bangkok Dahra Beauty & Spa diye. Yerini de tarif etti. Birde Wat Po Masaj salonunun Grand Palace’ın yanındaki Wat Po Tapınağında olanı varmış. Orası en eski okullardan biriymiş masaj okulları arasında. Bunu da görevliden öğreniyorum. Bunu da Bangkok Masaj salonları bilgilerine ekleyiniz. Meğer önünden geçip gitmişiz bilmeden. Çünkü Wat Po tapınağını girip görmüştüm ilk günümde.
Ertesi günü de bu yeri ziyaret ettim. Zaten yeri Silom’da, bulmakta zorlanmadım. İçeri geçip istediğim gibi bir masaj ve bakım yaptırıp rahatladım ve hesaba gelince o rahatlığım gitti. Ben girişte menüden Standart 1500 Baht olanı seçmiştim ama içeride masörün sorduklarına hep yes diyerek cevap verdiğim için ek terapiler ile hesap kabararak 3200 bahtı buldu. Bana soracaksanız o parayı hak ediyor ama bilmeden benim gibi karşınıza çıkınca canınız sıkılıyor. Yine de bir defalığına deneyiniz. Benimde Bangkok masaj salonları ve Spaları ilgili merakım bunun ile son buldu. Başta da dediğim gibi Otelin arkasındaki Masaj salonunda yaptırdığım ayak masajı benim için en iyisiydi. 😀
Değerli Tayland aşığı arkadaşlarım gelelim Bangkok geceleri ile Bangkok Gece hayatı bölümüne. Bangkok’ geldiğimin ilk gecesi uçakta tanıştığım Arap arkadaşlar beni arayıp buluşalım dediler. Soi 4 ün önünde buluşup birlikte ilk onların otelinin çevresini dolaştık. Kaldıkları otel Soi 5 de imiş. Bölgedekilerin ve de dükkanların çoğu Arap kökenliler. Kayda değer bir şeyler bulamayınca benim teklifim üzerine Saoi 4 e Nana bölgesine döndük. İlk işimiz Nana Plazaya girmek oldu. Nana Plaza çok katlı barlardan oluşan bir yer. Sardalya kutusundaki sardalyalar gibi üst üste dizilmiş barlar, dışarıda masalar ile dolu bir bina düşünün. Ünlü olmasa girmek dahi istemezdim öyle bir ortama. Yetişip girdik görelim dedim. Birlikte yürürken bizim arkadaşlar bunlara yapışan Ladyboylar ile bir anda haşır neşir olup işi bağlıyorlar. Bende fırsattan istifade müsaade isteyerek yanlarından ayrılıyorum. İlk önce yolda bir müddet dolaşarak ana caddeye sonra da geri dönüyorum. Yürürken teklifler geliyor. Beğenmediğim için pas geçiyorum. En sonunda yol kenarında 3 masadan ibaret olan köşe başı sokak barına oturuyorum. Oturmamın sebebi ise bardaki kız. Çok alımlı ve de güzel. Sohbet nerelisin ne yapıyorsun nerde kalıyorsun gibi klasik ve de önceki Tayland ziyaretinden alışkın olduğum soruların ardından esas konuya giriyoruz. Kapıyı 5000 bahttan açan kızı 2500 bahta kadar pazarlık ederek fiyatta anlaşıyoruz. Barda takılmaya devam tabi. Zaman biraz ilerledikten sonra kız ile birlikte ayrılıp otele geçiyoruz.
Daha sonraki günlerimde Bangkok’a ilk gidişim olduğu için sonraki gece Bangkok Soi Cowboy’u deniyorum. Pattaya’daki Walking Street’in minyatürü gibi bir yer. Kalabalık bir ortam. Yoldan geçerken barların çalışanları sizi içeri davet edip çağırıyorlar. Kızları da çok güzeller. Ben oradan o gece almadım sadece bir iki yerde oturup bira içip geri kaçtım. Fiyatlar bana pahalı geldi. Nana bölgesine geri dönüp bir önceki geceki kıza baktım o da başka müşteri ile anlaşmış. Yol üstünde çalışanlardan beğendiğim biri ile geceyi bitirdim.
Tayland’a gelmeden önce fikir danıştığım arkadaşım ile yazışırken bana birde Bangkok The Pimp Club’i gözlemle nasıldır diye sorduğu için 3. Gece bir uğrayıp göreyim dedim. İlk ve tek sefer olarak otelden taksi istedim o gece için. Taksiciye Pimp’e gidelim dediğimde beni Bangkok The Pimp Sister Gentelman Club’a götürdü. Taksiciye bekle deyip içeri girmek için kapıya geldiğimde girişin ücretli olduğunu öğreniyorum. Kusura bakma Poul dostum giriş 2000 baht iki içki 2000 baht diye ücretleri duyar duymaz ayrılıp girmekten vaz geçiyorum. Daha The Pimp’in Çakması olan The Pimp Sister böyle ise orası nasıldır diye düşündüm ve The Pimp’e de gitmekten vazgeçerek taksi ile ordan ayrıldım. Yol üstündeki bir barda durarak orada içip eğlendim. Bardaki beğendiğim kızı da alıp otele geçtim. Tekrardan kusura bakma o fiyata merak bile giderilmez.
Bangkok’taki 8 gecemin 6 gecesini dolu 2 gecesini boş geçirdim. Nana Plazadan hiç kız almadım. 2 kez Sukhumvit Caddesi üstünde çalışanlardan, 2 kez de Nana daki yoldan kız aldım. Bir kez de bardan aldım diğerini ise yukarda yazdım. Kızlar için ödediklerim en ucuzu 2000 baht ile Sukhumvit’teki bir kızdı ki o da çok geç olduğundan fiyatı düşük tuttu diye düşünüyorum. Ama beraber olduğum kızlar içerisinde de en güzeli yine o kızdı. Soi 4 Nana da aldığım kızlara 2500 er ödedim. Bardan aldığıma ise 2500 ile 3000 baht ödedim. Bar fine olarak 600 baht ile 800 baht verdim. Bangkok gece hayatı Pattaya gece hayatına kıyasla daha pahalı gibi. Belki de daha ucuz ve de daha iyi yerleri vardır da biz bilmediğimiz için gidemedik. Ama Bangkok gecelerinde yaşadıklarım The Pimp Club arayışını saymazsak çok güzel ve eğlenceli idi. İki boş gecemi ise Khao San Road’da takılarak geçirdim.
Gece pazarı olarak ise Silomdaki Patpong gece pazarını dolaşıp gezdim sadece ufak tefek hediyelik aldım. Oradaki gece pazarında birçok çakma eşya bulabilirsiniz. Hatta Rolex’de bile olmayan çakma Rolex’i de orda bulabilirsiniz.
Dolu dolu geçirdiğim 8 gecenin ardından otelimden çıkışı yapıp Pattaya’ya doğru yola koyuldum. Pattaya da yaşadıklarımı ise başka bir gezi yazısı olarak yollayacağım.
Bangkok Gezim adlı yazıyı yazan Sn. Akıncı ‘ya tüm asyarehberi ekibi ve müdavimleri adına teşekkür ederiz.
Yazarın önceki gezi yazısı olan Pattaya Dikkat yazısını okumak için lütfen tıklayınız.
Akinci kardesim super bir yazi olmus ellerine sağlık. Yaklasik bir senedir bu siteyi takip ediyorum umarim bir gün bende tayland tatilimi yapip burdan paylaşım. Pattaya ya gitmedim ama bu siteden o kadar çok bilgi sahibi oldum ki sanki gitmiş gibi pattaya yi seviyorum. Ama mutlaka gitmek istedigim bir yer. Umarim bir gun nasip olur.
Sevgili Akıncı
Mekan isimlerininde verildiği son derece açıklayıcı ve faydalı bir yazı olmuş. Bangkok’a gitmek isteyenlere ışık tutar nitelikte. Samimi anlatımın için teşekkürler
nightmare hocam sizinle nasıl iletişime geçebilir uçak biletimi aldım otel rezervasyonunu da yaptım fakat hala bi kaç soru var aklımda yardımcı olursanız müteşekkir kalırım.
Samimi yazınız için, zihnimizde uyandırdığınız güzel ayrıntılar için teşekkürler
Akıncı kardeş yazının ilk bölümünü bir solukta okuyuverdim. Şu ana kadar düzenleme yaptığım diğer yazılardan farklı ve samimi bir Tayland yazısı yazmışsın.
Şimdi kardeş ben sana The pimp gentlemen club ı bir incele ki bana çok soruyorlar bilgimiz olsun diye söylemiştim. Zaten hazırda gitmişsin görüp bizle paylaşasın istedim. Senin gittiğin tha pimp sister club ayrı bir yerdir. çakma değil. Senin gibi bende taksiciye dediğimde beni sisters e götürmüştü bende girdim. Giriş dediğin gibi ücretl,i ama sen sanırım heycandan yanlış anladın girişte 2000 baht vererek giriyorsun. Ödediğin para ile giriş yaptıktan sonra 2 adet içkin nide peşinen ödemiş sayılıyorsun. Yani 2 içki içebiliyorsun girişte ödediğin ücret ile. Bunun dışında ise farklı ücretlendirmeler var. istersen girişte 3500 baht ile 4000 baht arası bir rakam ödeyerek bir şişe viski açtırabiliyorsun içerde ücretsiz olarak. diğer türlüde değişik aylık abonelikler falan da mevcut hepsini hatırlamıyorum. senin dediğin gibi değil 2000 baht giriş artı 2000 baht da içkiler diye. Yanlış anlaşılma oldu sanırım. Birde içerisi çok süper bir yer. Keşke girip görseydin kardeş.
Poul üstat merhaba tekrar.. pimp dediğin yer bildigimiz gogo gibi bi club mi? Yoksa değişik bir mevzu mu dönüyo orada? 🙂
Kardeş Pimp i bilmem ama pimp sister ile konseptinin benzediğini sanıyorum. Pimp Sister için konuşacak olursak go go bar değildir gentlemen clubtır kardeş. İçeriside go go barlardan çok farklıdır. iç mekan olarak club disco yu andırır. sadece farkı burdaki kızlar cluba çalışmaktadır. dışardan gelenler değillerdir. Kızlar ile oturup sohbet edeceğinde kıza içki ısmarlarsın. buda yaklaşık 30 dk sürer ve 300 bahttan başlar bayan içkileri.İçkileri biraz pahalı ama go go barlardaki gibi hemen iç kalk yoktur en az 30 dk senle oturmak zorundadır. bu durumu beğenmiştim şahsen. Birde özel locaları varmış ama girmedim çünkü locaya geçmek te paralı idi.
Poul üstat.. bu arada yaşım 30 inşallah daha büyük değilsindir. Üstat diyerek saygısızlık etmiyorumdur..
Gerçi pimp falan hikaye zaten sonuç bum-bum’a bağlanıyor oralarda.. 🙂 gidiş yolu farklı olsada sonuç aynı ha pimp ha sister ha mixx 🙂
Gündüz aktivitelerinden bahsetmeniz oldukça güzeldi.
Serdar kardeş benimde 43. zaten her yol ayni yere çıkıyor kardeş tek farkı yolu giderken anadol, hacı murat reno12 yada BMW veya Mercedes ile gitmek arasındaki farktır kardeş.
Aynen Poul abi.. mercedes iyidir.. 🙂 saygilar..
teşekkürler paylaşım için gezilecek yerler bakımından çok güzel bir paylaşım olmuş