Japonya Tokyo da hızlı bir şekilde başlayan Japonya tatilim ve Japonya gece hayatındaki ilk gece skor yapmam beni oldukça teşvik etmiş Japonya geceleri ile ilgili umutlarımı yüksek tutmama neden olmuştu. Neyse Japonya anılarıma kaldığım yerden Japonya Tokyo anılarım olarak devam edeyim isterseniz.
Otel Resepsiyonunda çalışanın olumlu cevabi ile beklemeye başladım. Yaklaşık 20-30 dakika sonra ufak tefek bir buçuk metre boylarında sempatik bir Japon kızı yanıma gelip bana sesleniverdi. Resepsiyonun ayarladığı ve bana Japonya’nın gündüz yaşamını, yerlerini tanıtıp istediğim adreslere ulaşmamı sağlayacak rehberimdi. İngilizcesi çok iyi sayılmasa da anlaşıp otelden ayrıldık. Japon kızına elimdeki listeyi gösterip gitmek istediğim merak ettiğim bölgeleri açıkladım. Tüm adresler ulaşım için metroyu kullanıyorduk. Yapmış olduğum Japonya Tokyo listemde yer alan Ginza’ya, Shibuya’ya, Roppongi’ye ve Akihabara’ya beni götürüp gezdirdi. Metrolara alışkın olduğum için Tokyo metrolarına uyum sağlayabilmiştim. Ama Tokyo metrolarının da kusuru aşırı kalabalık olduğundan inme ve binme esnasında o ufacık insanlar birer canavara dönüşüyorlardı. Metroya binmek tam bir işkence olabiliyordu. Özellikle İşe gidiş ve dönüş saatlerinde.
İlk durağımız Akihabara idi. Bana çevreyi tanıtıp ilk elektronik mağazasından bana elektronik sözlük aldırdı. Artık iletişim kurmada o aleti kullanmaya başladık ve ileriki günlerde de oldukça işime yardı.
Diğer bölgeleri de dolaştık birlikte parklara gittik seyyar satıcılardan krep ve benzeri atıştırmalıklar aldık bana bulunduğum yerler ile ilgili bilgi verdi. Gerekli olan bilgileri not alıp yolumuza devam ettik. Ben aklıma geleni sözlük yardımı ile soruyor ve cevap alıyordum işim kolaylaşmıştı resmen.
Tokyo gezisini tamamlayıp kaldığım otele dönünce Japon kızına 10.000 yen verdim. Kız sevinçle ‘’arigato’’ yani teşekkür ederim deyip zıplaya zıplaya yanımdan ayrıldı. Resepsiyondaki görevli bize bakıp gülümsüyordu. Oda hak ettiği için ona da 5.000 yen verdim ilk istemem dese de fazla uzatmadan parayı indiragandi ediverdi. Resepsiyondaki Japon genç ile sohbet etmeye başladık. Sözlük sağ olsun çok işime yaradı. Neyse meğer beni gezdiren Japon kızı gencin liseye giden ufak kız kardeşi olduğunu öğrendim.
Yavaştan saat sekiz oluyordu. Geceki bayanların vermiş olduğu telefon numarasını gence verip aramasını söylüyorum ama telefona telesekreter gibi bir şey cevap verip Japonca bir şeyler söylüyor. Telefonu gence uzatıp ne dediğini sorunca genç bana kayıtlı numara olmadığını söylüyor diye cevap verdi. Mecburen ikinci seçenek e-mail adresine mail atmasını rica edince ondada sorun çıktı e-mail adresi de yanlış. İçimden herhalde yanlış yazdı diye geçirip odaya çıkıp hazırlanıp Resepsiyona geri geldim. İki saate yakın beklememe rağmen kimse gelmeyince acaba gece içtiğimiz yerde mi buluşacaktık, nede olsa şivelerinden İngilizcelerini pek anlamıyordum. Resepsiyondaki görevli de değişmiş yerine bozuk şiveli Japon bayan görevli gelmişti.
Otelden çıkıp geceki mekana geçtim. Orada da yoklardı sadece o geceki tezgahın arkasındaki bayanla ihtiyar vardı. Bayana sözlükten yazışıp sorduğumda kendinin de tanımadığını mekanın devamlı müşterileri olmadığını söyledi. İçki söyleyip orada hem bekleyip hem de demlendim. Üç saat geçtikten sonra tezgahtaki Bayan bana açılamada bulundu. Meğer çoğu Japon kadını bu yola başvurup geceyi geçirdiklerine yanlış iletişim bilgileri veriyordu. Resmen moralim bozulmuş, Japonya Tokyo gece hayatındaki başlangıcı iyi olan talihim bana küsmüştü.
Bozuntuya vermeden hesabı ödeyip oradan ayrılıp dolaşmaya başladım. Saat 1 i geçmişti. Etrafta Japon gençleri ile dolu ve bir sürü mekan vardı. Moral bozukluğundan hiçbiri ile ilgilenmeyip, hevesim kursağımda kalmış şekilde otel odama dönüp yattım.
Ertesi sabah yeni gün yeni umutlar deyip ilk önce Otel bölgesinin yakınlarını gezip gördüm. Ardından ise Roppongi’de gece yapacağım operasyonlar içim keşif yapıp mekanları iyice inceleyip hafızama kazıdım. Zaten bu Tokyo’daki ilk tek başıma yapmış olduğum gezi olduğundan oldukça yavaş hareket etmiş etrafı iyice gözlemlediğim içinde akşamı bulmuştum.
Otelde az biraz dinlenip hazırlandım. Kendimden emin olup ayni zamanda kendi kendime de moral veriyordum. Ne de olsa tüm internette yazanlar Japonya’daki bayanların yabancı erkekleri beğendiği yönünde idi. Ayrıca kendi yakışıklılığıma da güveniyordum. Yeşil ela karışımı olan gözlerimden, dalgalı uzun saçlarıma kadar, zaten gündüz yolda gezerken çoğu Japon kızda laf atıp kavai kavai deyip kıkırdayıp beni gösteriyorlardı. Kendimden emin bir şekilde otelden ayrılıp kendimi Tokyo gecelerine attım. İçimden 50 yaşındaki elin fosiline mi moral bozacağım o gitsin kendini müzede sergilesin değimli yani. Ama hala daha içim gider o ayrı dava.
O geceki planım otelimin bölgesi olan Shinjuku bölgesindeki mekanları kolaçan etmekti. Birkaç mekana girip çıktım yol kenarında takıldım. İnternette yazılanlar doğru idi. Her yerde dikkat toplayıp çevremi Japon kızları sarıyordu. Az buçuk İngilizceleri ile sohbet edip eğleniyorduk. Artık talihim döndü diye düşünürken gece sonuna kadar her gelen kız o kadar samimi davranmasına rağmen iş çıkaramamıştım. İkinci gecede inat edip ayni mekanlara ve ayni bölgede takıldım. Yine ilgi odağı yine etrafımda bir sürü Japon güzeli ama yine aynı sonuç. 😀
Üçüncü gece dayanamayıp samimi olduğum Resepsiyon görevlisi olan gence çaktırmadan sohbet arasında konuyu açtım. Belki Japon kültürü gibi kızları da diğer yerlerdeki taktiklerden farklı taktik gerekir diye ağzını yokladım. Baktım olacak gibi değil yalnız takılmak yerine gel beraber takılalım ben ısmarlıyorum diye teklif ettim. O da her Japon gibi avantaya hayır demeyip iş çıkışında benle buluşup, daha önce gittiğim yerlerde beraber takıldık. Tabi yine benim etrafımı Japon kızları sarmış durumda idi sayemde gençte ortam bulmuştu oda Japoncasını konuşturup iki adet Japon kızını ayarlayıp, üst kattaki VİP bölümüne çıktık. Kızlarda öyle alımlı öyle sempatik ve güzeller anlatamam. Ben yine sözlük ve çat pat İngilizce ile konuşurken elemanda işleri ayarlıyordu ardından otele geçmek için dışarı çıktık. İlk olarak benim otelin az ilerisindeki köşede bulunan Love otele genç ile onun kız girdi. Bende yanımda diğer kızla kol kola benim otelin önüne gelince, daha ağzımı açıp teklif edemeden kız benle vedalaşıp daha cevap veremeden bay bay deyip Japoncada ‘’ matane ‘’ deyip hızla ayrıldı. Bende otelin önünde sap gibi kalakaldım. İçimden bu ne ya Japonya resmen benle dalga geçiyor şerefsizim diye geçirip omzuma vurup odaya çıkıp yattım.
Ertesi sabah öğleye doğru kalkıp genci buldum. İlk önce gencin gecesini sordum anlattıkça sinirden dişlerimi gıcırdatıyordum. En sonunda senle gitmesem kızlar bana yaklaşmazdı teşekkür ederim demesi ile dayanmayıp sordum ne biçim iş bu diye. Gençte yavaş bir şekilde açıklama yapıp bayağı uzun bir şekilde anlattı. Duyduklarım doğru idi Japon kızları yabancı erkekleri sempatik ve cana yakın buluyorlardı hemen yanlarına gidip çekinmeden konuşup ilgi gösteriyorlardı ama sadece iyi vakit geçirmek ve İngilizcelerini geliştirmek için. Yoksa biz onlara göre 1 hafta sonra gidecektik. Gerek görmüyorlardı tabi bir kısım kızda bir gecelik macera yaşayıp seninle zevkini tatmin edip sana yol veriyordu. Anlayacağınız işler öyle sanıldığı gibi değildi.
Sonunda işin içyüzünü anladığımdan dolayı artık avlanma yerine para ile şansımı denemeye karar verdim. Hedefim Meşhur Roppongi bölgesi idi arkadaşlar bu bölge özellikle yabancılar tarafından tercih edilen Tokyo eğlence hayatının merkezlerinden biriydi. Hem gündüz gezmesi yapıp hem de gece Roppongi’de takılmak amacı ile otelden ayrılıp metro ile yola koyuldum. Kafamdaki plan Ginza bölgesini gezip görmek Japonya ile ilgili bilgilerimi genişletip ardından da akşama Roppongi bölgesine geçip Tokyo gecelerinin tadına varacaktım. Metroda Ginza Bölgesine giderken sıkışık bir şekilde yolculuk ediyorduk. Bir ara arkadan popom ellendi herhalde sıkışıklıktandır deyip ilk önemsemedim. Ardından tekrar ama bu sefer avuçluyor mıncıklıyordu şerefsiz kimse. Nerdeyse parmak atmadığı kalmıştı. Kalabalığı zorlaya zorlaya arkama dönüp yüzümü ters yöne verdim. Etrafıma bakınıp o şerefsiz kimdir diye arıyordum ama ne gezer bir türlü bulamadım. Ta ki eleman tekrar harekete geçip yine ellemeye kalkıp eline de umduğundan farklı bir alet gelince bocaladığı sırada fark ettim. Şerefsiz ağzı kulaklarında yavşak bir vaziyette sırıtıp etrafta kim varsa elleyip sarkıyor. Adamı gören giydiği takım elbiseden bir bok olduğunu düşünür ama adam sapık arkadaşlar. Etrafa bakındığım sırada orda bulunanlarında adamın yaptıklarının farkında ama kimse bir şey dahi demiyor, doğal olarak şerefsiz azdık sonra azıyor. Sinirim tepeme çıkmış bir şekilde ilk elemana sert bir şekilde bakıp kalabalığı zorlayarak üzerine yürümeye başladım. Geldiğimi fark eden şerefsiz de geriye doğru panikleyip kaçmaya çalışıyor yakalasam orada ağzını yüzünü ebesini pembeye boyayacaktım ama şans bu metro durduğu için içerdeki herkes hışımla çıkışa yönelince eleman elimden kurtuluyor tabi bende sürünün iteklemesi ile metronun dışına çıkıyorum. Artık elemanı bulmam ne mümkün hepsi birbirine benziyor zaten. Bendeki şansa bakınız ya arkadaşlar biz ne hayaller kurmuştuk ilk gün Japon kızlarını tespih gibi dizip dizip gidecektik hesapta öyle hesaplarken bırak iş çıkarıp icraat yapmayı Japonlar bizi dizmeye kalkıyordu resmen. Artık yeni espiri yaparlardı Kutup ayısı bedevi yerine Japon metrosu Kıbrıslı diye. Nerdeyse bahtsız bedeviye benziyorduk iyi mi???
Sinirlerim tepemde Ginza bölgesinde dolaşmaya başlıyorum. İki mağazaya girip, Oradaki fiyatları gördükten sonra hemen değil mağazadan bölgeden uzaklaştım. Mağaza çalışanları güler yüzlü karşılayıp alışveriş bile yapmasanız dahi sizi uğurlarken mağazamızı ziyaret ettiğiniz için teşekkür ederiz deyip sizi uğurluyorlar. Bizdeki mağazalar gibi değil, mağazada iki üç eşya sorduğunuzda sizi yüzleri ile dövmeye başlıyor bizimkiler. Ardınızdan bir şey almadığınız için duyacağınız bir şekilde söyleniyorlar. Orda bunlar yok arkadaşlar gayet saygılı şekilde gelen ve gidenleri karşılayıp uğurluyorlar.
Hızla Ginza bölgesinden Roppongi bölgesine geçiyorum daha gündüz vakti olduğundan caddeler insan seli içinde kalabalık cıvıl cıvıl bir ortam anlayacağınız. Az biraz Dolaşıp akşamı buluyorum. Roppongi caddesi bir anda değişiyor her yer ışıklar içinde, sokaklarda Japon namına kimse kalmıyor. Sanki Japonya’da değilsiniz arkadaşlar tamamen farklı bir yer oluyor gece basınca. Yol kenarında yürürken etrafımı izleyip, bu değişimlere canlı bir şekilde şahit olup seyrediyorum. Cadde üstündeki ve ara yollardaki mekanların içi hep yabancı dolu kapılarda genellikle iri kıyım zenciler bulunuyor. Şahsen öyle ortama ve mekana girmeyeceğim için yürümeye devam ediyorum. Sonunda iki üç Asyalı bayan gözüme ilişiyor yol kenarında iş tutuyorlar. Yanlarına yanaşıp az sohbet derken kızların Koreli veya Filipinli olduklarını anlıyorum. Üstelik te fiyatları beş altı yüz dolardan açıyorlar. Seul de onlardan kat kat güzeli 300 dolar ediyor hem de kaliteli yok sokakta bekleyen. Zaten Filipinli memleketinde 10-30 dolara bile müşteri bulamaz ama buradaki yabancıları ellerine göre bulmuş söğüşlüyorlar. İçin için gülüp yoluma devam edip. Bir sonraki yine Asyalı bayanla karşılaşıyorum fazla ısrarcı olunca ilk 600 doları 400 e sonrada 250 kadar iniyor. Yinede kabul etmeyip sırf merakımdan pazarlık yaptığım için teşekkür edip tam yoluma devam ederken önüme dört adet Japon erkeği beliriyor. Önümü kesip bana haa hoo hııı gibi sesler çıkarıp yüzlerini sertleştirip gözlerini açıp yüzlerini iyice yüzüme dayayıp üstüme gelmeye başladılar. Seri bir şekilde iki adım geri atıp, hemen Japonvari bir şekilde başımı ve gövdemi öne eğip Japonca ‘’simimasen’’ yani özür dilerim deyip, fırsat dahi vermeden arkamı dönüp hızla uzaklaştım. Tahmin ettiğiniz gibi o gecede icraat yoktu bize. İlk geceki umutlarım iyice sönmüş tamamen Japonya geceleri benim için hayal kırıklığına dönüşmüştü.
Sonraki gece şansımı Roppongi’deki barlarda deneyim deyip. Bir Irish Puba girdim. İçerisi oldukça nezih ve de Japon bayanlar ile doluydu. İlk fark ettiğim geneli entel görünümlü insanlar oldukları yönündeydi. Barda içki söyleyip yine yanıma gelen 3 adet Japon bayan ile sohbet ettim. İcraat derseniz yine yoktu. İlerleyen saatlerde Avustralyalı orda çalışan bir şahıs ile tanışıp sohbet etmeye başladım. Samimiyeti ilerledikçe Japonya gece hayatı ve Japonya kızları ile ilgili bilmek istediklerimi merak ettiklerimi ona sormaya başladım. Bir yabancı olarak onun görüşleri ve tecrübelerinden faydalanmak istiyordum açıkçası. Aldığım gerçek cevaplar sonrasında moralim yine sıfıra düşmüştü. Adam anlatıyordu eli ile de barda bulunan bir birinden güzel Japon kızlarını gösterip devam ediyordu. Adam gerçekleri tokat gibi yüzüme vuruyordu resmen. Anlattıkları ise aynen şöyle; Japon kızlarının ‘’gayjin’’ lere yani yabancılara ilgisi olduğunu belirterek, Özenti duyduklarının yadsınamaz bir gerçek olduğunu, bu bağlamda kızlarla tanışma ve samimi olma olaylarında Japon erkeklerden daha avantajlı görünmemize rağmen yabancı oluşumuzdan dolayı çok dezavantajlı durumda geldiğimizi söyledi. Nasıl olsa 5 gün 10 gün sonra ayrılacağımız için ya bizlerle 1 gece beraber olup uzaklaştıklarını ki bu durumda çok nadiren gerçekleşmektedir, ya da o noktaya gelmeden uzaklaşmayı seçtikleri söyleyip ilave etti. Eli ile tekrar kızları gösterip, buradaki Japon bayanlardan birinin yanına gidip konuşsan seni masasına davet eder senle sohbet etmeye başlar. Kaldı ki genelde Japon kızları yabancılara yaklaştığı için bu ilgiden de oldukça mutlu olur ve burada bulunma sebepleri de yabancılar ile takılıp hoşça vakit geçirmektir. Antonyo Bandreas Leonardo Caprio kadar yakışıklı olsan dahi gecenin sonunda kendi yoluna gitme olasılıkları çok yüksektir. Olduğunu varsaysak bile ikinci kez buluşmanız, bir araya gelip ikince geceyi de beraberce sonuçlandırmanız imkansızdır diye konuşmasını tamamladı.
Bu acı verici gerçekleri duyduktan sonra kafamdaki Rio tatilimi engelleyip aklıma Japonya gezisini sokan Kürşat’a içimden sövüp sayıyordum. İnanın yanımda olsa dövebilirdim bile o kadar canım sıkılmış moralim bozulmuştu. Ardından yanıma gelen sempatik bir Japon güzeli ile gece boyunca geyik yapıp sohbet ettim. Oldukçada keyif almıştım ortamdan ama yeteri kadar almadığımı belirteyim. Yani moral bozukluğum olmasa oldukça keyif verici, eğlenceli ve tatminkar bir ortamdı o gece ki kızla sohbetlerim. Gecenin sonunda yine siftah yapmayıp taksi ile otele geri döndüm. İçimden de keşke ilk geceden sonra böyle olacağını bilsem sarhoş ile fantezi yapıp en azından onu da götürdüm derdim diye kendime hayıflanıyordum.
Ertesi gün artık Japonya ve Tokyo gece hayatından ümidimi kesmiş bir vaziyette otelimi iki gün daha uzatıp artık ağırlığı Japonya kültürüne ve Japonya da görülecek yerlere verme kararı aldım. Tokyoda iki gece daha kalıp ardında Kyoto’ya geçip oradaki merak ettiğim tarihi yerleri gezip birde Kyoto gece hayatını incelemeyi planlıyordum. Önümdeki iki günü değerlendirip gündüz Tokyo da gezilecek yerleri turlamaya başladım. Gündüz çevredeki Tapınakları, Parkları dolaşıp gece yine gidilecek yerler ilstemde yer alan host club ları denedim. Host clublardan kız alınmıyordu. Sistem konsormatris sitemi gibi girip oradaki bayanlardan birini ya da daha fazlasını yanına çağırıp sana içki servisi yaptırıp sohbet ediyordun. Aslında pek bir aksiyon olacak yerler de değillerdi ama Japonya’ya gelip Tokyo Host Club larını denemden dönemezdim. Yani merak ve değişiklik olur diye düşünüyordum açıkçası.
İlk iki yere dahi giremedim kapıdan geri çevrildim sadece Japonlar girer demişlerdi. Üçüncüde girebildim ama orda da şansızlık peşimi bırakmayıp bayan yerine erkek hostların çalıştığı kulübe girmişim meğer. Ta benim jeton düşüp çıkana kadar masaya oturtulmuş karşımda da beş adet host kendini tanıtıyordu. Elimiz mahkum yarım saat oturup hemen arazi oldum. Sonra öğreniyorum ki Host Hostess in kısaltılmışı olarak yazılıyordu ama Japonyada erkeklerin çalıştığı yerlere Host club deniyordu. Bayanların çalıştığı yere ise Hostess Club ve Host club deniyordu. Şansıma tüküreyim işte.
Bu ne ya arkadaşlar bir gün önce metroda popom ellenip cinsel tacize maruz kalıyorum ardından o kadar yerden erkeklerin çalıştığı host club a girip erkeklerden içki servisi alıyorum. Yani bu bahtsızlık devam ederse bırakın çölü Mars gezegenine gitsem orada da kutup ayısı beni bulurdu alimallah. İçimden bunarlı geçirip ilk yoldan ara yollara girdim. İlk gördüğüm Soap House kapağı attım. Sonunda etrafımda dişilik kokan Asyalı bayanlar belirince rahatladım ortamı şöyle bir gözden geçirdim. İçerideki en güzel kızı istedim. Kız esasen Koreli idi onun ile iki saatliğine 23 bin yene anlaşıp, berber bitişiğinde olan Love Otele geçtik. Otel odasında bayan ile iyice rahatlayıp, bahtsız bedeviliğim ile şansızlığıma son noktayı sonunda koydum. Artık keyfim yerine gelmiş, yüzüm gülmüştü para ile de olsa rahatlamıştım. O ne öyle uğraşıp dünya para harcayıp omzuma alacağıma parsını verip kurtulmuştum. Otelime dönüp rahatlamanın da verdiği huzur ile mışıl mışıl uyudum.
Ertesi günü Tokyo’daki son günümdü. O yüzden Japonya’da yapacaklar gezip görülecekler listemi kontrol edip, özellikle Tokyo bölgesinde herhangi bir atladığım madde var mı diye gözden geçirdim. Yaptıklarımı ve gördüklerime tik atıp kalanlara baktım. Akihabara’ya ikinci günü Japon kızı ile sadece öylesine gitmiştim. Akihabara’daki Maid Cafe yani hizmetçi kafesi bu cafelerde Japon kızları hizmetçi gibi giyinip masalara ve müşterilere hizmet veriyorlardı. Bir diğeri ise Neko Cafe yani kedi kafesi orada da çalışan kızlar bazı mekanlarda kedi kostümü kulaklığı ve kuyruğu takıp müşteriye hizmet veriyorlardı, ayrıca kafede bulunan kedilerle oynayıp sevebiliyordun. Tokyo’da ki son günümü Akihabara’da geçirip ardından Kyoto’ya gitmeyi kararlaştırıp otelden ayrılıp Akihabara’ya doğru yola koyuldum.
Japonya anılarım serisinin 3 bölümünü ileriki günlerde yayınlanacaktır.
Japonya Tokyo Anılarım yazısının ilk bölümü olan Japonya Anılarım’ı okumak için lütfen tıklayınız.
POUL
Sizin bu şansız bedeviliğiniz sayesinde skor arayanlara hitap etmeyen bir ülke olduğunu yazıdan anlıyoruz ama biraz kafam karıştı bu Japonyada Geyşa kültürü yokmudur bunu Japonyayı sadece medyadan tanıyan biri olarak merak ettim doğrusu ben devamını okumak için bekliyorum
Artema kardeş gitmeden önce yaptığım araştırmalarda hep olayları çok basit ve kolay olacağı söyleniyordu. kızlar yabancılara çok ilgi duyuyor her gece ikişer ikişer götürürsün diyorlardı . Ama ilk egece yaşadıklarımdan sonra bir hafta boyunca işkence çektirdi resmen. tabi denilenler doğru kızlar çok rahat bir şekilde yanınıza yaklaşıp sizle sohbet ediyorlar ilgi gösteriyorlar ama netice itibarı ile icraata pek yanaşmıyorlar. Zaten ileriki yazının devamında okuyacaklarınız dan da birşeyler çıkarabilisin kardeş
poul abi bizi üzme bu kadar bu bedeviliği geç yapmış olduğun icraatlara gel bence ne bu sayende saçlarım dökülecek stresten
alemci kardeş stress yapmana gerek yok sonuçta misafir umduğunu değil bulduğunu yer 😀
Abi burası çok güzel anime ve mangaların diyarı Tokyo ben hep animelerden gördüğüm kadarını biliyorum ama bir kaç forumda okuduğuma göre insanları baya soğukmuş aslı var mı ? POUL kardeş
Aslında soğuk görünürler bunun sebebi ise yoğun iş temposuve sosyaleşmeye vakit ayıramamalarıdır. ama tanıştıktan sonra çok cana yakın ve arkadaş canlısı olduklarını söyleyebiliriz. ama Kendi kültürleri doğrultusunda bazı davranışları bizlere ters gelebilir hatta yanlış algılamamıza sebeb olabilir kardeş. Animedeki karakterler kurgusal ve abartılmış halidir. İnsanlar bir diğerinin yaptığı ile ilgilenmez kendi işlerine bakarlar bu yüzdende etrafta soğuk olarak nitelendirilirler.
Bi gitsem şuralara geri dönmem sanırım 😀
Güzwl bir yazı fakat yazrıda kalması üzücü devamını da yayınlasanız çok makbule geçecek
Poul abi birgün beraber gidelim bide biz skor yapmayı deneyelim
İnan bende tekrar gidip görmeyi oradaki arkadaşlarım ile buluşmayı gerçekten çok istiyorum ama bir türlü zaman yaratamıyoruz Mehmet kardeş. O zamanki aklımız sadece skorlarda idi şimdi ise farklı düşünüyoruz. Japonya gerçekten güzel bir ülke değişik ve dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız kültür ve güzellikler ile dolu. Umarım beraber bile olmasa tek başınıza gider görürsünüz.
Umarım görürüz abi nedense japon insanlarına ve kültürüne çok büyük saygım var ve büyük hayranlık duyuyorum
BEN çetin turkey samsun bafra
ben hiç evlenmedm japon kızıyla evlemek istliyorum
Çetin Bey burası çöpçatan sitesi değil bunun için Japonyaya gidebilirsiniz