Filipinler Manila Angeles City

Filipinler Manila Angeles City yazımda Filipinler gezisi esnasında Manila gece hayatı ile Angeles City gece hayatında yaşadıklarımı sizlere aktaracağım.

Filipinler tatilimin ilk bölümünden kaldığım yerden devam ediyorum.
Filipinler Borocay adasında yaşadığım hayal kırıklığı yüzünden. Filipinler turumun Borocay ayağını kısa kesip Manila ya doğru yola çıktım. Kelibo uçak alanından öğleden sonra ayrılıp akşama doğru Manilaya ulaşmıştım. Manila tatilim süresinde kalacağım otel olan Herald Suites Otele doğru yola çıkmıştım.

Manila caddelerinde kalabalık ve yoğun bir trafik vardı. Otele doğru giderken etrafta gördüklerim Filipinler gecelerinin Manila gece hayatın da oldukça canlı geçtiğini anlamama yeterli olmuştu. Daha ilk akşamdan Manila geceleri böylesine kalabalık ise Manila eglence hayatı bölgelerinde gece hayatı nasıl geçiyordu acaba diye düşünmeden edemedim. Fakat aklımda daha çok Manila’dan sonra gideceğim Filipinler Angeles City ve Angeles City gece hayatı nda idi. Çünkü Daha Filipinlere gelmeden Filipinler eglence hayatı araştırma yaptığım zamanlar da  Angeles City adı her zaman öne çıkıyordu. Angeles City gece hayatı ile Angeles City geceleri ile ilgili birçok söylemler ile karşılaşmıştım. Gerçi Borocay için de birçok yazı görmüştüm fakat benim beklentilerimi karşılamakla kalmayıp beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Angeles City tatilim de beni hayal kırıklığına uğratır mıydı, Angeles City geceleri ile Angeles City eglence hayatı beklentilerimi karşılayacak mıydı, yoksa Angeles City ve Manila da mı beni hayal kırıklığına uğratacaktı. Otel yolunda ve Uçak yolculuğum boyunca aklımda hep bu konular vardı.

Herald Suits Otele vardığım da kafamdaki düşüncelerden kurtulup, kendi kendime Manila tatilim iyi geçeceğini söyleyerek moral bulup otele giriş yaptım. Resepsiyonda işlemlerimi halledip odaya çıktığımda oda beklentilerimin üstünde konforlu ve güzel bir odaydı. Meğer ayırttığım oda tipi tükendiği için bana daha geniş ve lüks odalardan birini vermişlerdi. Üstelikte önceden yaptığım 4 günlük rezervasyonum boyunca bu odaya ek ücret ödemeden kalacaktım. İçimden Lucky dedim. Manila gezisine daha başlar başlamaz olumlu ve iyi olaylar beni bulmaya başlamıştı. Bu olumlu gelişme ile moral bulup odaya yerleşip. Karnımı doyurmak için otelden ayrıldım.

İlk iş olarak yürüyerek akşam yemeği için restoran bakındım. Otelimin bulunduğu bölge oldukça canlı bir bölge olmasına rağmen gece hayatı konusunda çok zayıf bir bölgeydi. Fakat her yere ulaşım için tam orta yerde olan bir konumda olduğu için bu oteli seçmiştim. İyi ki de seçmişim Filipinler Manila şehrinde hayat 24 saat devam ediyordu. Tek bir bölgede kısılıp kalmadan her yere ulaşım bakımından avantaj sahibi olmuştum.

Karşıma çıkan ve iyi görünümlü bir restorana girip her zaman ki gibi balık yiyip açlığımı giderdikten sonra üstüme bir ağırlık çökmüştü. Esneyip durmaya başlamıştım. Nede olsa Boracay da son gece uyumamış ardından feribot ve uçak yolculuğu yapmıştım. Bu yüzden Manila’da ki ilk gecemde yorgun düştüğüm için geri otele dönüp odaya çıktım. Otele dönerken yolda aldığım içkiden kendime 1 bardak doldurup içip yatağa uzandım. Uzanır uzanmaz uykuya daldım. Sabahın ilk ışıkları ile uyandım. Saat çok erken olduğu için kendimi zorlayarak 1 saat yatakta dönüp uyuyamayınca duş alıp aşağıya indim.

Resepsiyon da dolaşıp vakit öldürmeyi düşünürken Türkçe konuşmaları fark edip konuşmaların geldiği yöne doğru baktığımda iki kişinin kendi aralarında Türkçe konuştuğunu gördüğümde şaşırmıştım. Dünyanın bir ucunda kendi memleketinin insanını bulmak benim için büyük sürpriz olmuştu. Hemen yanlarına gidip selamlar dedim. Onlar ise beni gördüklerinde ve Türkçe konuştuğumu duyduklarında fazla şaşırmamışlardı. Selamımı alıp sohbete başladık. Türkçe konuşmak bana iyi gelmişti. Türkiye’den uzun zaman uzak kaldığım için hasretlik çekiyordum. Bir saate yakın sohbet edip konuştuk. Türkün biri yanımızdan ayrılıp diğeri ile sohbet etmeye başladık.

Bu onun Filipinlere 3 gelişiydi. Bunu duyduğumda sorulara başladım. Sorduklarıma yanıt veriyordu. Kendisi Asya bölgesinde birçok ülkede bulunmuştu. Nerdeyse gidip görmediği ülke yok gibiydi. Bana ben kaçtım kardeş akşama görüşürüz dediğinde nereye gideceksin akşam takılalım mı diye sorduğumda. Bana; kardeş akşam ola hayr ola ama sana tavsiyem olsun yurt dışında tek takılmaya özen göster. Yanındaki kişinin yaptıkları yüzünden başına iş alabilirsin deyip yanımdan ayılmıştı. Kalkıp kahvaltıya geçtiğimde diğer Türk arkadaşı gördüm onunla sohbetimiz esnasında diğerini sordum. O da bana burada tanıştıklarını fazla bir malumatının olmadığını söyledi.

Kahvaltıdan sonra küçük bir Manila turu yapmak için otelden tanıdıkları ve güvenilir bir taksici çağırmalarını istedim. 15 dakika sonra taksici ile otelden ayrılıp bir iki İspanyol döneminden kalma kilise ile açık pazarları dolaştık. Öyle ahım şahım bir gezi değildi maksat Manila’yı tanımaktı. Bu turları yaptıktan sonra taksiciye gece hayatının canlı olduğu bölgelere beni götürmesini istedim. Beni 3 farklı noktaya ve bölgeye götürdü.

İlk gittiğimiz bölge Manila’nın merkezi konumunda olan Manila Makati bölgesi idi. İkinci ve üçüncü bölgeler de tek bir bölge gibi olan ve ikiye ayrılan Manila Ermita bölgesi ile Manila Malate bölgelesiydi. İlk gittiğimiz yer olan Manila Makati bölgesi Manila’nın iç kesimde kalıyordu. İkinci ve üçüncü gittiğim Manila Ermita bölgesi ile Manila Malate bölgeleri kaldığım otelin liman tarafına kalan gece hayatı bölgeleriydi. Buraları gördükten sonra otele geri dönüp odada kısa bir istirahat edip dışarı çıktım. Hava daha yeni kararmaya başlamıştı.

İlk durağım Manila Ermita bölgesi idi. Taksi ile Bölgeye gidip yürüyerek turlamaya başladım. Bölgede turlarken parkın önüne geldiğimde soluklanmak için parkın korkuluklarına yaslanıp dinleneyim yoldan geçenleri seyredeyim dedim. Korkuluklara yasladığımda arkamdan ‘’şst hey’’ diye bir bayan sesi geldi. Dönüp baktığımda gerçekten güzel bir Filipinli kız bana sesleniyordu. Kıza ‘’ hi ‘’ yani selam deyip kız ile sohbet etmeye başladık. Kızın kılığı kıyafeti normal kızlar gibiydi. Bende doğal olarak kızın normal olduğunu düşünerek hiçbir hamle yapmadım. Kız en son baktı ki benden teklif yok kendi sordu. Benimle yatmak ister misin diye. Ben uzun zaman severim. İngilizcesi ‘’me love long time’’ bu söz Filipinler de oldukça meşhurdur. Fiyat sorup kız ile 1500 pezo ya anlaşıp kız ile yürümeye başladım. Kız oldukça hoş sohbet sempatik ve de çok güzel bir kızdı.

Şakalaşarak karnım acıktı dedim. Kız da gel deyip beni sahile doğru götürdü. Orda bulunan Cafe Ilang Ilang adlı restorana girdik. Cafenin ortamı güzel menü sistemi yok açık büfe usulü ama ne açık büfe ne arasan var. Şansımı zorlasam belki tereyağlı pilav kuru bile bulabilirdim. Şaka bir yana çok çeşitli bir açık büfeleri vardı. Kız ile tabaklarımızı doldurup masamıza oturduk. Yemeğimizi yerken kızla sohbet ediyordum. İyi bir kızdı hoş sohbetti. Yemekten sonra tatlılarımızı almak için yine açık büfeye yöneldik. Birde ne göreyim baklava bile var. Bu sefer şaka yapmıyorum gerçekten baklava var. Hemen tabağımı doldurup oturuyoruz da, baklava buldum deyip sevinirken baklavalar bizim bildiğimiz baklavalara pek de benzemiyor. Var ya Türkiye’de Gazi Antep çakma baklavaları bu da o çakmaların çakmanın çakması bile değil. Yemeden bırakıyorum. Ama burma tatlısı Arap usulü yapılan tatlıları gerçekten güzel içi saf Antep fıstığı. Şekeri tam kıvamında ve sert yerken tadını alabiliyorsunuz.

Yemekten sonra etrafta az dolaştıktan sonra kızla taksi tutup otele gidiyoruz. Amacım odada ilk siftahı yapıp kız ile Manila’da birkaç yere gidip eğlenmek. Fakat otelin girişinde kız içeri girmek istemiyor ilk kimliğim yok deyip sızlanmaya başlıyor. En son sabah tanıştığım abim olan Türk otele girerken bizi fark edip yanımıza geldiğinde olay açıklığa kavuşuyor. Kızın yaşı küçükmüş o yüzden otele girmek istemeyip sorun çıkarıyormuş. Kız normal öğrenci ek gelir peşinde. Kızla konuşan Abim sorunu anlayınca bana kızla kaç paraya anlaştınız diye sorduğunda 1500 pezo diye cevap verdim. Kıza parasını tam ver ve kızdan uzaklaş kızın niyeti kötü değil ama başına iş alırsın diye uyarıp, Otele doğru yürü dedi. Parayı verdiğimde Abim de üstüne 500 pezo verip kızı yollatmaya çalıştı. Kızın gideceği yok. Parasını almasına rağmen bana bildiğim otel var o otelde sorun olmaz deyip duruyordu. En son kız parayı uzatıp ayrılmak istediğinde abim yok para senindir deyip, parayı geri çevirip, kızı yollatıp yanıma geldi. Yürü kardeş daha faza burada durmayalım insanlar bize bakıyor deyip yoldan geçen bir taksiye işaret edip hemen taksiye binip yola koyulduk. Köşeyi dönüp az gittikten sonra taksiyi durdurup aşağı indik.

Yolumuzun üstündeki ilk bara girip konuşmaya başladık. Bana birbirinden farklı olaylardan bahsedip ikaz ettikten sonra hadi gel seni bir de ben gezdireyim ama sözümden çıkarsan seni olduğun yerde bırakırım haberin olsun dedi.

Birlikte yoldan geçen servise atlayıp soluğu Manila Makati bölgesinde aldık. Konuşup anlatarak bana bölgeyi gezdirdi. Burası da MakatiBurgos Street dedi. İlk gelenler için ideal ne ararsan var. Manila gece hayatının kalbi sayılır dedi. Bu sokak boyunca olan yerlere çekinmeden girip çıkabilirsin ama tedbiri de elden bırakma kardeş dedi. Abimin yanında sesimi bile çıkaramıyor sadece dinleyip tamam diyebiliyordum. Adamın ezici bir otoritesi vardı. Tavırları halleri ile konuşması tamamen doğal ve içten biri idi.

Manila Makati Burgos sokağında yürüdüğümüzde etrafımız travestiler sardı. Nedense yoldakilerin çoğunluğu travestiydi. Abim ise onları hiç kırmadan ayaküstü sohbet edip sigara ikramında bulunup kibarca ret ettikten sonra yoluna devam ediyordu. Sorduğumda onlarda insan sen ben tercih etmesek de hayat onları bu yola sürükledi. Terslemenin kaba davranmanın gereği yok kardeş. Kibarlıkla her şeyi halledebilirsin deyip gülümsedi.

Sokağı bir uçtan diğer ucuna dolaşıp geri döndük. İlk sokağa girdiğimizde yolda konuştuğumuz travestilerden biri bize dondurma bile ısmarladı. Yürüyüp Night Train diye bir yere girdik. Bana burada bar fine ödemeden kız ayarlarsın genelde serbest kızlar müşteri bulmak için buraya gelir böylece sabaha kadar almayı garantilersin sana sorun çıkaramazlar deyip dışarı çıktık. Ardından yan kapısı olan Matrix e girip burası da öyle bak beğen al ama içki hesabını kontrol et yoksa şişirirler kardeş deyip uyardı ardından da tekrar yürüyüp dışarı çıktık. Ben dayanamayıp Abi ya bir yerde dursak ya dedim. Bana bakıp kardeş ben sana gösteriyorum. Yarın Angeles City e geçeceğim Oradan da Bangkok yapacağım yani bu gece gösterdiğim yerleri gösterdim. Sen sonra uğrayıp kontrol edersin deyip beni bu sefer ise Papiliion Club a götürdü. Allahtan Papillion Clubta oturup dansçıları izledik. Bana da dönüp benden bu kadar kardeş artık gerisini sen keşfedersin dedi.

Dansçı kızlar gerçekten güzel ve süperdi. Vücutları öyle bir kıvrılıyordu ki içim gitmişti. Daha ne oluyoruz demeden yanıma gelen kız ile 4000 pezoya anlaştım. İki içki içtikten sonra topluca dışarı çıkıp yürümeye başladık. Abim ise yolda yürüdüğü esnada gördüğü bir kız ile konuşup 750 pezoya kızla anlaştı. Ben dansçıya 4000 pezo bar fine ve içtiğimiz içkiler derken 1500 pezo da öyle ödemiştim. Abim ise benim aldığım kızdan da güzel bir Filipinli kızı 750 pezoya pazarlık edip ayarlamıştı.

Kız ile anlaştıktan sonra bana dönüp kardeş sen ne yapacaksın ben kız ile Palladium diskoya gideceğim istersen sende gel dedi. Olur deyip köşeden dönüp ana caddeye çıktık. Caddeden geçen bir servise atlayıp Palladium Club ın olduğu yerde indik. Manila’nın sayılı Clublarından biri idi Palladium Club içeriye geçip bir güzel eğlendik. 2 saat kaldıktan sonra taksi çağırıp otele doğru yola koyulduk. Odalarımıza çıkmadan Bana Filipinler telefon numarasını ve Tayland telefon numarasını verdi. Başın sıkıntıda olursa ararsın deyip odasına çıktı. Bu abimi ilk görüşümdü ama daha sonra Bangkok’ta da karşılaşmış orada da felekten bir gece çalıp Bangkok gece hayatının altını üstüne getirmiştik.

Sabah olduğunda yanımdaki kıza parasını verip aşağı indiğimde Yine abim ile karşılaştım o da tam taksiye biniyordu vedalaşıp ayrıldı. Bende kahvaltıya geçtim. Ardından gündüzleri bir iki pazarı ve caddeleri gezdim. Geceleri ise Manila’nın gece hayatına aktım. En fazla Makati bölgesindeki mekanlara takıldım. Bana ders olduğu için barlardan kız alacağıma yoldaki güzelliklerden seçtim hem ucuz hem de daha az masraflıydılar. Yalnız çok dikkatli olmanızda fayda vardır yanınıza gelenlerin yüzde 80 i travestidir ve Filipinli kızlardan ayırt etmeniz nerdeyse imkansızdır.
Dördüncü gecemin ardından Manila gecelerine ve Manila tatilime veda edip Angeles City tatilime doğru Otobüs ile yola çıktım.

Filipinler Angeles City’e vardığımda öğle oluyordu Kalacağım otelin adı Apollonia Otel idi. Odaya yerleşip dışarıda dolaşmak için otelden ayrıldım.

Yürüyerek ara sokakları caddeleri gezip Kısa bir Angeles City turu yaptım. Her yer Bar, Go go Bar eğlence yerleri ile doluydu. Angeles City gece hayatı denildiği gibi çok hızlı geçiyordu. Aslında bölge Manila Clark havaalanının yanında yer alıyordu. Sırf gece hayatı ve de Eğlence hayatı için yapılmış bir şehirdi. Bildiğiniz gibi Amerikalıların gittiği ülkelerde Mutlaka oluşturdukları Fuhuş ve Eğlence bölgeleri olur. Angeles City de bunlardan biriydi. Zaten Amerikalıların kendilerinden başkasına faydaları yok fakat böylelikle biz erkeklere Angeles City’i ve Pattaya’yı kazandırmış oldular. 😀

Gün boyunca dolaşıp gördüğüm bir pizzacıdan pizza yiyip günümü gezerek harcadım. Gündüz Angeles City gezisi den sonra, akşamı ise Angeles City Walking Street de dolaşmaya başladım. Gerçi burası dışındaki her yerde de barlar Go go barlar yani Filipinler gece hayatı na dair ve Angeles City gecelerine dair ne ararsanız her yerde var. O bar benim bu bar senin şeklinde dolaşıp Girdiğim bir barda da 2000 pezoya kız ile anlaşıp bar fine olarak ödeyip otele geçtim. Odada klima tam yatağın yanında ne kadar yukarı aşağı versek de üstümüze özellikle ayaklarımıza soğuk havayı veriyordu. Çok rahatsız ettiği için kapatamıyordum da Hava sıcak olduğu için 5 dakika da oda hamam gibi oluyordu. Son çare olarak odada ne varsa yatak ile klima arasına koyup soğuk havanın üstümüze gelmesini engelleyebilmiştik.

Sabah kalkar kalkmaz Resepsiyona uğrayıp durumu anlattım. Bana bir iki oda göstermelerine rağmen o odalarda da durum ayniydi. Bende odayı boşaltıp başka otel arayışına girdim. Daha otelden fazla uzaklaşmadan önümde yüksek bir şekilde duran Angeles City Central Park Tower Resort oteli gördüm. Resepsiyona girdiğimde standart odaları olmadığını ama indirimli olarak daha iyi odalara bakmak istersem yardımcı olacaklarını söylediler. Odaları gezip dolaştım. En son iki kısımdan oluşan ve gayet konforlu lüks olan odayı geceliği 3000 pezoya anlaştım. Odaya yerleşip dinlendikten sonra yine Angeles City de yürümeye dolaşmaya çıktım.

Ana cadde üstünde olan bir bara geçip soğuk bir meyve suyu söyleyip dinlendiğim esnada Abimi arayım dedim. Cevap verdi Sohbet falan derken bana sıkıntı var mı diye sorduğunda yok dedim. Tamam sana iyi tatiller deyip lafı bile dolandırmadan konuyu kapatıp görüşmeyi sonlandırdı. Kafama pek takmadım çünkü kişiliğini az çok anlamıştım. Meyve suyumu yudumlarken yanıma gelip yok üfleme yapalım mı yok arkada tek vuruş 250 pezo diyenleri usulce ret edip ortamın ve Angeles City nin tadını çıkarmaya devam ettim. Barda otururken Yanıma iki tane Avustralyalı benim yaşlarda turist oturdu. Onlar ile sohbet edip samimiyet kurdum. Konuştuğumuz esnada beni kendi otellerine davet ettiler. İlk anlamayıp otelde ne yapacağız dediğimde bana otelde saat ikide havuz partisi olduğunu o yüzden sorduklarını söylediler. Birer içecek daha içip Bardan ayrılıp otellerine gittik. Otellerinin adını not almadığım için hatırlamıyorum ama bu havuz partileri çoğu otelde haftada en az 2 kez düzenlenir.

Angeles City’deki kaldıkları otellerine gidip havuz başındaki bir masaya yerleştik. İçeceklerimizi de söyleyip şovları izlemeye koyulduk. Şov dediğimde civardaki Bar Gogo barlar da çalışan kızların havuzda bikinileri mayoları ile yok popo sallama yok orasını burasını kaza ile gösterip müşteri avlama partisi. Çok bir albenisi yok ama Angeles City e gelirseniz mutlaka izlemeniz gerektiğini düşünüyorum. Hem oradan kız aldığınızda kaportanın durumunu da görmüş olursunuz.

Şov yapan kızları seyredip keyifle biramı içmeye başladım derken ikinci üçüncü dördüncü bira beni çarpmıştı sıcak hava güneş fena olmuştum. Kalkıp yüzümü buzlu su ile yıkayıp tuvalette de midemdeki fazlalılardan kurtulduğumda rahatlayıp yerime geri döndüm. Avustralyalıların keyfi yerindeydi havuz partisi sonunda yanlarına 5 kız çağırmışlar eğleniyorlardı. Bende onlara katıldım ama kızlar beni çekmemişti. Benim gözüm havuzda yüzen güzellikteydi. Bakışmamız 5 dakika sürdükten sonra Bara gidip kızın ne içtiğini bilip bilmediklerini sordum. Sanki ver demişim gibi kafam kadar bir kadehte karışık kokteyl olduğunu düşündüğüm içeceği elime tutuşturdular 200 pezoyu ödemek zorunda kaldım tabi.

Bardak elimde havuz başına yaklaştığımda kıza bakmam yetti. Kız elimdeki bardağı görünce yanıma gelip eli ile eğilmemi işaret etti. Eğildiğimde elimdeki bardaktaki pipetin birini bana uzatıp diğeri ile de kendisi içmeye başladı. Bende içermiş gibi davrandım daha yeni çıkarmıştım midemdekileri. İki yudum içip masaya doğru yüzüp havuzdan çıktı. Aramızda tek kelime bile etmeden yanına oturdum. Ayni şekilde içmeye devam ettik.

Kendini tanıtıp otelde mi kalıyorsun dedi. Bende yok diğerlerini gösterip onlar ile beraber geldim. Ben Central Park Tower de kalıyorum dedim. Sohbet edip konuya geldik kız 5000 pezo istedi Filipinler hatta Angeles City için çok yüksek bir fiyat ama kız için az bile ama yinede pazarlık yaptım. Nede olsa Manila’da 4000 artı masraflar ile kız almıştım. Pazarlık sonucu 3500 e kızı ikna ettim. Kız havuzdan çıkıp üstüne bir şeyler giyip ayrılalım dedi. Oradan ayrılıpdolaşmaya başladık. Yürüdüğümüz de bana barda beni bekle geliyorum deyip yanımdan ayrıldı. Yarım saat sonra elinde çantası üstündekileri değişmiş bir şekilde yanıma geldi. İlk olarak Otele gidip test sürüşü yapıp denedikten sonra dışarı yemek yemeye çıktık. Kıza benle daha fazla kalır mısın diye sorunca olur dedi günlüğü 3000 pezodan da onu ayarlayıp kız ile çok güzel 3 gün 3 gece geçirdim. Kızın devamlı müşterisi gelmesi dolayısı ile 3. Günün ardından yollarımızı ayırdık. Tahminim müşteri dediği yabancı başka biriydi. Bunun masraflarını falan karşılıyordu herhalde. Geriye kalan günlerimde Angles City’i dolaşıp Angeles City gecelerinin tadını çıkardım.

İnanın Filipinler Angeles City için çok şeyler yazabilir, Angeles City eglence hayatından ve mekanlarından bahsedebilirim. Fakat onun yerine iki üç bilgi vermeyi uygun buldum. Anlatmaya kalksam bu yazı gibi 4-5 adet yazı yazmam gerekir. Angeles City mutlaka gidip görmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Angeles City de bar Gogo Bar fiyatlarının ortalaması 2000 pezo dur yani 50 dolar civarı. Bar Fine olarak bara peşinen ödüyorsunuz. Yalnız kızlarla iyi anlaşın şartlarınızı açıkça belirtin. Kabul etmeyen kız ile vakit harcamayıp başkasına ya da başka mekana geçin. Yoldaki kızlar ile ise 1000-1500 pezo arasında anlaşabilirsiniz yani 20-30 dolar arası bir fiyatı vardır. Tek dikkat etmeniz gereken alkol fazla almayıp içtiğiniz ve ısmarladığınız içkilerin hesabını iyi tutmanızdır.

Son olarak da Manila’ya gelirken uçakta düşündüğüm ve Borocay’daki gibi hayal kırıklığına uğramadığımı hatta aksine beklediğimden de güzel ve canlı bir Filipinler tatili yaptığımı belirtmek isterim.

İnanın Manila ve Angeles City beklentilerimi fazlası ile karşıladılar. Lakin ben yinede Palavan adasın da yaşamış olduğum o güzel sakin tatili ve gece hayatındaki tercih ederim. Bana göre orda yaşadıklarım tüm Filipinler tatilim esnasında yaşadığım en güzel geceler ve günlerdi.

Yazımızın geç yayınlanmasından dolayı özür dileriz.

 

Yazının ilk bölümünü okumak için lütfen tıklayınız

 

Filipinler Manila Angeles City yazısını hazırlayıp bizler ile paylaşan Sn. Tolga G ye tüm asyarehberi ekibi ile müdavimleri adına teşekkür ederiz.