Malezya Kuala Lumpur

Malezya Kuala Lumpur da ki Malezya gezisi esnasında, Malezya gece hayatı ile Kuala Lumpur gece hayatını ve Kuala Lumpur Malezya tatilimi paylaşacağım.

Yaşım 26 bir firmada yurt dışı işler bölümünde şef pozisyonunda görev yapmaktayım. Geçtiğimiz yıl çalıştığım şirketin Malezya ile ilgili ticari bir projesi nedeni ile 4 günlüğüne Genel Müdürümüz ile birlikte Malezya’ya iş için ziyarette bulundum.
Benim Malezya Kuala Lumpur a gidişim Malezya turu değilde daha çok Malezya iş seyahatiydi.

Geçtiğimiz yıl Büyük Patronumuz Şirket Sahibi Malezya ile iş görüşmesi için Genel Müdür olan oğlunu Kuala Lumpur a gönderecekti. Ama oğlunun İngilizcesi yok denecek kadar az olması sebebi ile beni de oğlunun yanında Malezya’ya yolladı.

Genel Müdürümüz iş bilgisi ve tecrübesi çoktu çocuk denecek yaşta babasının yanında babası ile birlikte sektörün içinde olan birisi idi. Üniversiteyi kazanmasına rağmen Babasının trafik kazası sebebi ile Üniversiteye gitmekten vazgeçip şirketin başına geçmişti. Babasının durumu düzelince askerliğini yapıp tekrar şirkete dönmüştü. Ardına Malezya işi çıkınca imiz birlikte Malezya’ya gitme hazırlıklarına başladık. Gece eve bile iş götürüp onlarca dosyayı verileri inceliyordum. Son gün işten izinli olup, bavulumu ve diğer işlerimi halledip, hava alanına doğru yola çıktım.Hava alanında Patronum ve oğlu beni bekliyordu. Bana Malezya uçak bileti mi verip oğlu ile  Pasaport işlemlerini halledip uçağa geçtik.

Malezya Kuala Lumpur a uzun ve beni fazlaca rahatsız eden bir yolculuğun ardından sabah saatlerinde ulaştık. Hava alanı çıkışı iş yapacağımız Malezyalı şirketin yetkilisi bizi karşıladı. Bizi Kuala Lumpur hava alanından kalacağımız otele götürdüler. Bize Öğleden sonra 13:30 da şirkette toplantımız olduğunu o yüzden saat 12 de bizi lobiden alacaklarını söyleyip yanımızdan ayrıldılar.

Daha sabah olduğu için odalarımıza yerleşip 3 saat kadar uyuduktan sonra kalkıp toplantı için hazırlanıp lobiye indik. Bizi almaya gelen aracın şoförü lobide bizleri bekliyordu. Erken indiğimiz için şoför bizi uzun yoldan gezdirerek şirkete götürdü. Şirketin girişinde bizleri şirket sahibi ve müdürleri karşıladı. Birlikte toplantı öncesi tanışma sohbeti edip ardından toplantıya geçtik.

Patronun oğlu söylüyor bende tercüme ediyordum. İş yapacağımız Malezyalı müdürler konuşuyor ben tercüme ediyordum. Çok zor bir işti. Ayni zamanda iş beni de ilgilendirdiğinden ben de konuşuyor ardından yine tercüme ediyordum.

Üç saatlik bir süre sonunda 30 dakika ara verip yine 2 saatlik toplantı neticesinde işlerin yüzde doksanı kısmında mutabakata varıp, geri kalan detaylar ertesi günü yapacağımız toplantıya bırakmıştık. Toplantı çıkışı Şirket sahibi ile akşam yemeği için randevulaşıp otele döndük. Toplantı sırasında benim tam anlamı ile hoşafım çıkmıştı. Başıma ağrı girdiği için odaya girer girmez uykuya daldım.

Kalkıp hazırlanıp lobiye inmem ucu ucuna olmuştu. Nerdeyse geç kalıyordum. Patronumun oğlu ile birlikte bizi sabah alan şoför ile akşam yemeği için otelden ayrıldık. Bizi Kuala Lumpur un dünyaca tanınmış olan Kuala Lumpur Petronas kulelerine getirdi. Girişte 5 dakika bekledikten sonra Malezyalı Şirket sahibi ile iki oğlu yanımıza gelip Petronas kulelerinin 57. Katında bulunan Marini 57 restoranına çıktık.

Restoran inanılmaz bir manzaraya sahipti. Tüm Kuala Lumpur şehrini kuş bakışı şeklinde görebiliyordun. Masamız ise tam cam kenarında ayrılmıştı. Akşam yemekleri sipariş edip gelmesini beklerken Şirket sahibi bize oğullarını tanıttı. İkisi de üniversitede okuyan 20 li yaşlarında gençlerdi. Bizim Patronun oğlu ile hemen kaynaşmışlardı. Bende Şirket sahibi ile konuşup sohbet ediyordum. Şirket sahibi bana, kendi oğullarını da bizim genel müdür gibi yetiştirmek istediğini ama oğlanların işe pek merakı olmadığını söyledi. Sohbet bu şekilde uzayıp gitti. Yemekten sonra oğlanlar bizle kalıp babaları yanımızdan ayrıldı. Bizlerde toplu olarak Kuala Lumpur gecelerinde eğlenmek için yola koyulduk.

Oğlanlar şehri bildiklerinden bizleri Kuala Lumpur eğlence hayatının un ünlü kulüplerinden olan Kuala Lumpur Zouk Club a götürdüler. İçerisi çok kalabalık idi. Bize hemen masa ayarlayıp içkilerimizi getirdiler. Kıyafetlerimiz sıkmaya başlamıştı. Etraftaki gençler bize bakıyorlardı. Üstümüzde takım elbiseler vardı. Ama oğlanlar pek de umursamadan genel müdürü de alıp pistte gittiler. Onlar dans ederken sanki yalnız kalmamı bekliyorlarmış gibi yanıma bir sürü genç Malezyalı kızlar doluştu. Bir gözüm Genel Müdürde olmak kaydı ile kızlar ile sohbete başladım.

Malezyalı kızlar çok cana yakın ve güzeldiler. İçim gitmiş halde sohbete devam ederken yanıma güvenlikten biri gelip dışarıdan çağrıldığımı söyledi. Bende çıkıp baktığımda şoförün dışarıda beklediğini gördüm. Elinde de cep telefonu ile beklemekteydi. Cep telefonumu arabada düşürmüşüm az öncede telefonum çalınca önemli olabilir diye beni çağırtmış. Telefona baktığımda bizim Patron aramış meğer. Hemen geri arayıp konuştum.

Telefonu kapattığımda şoföre dışarıda ne bekliyorsun bizle içeri gelsene dedim. Biz içerde eğlenirken sen dışarıda bizi bekliyorsun deyip sırtını sıvazladım. Şoförümüzde bize özeldi. Çok iyi İngilizce biliyordu. İlk istemese de zorla içeri götürdüm. İçki içmeyip meşrubat istedi. Baktım kasılıyor sohbete başladım. Adının Raşit olduğunu söyledi. Asıl işinin ofiste çalışmak olduğunu ama daha önce taksi şoförlüğü yaptığı için Kuala Lumpur u iyi bildiğini, İngilizcesinin de iyi olduğu için yurt dışından iş için gelen olduğunda şoför olarakda hizmet verdiğini söyledi. O an aklıma bizim bir sözümüz geldi Ekmek aslanın ağzında diye örneği de karşımda duruyordu. Gayet iyi yetişmiş bilgili Üniversite bitirmiş, yüksek lisans yapıp işleyen parlak bir genç vardı karşımda.

Sempatimi kazanmıştı Raşit ama kabuğunu kıramayacağımı anlayıp gecenin tadını çıkarmaya başladım. Kızlar ile sohbete geri döndüm. Kızların bir ikisinden teklif bile aldım para karşılığı olarak ama Genel Müdür yanımda olduğu için olumlu yanıt vermedim. Saat ilerlediği esnada kulüpten ayrıldık. Oğlanlar kendi yoluna bizler de otele doğru yola çıktık.

Genel Müdür içkinin de etkisi ile gece kendine eşlik edecek bayan istemeye başladı. Bende Zouk Club da dünya kadar vardı dedim. Şaşırtacak bir şekilde iş yaptığım kimseler ile belli bir sınıra kadar eğlenebilirsin o sınırı geçmek yakışık olmaz dedi. Alkollü olmasına rağmen bu kadarını düşünebiliyordu.

Baktık olacak gibi değil Raşit e danıştım. Raşit ise yolumuz üzeri bakarız dedi. Hangi caddedir bilmiyorum caddede kaldırıma yakın geçerken yavaşlayıp kızlara bakın beğendiğiniz olursa dururum dedi. Yanından geçerken güzel uzun bir bayanı görüp Raşit’e bu güzel dedim. Raşit ise yok o erkektir dedi. Hevesim kursağımda kaldığı için caddedekiler ile ilgilenmedim. Genel müdür ise bakıyordu ama beğenmedi. Otele döndüğümüzde otele yakın Genel müdür stop deyince durduk. Bir baktık gerçekten güzel bakımlı 3 genç Malezyalı kız karşıdan geliyordu. Onları işaret edip bunlar nasıl diye bana sordu. Raşit hemen arabayı kızların yanına yanaştırıp ilk kendi ile konuşmaya çalışan kızlara bizleri işaret edip bizle konuşmalarını söyledi. Kızların kırık ve düzensiz İngilizceleri ile konuşmaya başladık. Kızlar ilk 2-3 saatlikten bahsedip bizimde sabaha kadar dememiz ile kısa 30 dolar sabaha kadar ise 70 dolar fiyat verdiler. Genel müdür okey deyip kapıyı açınca üç kız birden yanımıza oturdu.Kızlar ile birlikte otele girdik.

Raşit ben kaçıyorum demesine rağmen Genel Müdür izin vermeyip kızın birini de onun yanına verip ek bir oda tuttu. İlk Raşit’i odaya bıraktıktan sonra üst kata çıkarken. Bana dönüp şoförü de suç ortağı yaptık yarın bu konu hakkında şirkete bilgi veremez dedi. Ardından odalarımıza çekildik.

Sabah kalkıp kahvaltıda Raşit ile buluşup toplantı vakti gelene kadar bizi dolaştırmasını istedik. Zaten talimatı aldığı için bize araba ile Kuala Lumpur turu yaptırıp gezdirdi. Ardından toplantı için şirkete geçtik. Toplantıda tüm konularda uzlaşma sağlayıp. Diğer konular ile ilgilenilmesi için Türkiye ile görüşmelerine karar verdik. Artık bizlik iş kalmamıştı.

Toplantının ardına otele dönüp dinlenip otelden ayrıldık. Akşam yemeği için şirket sahibi ve müdürleri ile buluştuk. Bu sefer oğlanları getirmemişti. Getirmediği de iyi olmuştu. Yemeğin ardına Raşit’e bizi Gezdirmesini Malezya’yı tanıtmasını rica ettik. Bizi araba ile caddelerde dolaştırdıktan sonra önceki gece gittiğimiz Zouk Club a gittik. Kıyafetlerimiz de rahattı içeri geçip masa da yer ayarlattık içkilerimizi söyleyip eğlenmemize baktık. Şimdi daha rahat hareket ediyorduk.

Fazla sürmeden yanımıza Malezyalı kızlar gelmeye başladı. Kızlar ile sohbet edip eğlenirken Genel müdür dans için piste geçti. Bende masada Raşit ile beraber kızlar ile sohbet edip keyfime baktım. Bir saat sonra Genel müdür yanında da siyahi bir güzel ama gerçekten güzel. Hani filmlerde müzik kliplerin de gördüğümüz türden bir afet. Meğer Onu pistte ayarlamış kız ile de 120 dolara fiyatta anlaşmış. Kızı gördüğümde benim bile içim gitti o kadar bir güzeldi. Bende masaya gelen kızlardan kendime ayarlamıştım. Raşit de öyle hep beraber otelin yolunu tuttuk.

Ertesi sabah telefonda Şirketten arandığım için erken kalktım. Ben uyanıyorsam Genel Müdürde uyanmıştır deyip onu da aradım. Uyuyordu o da kalktı. Kahvaltıya indik.

Kahvaltı ederken günün planını çıkardık. Gündüz pazarları dolaşıp hediyelik eşyalar bakacaktık. Gece ise gece hayatındaki değişik yerleri deneyecektik. Artık bu son iki gün de Malezya tatili demeyim de Kuala Lumpur tatili yapıp gezip dolaşacaktık. Gündüzleri Kuala Lumpur gezisi yapacaktık. Geriye kalan tek gecemizde ise Malezya eğlence hayatının kalbinde olan Kuala Lumpur gecelerinde son gecemizi değişik kulüpleri gezerek değerlendirecektik. Bu şekilde karar alıp Raşit’e de durumu açıkladık.

Raşit de bizi ilk gün Birkaç alış veriş merkezine götürüp gezdirdi. Akşama doğru bizleri Kuala Lumpur Çin Mahallesine götürdü. Malezya da görülmesi ve ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında geldiğini söylemem gerekir. Çin mahallesinde bulunan açık pazarları dolaşıp sağlam hediyelik eşyalar aldık. Akşam yemeğini de basit bir şekilde orda bulunan yol kenarındaki restoranlarda yedik. Karanlığın çökmesi ile birlikte Barlar gece mekanları açılmaya başladı. İlk buraları deneyelim deyip bir iki yere göz attık. Niyetimiz buralar da az vakit öldürüp etrafı inceleyip ardından Kuala Lumpur un ve Malezya gecelerinin gözde mekanlarından olan Sky Barda Malezya gecelerine son noktayı koymaktı.

Maalesef yolda tanıştığımız iki Çinli güzel ile samimiyet kurunca bu planda değişiklik yapmak zorunda kaldık. Çinli kızlar ufak tefek cana yakın sevimli idiler. Görseniz oyuncak bebek sanabilirsiniz. Kızlar ile ilk Çin Mahallesinde dolaşıp eğlendik. Ardından ilk otele geçip aldığımız eşyaları bıraktıktan sonra Çinliler ile Kula Lumpur Sky Bar a gittik.
Sky Bar çok güzel bir yer karşınızda Malezya Petronas Kuleleri ve Kuala Lumpur un ışıkları ile harmanlanmış muhteşem bir manzara var. İçerisi de güzel anlatmakla olmaz gidip görmelisiniz.

Kızlar ile barda cam kenarına da muhteşem manzaraya karşı birer içki içip manzaranın tadını çıkardık. Ardından Raşit bizi erkenden otele bıraktı. O gece Raşit ise otelde kalmayıp kendi evine gitti.

Sabah Çinli kızlar ile birlikte otelin yakın civarını gezme fırsatımız oldu. Aslında o kadar uzaklara gidip gelmelere bile gerek yoktu her şey otelin yakınında yürüyüş menzilimizdeymiş. Kızları ile dolaşıp ardından Raşit ile buluştuk. Kızları bırakmak için Çin mahallesine gittik. Dönüşte Raşit’e bizi merkezi yerlere değil de Malezyalıların yaşadığı yerlere götür dedik. Maksadımız Malezya halkını da tanımak. O kadar yol geldik görmeden dönmeyelim dedik.

Raşit de bizleri kenar mahallelerden varoşlara kadar araba ile dolaştırdı. İlk günlerimizde gördüğümüz Kuala Lumpur a hiç benzemiyordu. Yıkılmaya yüz tutmuş evler, baraka gibi gece kondular, yalın ayak, üstü başı kirli çocuklar, sağlıksız ortamlara da yaşayan halkı gördük. İki zıt yerden oluşuyordu Kuala Lumpur. Gidenler genelde gördükleri parlak ışıklı gökdelenler canlı ve lüks alış veriş merkezleri, Discolar, Clublar, işlek caddeler ve bu caddelerdeki son model araçlardan ibaret sanıyorlardı Kuala Lumpur u.

Gördüklerimiz ile içimiz daralmış bir şekilde otele geçip bavulumuzu toplamaya başladık. Bir ara Şirket sahibi ve oğulları ile lobide buluşup vedalaştık. Şirket sahibine Raşit için güzel referanslar verdim. Geleceği parlak ir genç olduğunu şoförlük yaptırarak harcanmaması gerektiğini söyledim.

Ayrılık vakti gelmiş uçağımız havalanmıştı. Uçakta dönerken aklım hala daha bu dört günde yaşadıklarımda idi. İçimde bizim şirket Malezya ya ofis açarsa mutlaka en gelmeliyim diye geçiyordu.

Böylece benim Asya ülkelerine ve Asya kültürüne ilgim başladı. Ne yazık ki Malezya ile yapılan iş ortaklığımız çok kısa sürdü ve benim Malezya ofis açılıp Malezya ya gitmem olmadı. Bu aralar gittiğimiz Malezya şirketinin sahibi bana iş teklifinde bulundu. Nasıl yaparım bilemem, gitmek istiyorum ama yıllardır çalıştığım şirketten de ayrılamıyorum.

 

Umarım yazımı beğenerek okumuşsunuzdur.

 

Malezya Kuala Lumpur yazısını yazıp bizler ile paylaşan Sn. gezgin e tüm asyarehberi ekibi ile müdavimleri adına teşekkür ederiz.