Tayland Pattaya Rehberi 2016

 Tayland Pattaya rehberi 2016 dedik de işin doğrusu 6 seneden sonra Pattaya, Chiang Mai, Bangkok ile tekrar buluşmamı anlattığım tatil, gezi yazısı. Tayland’ın gece hayatında, gezilecek yerlerde, eşsiz doğal güzelliklerinde, kültüründe ve tüm gördüklerimde daha önce deneyimlediklerimi, yaşadıklarımı şimdiki hali ile tekrar yad etmem desem daha doğru olur sanırım. Kimi zaman eskiyi aradım kimi zaman ise yeni halini hoş bulup beğendim Tayland Tatilim esnasında.  Öyle anlar oldu ki yadırgadım öyle anlar oldu ki tekrardan hayran kaldım. Bu zıt duyguları bana tekrardan yaşatan Tayland’ı, bu ülkeyi ve tekrardan gezip gördüğüm şehirlerini tek tek kaleme alıp sizler ile paylaşmak istiyorum. İlk olarak ise Tayland’daki ilk durağım Pattaya tatilimden başlayacağım.

Neden asyarehberi diyeceksiniz fazla söz gerekmez diye düşünüyorum sebebini takipçileri iyi bilir düşüncesindeyim.

Gelelim Tayland’a tekrar gidişime. İşin aslı bu benim için ilk olacak demem lazım. Doğrusu bu bir ülkeye ikinci ziyaretimi gerçekleştirmem bir ilk oluyor benim için. Çünkü daha önce gittiğim, gezip gördüğüm ülkeleri tekrar gidip görmedim. Hep yeni rotalar yeni maceralar peşinde koştum. Hiçbir ülkeyi tekrardan görme ihtiyacı hissetmedim. Kendimi bir seyyah bir maceracı gibi gördüm. Her zaman fırsat bulduğumda değişik ülkeleri gezip görmek yeni deneyimler edinmek daha ilginç ve çekici gelmişti. Siteniz ile tanıştıktan sonra Tayland’ı ve daha önce gidip gördüğüm Bangkok, Pattaya ve Chiang Mai’yi görmek istedim. Tayland’da değişik rotaları da deneyebilirdim örneğin Phuket, Krabi vb. Daha önce Tayland’da gezip gördüğün yerleri görmenin ne cazibesi olacak diye eleştirebilirsiniz de ben öyle uygun buldum. Her hangi anlamı özelliği yok verdiğim kararın. İçimden öyle geldiği için planımı böyle yaptım.

Vermiş olduğum Tayland Turu kararımı uygulamak için kendime zaman yaratmam gerekli idi. 2016 yılının ilk haftasında bir boşluk oluşmuştu. Bunu zorlayarak gün sayımı uzattım. Tayland uçak biletimi araştırıp gidiş 2 Ocak 2016, dönüş 11 Ocak 2016 olarak aldım. Bu tarihlerde boşluk yaratmak için sınırlarımı zorladım diyebilirim. Gerçeği ise döndüğümde bir haftalık daha boş zamanım oluştu işlerdeki erteletmeler yüzünden. Bunu keşke Tayland’da iken öğrensem benim açımdan çok iyi olurdu. Şu anda orada tatilime devam ediyor olurdum veya Pattaya tatilimin gün sayısını uzatabilirdim.

Tayland tatili planımı 4 gün Pattaya, 3 gün Chiang Mai ve 2 günde Bangkok olarak kafamda şekillendirdim. Çantama gerekli olanları alıp gece yarısı kalkan Bangkok uçağıma yerleşerek Tayland yolculuğuma başladım. Yanıma 3 tişört, 3 pantolon, 2 ayakkabı, 2 gömlek ve 2 şort alarak yola çıktım fazlasına gerek de yok. İhtiyacım olanları oradan temin ederim zaten. Küçük bir çanta seyahatinizde hızlı hareket etmenizi sağlar. Sizi kısıtlamaz bunu unutmayınız. Çoğu kimse tonlarca eşya ile yola çıkıp amelelik yapıyor. Gerek yok bence.

Bildiğiniz gibi Tayland ile Türkiye arasında 4 saatlik bir zaman farkı var Tayland tatilinizi planlarken gidişlerinizde dikkate alınız. Uçağımız Bangkok hava alanına öğlene doğru varıyor. İlk iş olarak hava alanındaki Duty Free Shop’lara gidip litrelik bir viski ve de bir karton sigara alıyorum. Hava alanındaki döviz bürosundan daha avantajlı kurları var. Para üstlerini Baht olarak istiyorum. Üzerimde baht yok zaten bu iyi geliyor benim açımdan. Fikri veren arkadaşım sağ olsun. Ardından hiç uğraşmadan hava alanındaki taksilerden biri ile Pattaya’ya gitmek için pazarlığa başlıyorum. Unutmayınız Tayland’da alışveriş ederken pazarlık etmek çok önemli mutlaka ediniz. İlk verilen fiyatı hiçbir zaman kabul etmeyiniz. Hava alanının taksiciler de pazarlık şansınız olmasa da etmekte fayda var bazen işe yarayabiliyor. 1500 baht fiks fiyat. Pazarlık ile 1200 bahta bağladığım sırada arkamda duran Alman iki kişiyi görüyorum. Onlara Pattaya’ya gidiyorum taksiyi paylaşalım mı diye teklif ettiğimde onların da niyetinin bu olduğunu söyleyerek kabul ediyorlar. Fazla açgözlü bir insan değilim. 600 er baht olarak ücreti ikiye bölüyoruz. Hep birlikte yola koyuluyoruz.

Ben Pattaya Beach Road’da ineceğim. Onlar ise yollarına devam edip Pattaya Jomtien plajının sonlarındaki bir tatil köyünde inecekler. Taksici ek ücret talep ediyor. Tekrar bir pazarlık başlıyor ve 150 baht fark ödenmesi konusunda anlaşıyorlar. Yol boyunca sohbet edip şakalaşıyoruz. İlk bakışta Tayland Pattaya’ya ilk gelişleri gibi görünse de 4.gelişleriymiş. Ben otelimin önünde indiğimde bana otel adlarını ve isimlerini veriyorlar görüşürüz diyerek yanımdan ayrılıyorlar. Bende otele giriyorum. O kişiler ile de bir daha görüşemiyoruz.

Kaldığım otelde Pattaya’ya ilk gidişimde de kalmış ve çok memnun kalmıştım. Bu yüzden ayni otelde yer ayırtmıştım. Tayland’ın şu anki fiyatlarının bize pahalı gelmesinin nedeni doların değer kazanması Türk Lirasının değer kaybetmesidir. İşin gerçeği bu dediğim tüm yurt dışı gezilerinizde önümüze çıkacak olan bir sebep. Türk Lirasının değer kaybı yapacağımız tüm gezilerimizde biz Türklere eskiye göre çok pahalı bir tatil yapma şansızlığı yaratıyor. Fakat gittiğiniz ülkenin para birimi ya da dolar fiyatlarını göz önüne aldığımızda çok bir fark olmadığını göreceksiniz. Bu durum Otel fiyatında kendini çok belli hissettiriyor. Nedeni ise toplu ve sabit harcamalarımızda ki en büyük meblağ olmasıdır.

Bunun örneğini Tayland’a ilk gidişim olan 2009 Eylül ayındaki dolar kuru ele alırsak 1 $, 1,5 TL civarında hatta altında seyretmekteydi. Şu anda Dolar kuru ise 3 TL civarında. Fark iki misli olmuş. Dolayısı ile gelirimiz Türk Lirası olduğu için tatilimizde iki misli pahalıya gelmiş oluyor. Bir de gittiğimiz ülkenin kendi enflasyonu ve dolar kuru değişkenleri var. Yine Tayland’a kendi gidiş tarihim olan Eylül 2009 yılında Dolar kuru 1 $, 33 baht civarında seyrediyordu. Şimdi ise Dolar kuru 1 $, 36 baht civarı tutuyor.  2009’da ki otel ücretim kabataslak 2200 baht geceliği idi şimdi 3000 baht civarında. Buradan yola çıkarak Pattaya tatilindeki konaklama fiyatlarını çıkaralım ve hesap yapalım. 2009 da Pattaya’da 5 gün kalmıştım ama standart olması için 2016 yılını da 5 gün üzerinden hesaplayacağım.  2009 da 5 gece 11,000 baht, 333 dolar, 500 Türk Lirasına konaklama ücreti vermişim. 2016 da ise 5 gecelik Pattaya otel konaklamam 15,000 baht, 416 dolar, 1.250 Türk Lirasına mal oldu. Kur farkını anladığınızı umuyorum. Tayland o günden bu güne kendi parası ile ortalama %20-30 arasında daha pahalı oldu, fakat esas farkı dolar kurunun Türk Lirasına karşı 2 misli yükselmesidir.

Bunu niye üşenmeyip yazdınız derseniz. Birçok yazar gezi yazılarında yıl ve kur belirtmeksizin anılarını paylaşırken baht dolar ve Türk Lirası fiyatlarına yer veriyor. Okuyucu ise bilgisizce o fiyatları bütçesini yormayacağı düşüncesi ile hayallere kapılarak yurt dışı gezisi planı yapıp türlü hayaller ile tatiline gittiğinde fiyatların değişikliği ile şaşırıp hayalini kurduğu tatilini yapamadan geliyor. En sakıncalı durum ise bütçesini ucu ucuna denkleştirerek tatile giden vatandaşlarımız yaşıyor. Örnek olarak yine Tayland’ı vereyim. 2009 yılında Döner 60 baht iken; TL karşılığı 2,7 TL ve dolar karşılığı 1,8 $ tutuyor. Şu andaki döner fiyatları ise 80 baht civarı sokak satıcılarında. Buda TL karşılığı 6.6 TL ve dolar karşılığı 2.2 $ tutuyor.

Gelelim Pattaya gece hayatı fiyatlarına. Pattaya eğlence hayatında 2009 yılında Mixx Club daha ön planda olan bir yerdi. 2009 yılında bir şişe viski 1800 baht, 54,5 dolar, 82 Türk Lirası tutuyordu. 2016 yılında ise İnsomnia’da bir şişe viski 2200 baht, 61 dolar, 183 Türk Lirası tutuyor yaklaşık olarak. Bunlara kart indirimi ve belirli saatlerdeki promosyonlar ve de düzenlenen gecelerin fiyatları dahil değildir. Standart fiyatlar ele alınmıştır. Pattaya gecelerine son örnek olarak bayan fiyatlarına yer verip bu konuyu kapatayım. 2009 yılında Mixx Club’da bayan fiyatları 1000 baht ile 1500 baht aralığında idi. 2016 yılında ise Pattaya’da bayan fiyatları İnsomania’da 2000 baht ile 2500 baht aralığında seyretmektedir. İkisinin ortalamasını alarak hareket edersek Pattaya gece hayatında 2009 yılında bayan fiyatları ortalama 1250 baht, 38 dolar, 57 Türk Lirası civarı iken 2016 yılında Pattaya’da bayan arkadaş edinme bedelleri 2250 baht, 63 dolar, 188 Türk Lirası civarı mal olmaktadır. Bu dediğim Tüm yerler için geçerlidir. Pattaya masaj salonları, Pattaya otelleri, Pattaya eğlence hayatı, Pattaya’da yeme içme, ulaşım Pattaya’da alışveriş ve her şey bu tarzda fiyat değişikliğine uğramaktadır. Eski yazılar ile fiyatlandırmaları dikkatli yapınız konaklama, yeme içme, ulaşım ve diğer her şey tüm Tayland tatili bütçenizi çok önemli şekilde etkileyecektir. Güncel fiyatlara ve dolar kurlarını ele alıp hesabınızı kitabınızı yapmanızı öneririm.

En çok karşılaştığım sorunlardan biri. Yazar 2008 de gitmiş fiyatı TL olarak vermiş okuyanda aboov ne ucuz ülke burada 1 hafta yerine 3 hafta ucuz Tayland tatili yapar geri dönerim düşüncesi ile yola çıkar dönüşte de veryansın ederek harcadığı 3 kuruş ona 33 kuruş gibi gelir. İnsan psikolojisi de devreye giriyor burada şartlanmış şekilde farklı fiyatları görmezlikten gelerek o düşük Türk Lirası fiyatlar ile gidiyor. Döndüğünde de harcadığını normal fiyatlardan 2-3 misli olarak belirterek bahsediyor.

Pattaya yazımdan koptuk bir anda fakat bu konuya yer vermeden geçemezdim. Otelim dediğim gibi Pattaya Beach Road’a sıfır denize karşı olan LK Empress oteldi. Yerimi normal odalardan 3000 bahta gecelik olarak ayırtmıştım. Otele girdiğimde normal odada kalan müşteri odada kalışını uzatmış ellerinde de başka normal oda olmadığı için bana denize bakan daha büyük jakuzili bir oda teklif ediyorlar. Doğal olarak fiyat farkını talep ediyorlar. Dünyayı dolaşan birisiyim yer miyim onların ayaklarını. İtiraz ederek bana ya standart oda veriniz ve yahut fark istemeyiniz diye direttim. Bana odayı gösteren görevliye de elimdeki 200 bahtı gösterdim. İlk beğenmese de geri adım atmayacağımı anlayınca kabul ederek 200 bahtı da teşekkür edip aldı. Oda çok iyi zaten LK Empress otel çok iyi bir otel. Pattaya Walking Street’e yürüyüş mesafesi 7-8 dakika. Önünden Tuk Tuk geçiyor. Beach Road karşısında Plaj karşısında Eğlence yerleri etrafında olan bir otel. Üstelik de şansıma lüks odalarından birine fark ödemeden kalıyorum. Normali o odanın geceliği 4500 baht civarında.

Çantamdan eşyalarımı çıkarıyorum duşa girip rahatladıktan sonra 45 dakika civarı dinlenip ihtiyaçlarımı almak ve diğer konuları halletmek üzere otelden çıkıyorum. İlk fark ettiğim Pattaya Sahil yolundaki değişimler. İlk Pattaya Tatilimde dolaşıp gezmiştim. Pek fazla beğendiğimi söyleyemem fazlası ile loş bakımsız bir haldeydi o zamanlar sahil yolu. Şimdi ise değişmiş kaldırımları yenilenmiş aydınlatılmış oturma yerleri yapılmış çok daha güzel bir hava yaratılmıştı. Pattaya Beach Road da yürümeye başlayıp değişimleri gözlemlemeye başladım. İlk izlenim olarak Pattaya’da ki değişiklikler çok olumlu görünmüştü bana. 2009 yılında Beach Road’da normal Taylandlılardan çok az bulurdun. Hemen hemen hepsi kız ya da Ladyboy du. Müşteri arayışında olan bir yerken şimdi daha albenisi olan sırdan Taylandlı kızların dolaşabildiği insanların gezdiği nezih bir yere dönüşmüştü. Gerçi gece yine müşteri avlayanlar çoğunlukta olmasına karşın ben bu halini eskisine nazaran çok beğendiğimi söyleyeyim. Kendimi kaptırmış gibi 1 saate yakın dolaştım. Ne alacaklarım ne başka bir şeyi düşündüm dolaşırken. Pattaya’nın bu hali beni kendine hayran bırakmıştı ilk başlarda.

Gittiğim yolu geri dönerek Central Festivale girdim. İhtiyaçlarım için bakınıp kendime Bir Thai hattı aldım. Telefonu verip ikinci hatta onu ayarlattım. Central Festivalde çok dolaşmayıp otele tuk tuk ile geri döndüm. Tekrar duş alıp dinlenip akşama doğru otelden çıkış yaptım. Pattaya Walking Street’e doğru yürürken karnım zil çalmaya başlamıştı tüm gün yemek dahi yememiştim. Yolumun üstünde İndian restoran, pizzacılar var. Pattaya Royal Garden Plazanın altında Kore barbeküsü yapan Red Kimchi restoran, Japon tarzı tavuk yapan Bonchon Chicken restoran, Burger King, Mc Donalds, KFC var onlara girmeyip yoluma devam ediyorum. Hedefimde Pattaya’ya ilk gelişimde gittiğim ve beğendiğim Walking Street’in girişinde olan Pattaya Beer Garden var açılığım dayanılmaz olsa da hedefime kilitlenmiş bir şekilde yoluma devam ediyorum.

Nihayetinde hedefime ulaşıyorum. O esnada yoldaki değişiklikler pek dikkatimi çekmese de en fazla fark ettiğim şey Royal Garden Plazanın karşısında sahil tarafında kurulan seyyar satıcıların orada olmaması. Sanki oradan geçerken bir boşluk varmış hissi uyandırıyor bende o anda. Pattaya Beer Garden’a girip doğrudan yemek için masa bakınıyorum. Masa bulunur bulunmaz sesleniyorlar yerleşip ilk karides çorbası ile yemeğime başlıyorum. Thice ismi var da aklıma gelmiyor şu anda. Ardından balık ve karides söylüyorum yanına da Shangha birası söyleyip ilk porsiyonları yedikten sonra ikinci tura geçiyorum. Çok acıkmışım. Karnımı doyurduktan sonra hesabı ödeyerek bara geçiyorum. Barda da iki bira içip saatin ilerlemesi ile kalkarak Walking Street’e girip yürüyerek Pattaya Mixx Club’a doğru yöneliyorum.

Walking Street’de ilk göze çarpanlar Ruslardaki artış ve Ortadoğuluların daha fazla görülmesi. Genellikle orta doğulular 4-5 kişilik gurup halinde dolaşıyorlar. Bir diğer değişiklik ise sokak olduğu gibi değişmiş durumda çoğu mekanın yeri değişmemiş olsa bile ışıkları dış cephesi ve diğer şeyler değişime uğramış. Tek değişmeyen yollardaki çöpler. Aklıma ilk Walking Street’e geldiğim zamanları hatırlıyorum. İlk düşüncem ne pis insanlar diye geçirmiştim aklımdan. Fakat o çöplerin çoğunu turistler atıyor. Çevreye ve doğaya saygıları neredeyse hiç yok. Bu durum hiç değişmemiş durumda. Acaba kendi evlerinde de mi böyle davranıyorlar sizce.

Pattaya Mixx Club’a varıyorum. İçerideki ortam değişmiş eski Mixx gibi değil artık içerisi. 2009 da Mixx Club Pattaya gece hayatının kralı iken şimdiki hali içler acısı bir durumda. Turist sezonu olduğu için içerisi kalabalık hızlı tempoda müzik çalıyor. Herkes dans ediyor fakat eski ben değilim diyor bana. Ben ise ısrar ile o kadar yol yürüdük takılayım diyorum. İlk biramı söylüyorum. Etraftaki kalabalığa kızlara ortama bakıyorum. Yok doğrusu çok değişti benim bildiğim Mixx Club’ın yerine benzerini koymuşlar diyerek içkimi içer içmez ayrılıyorum mekandan sıkıntısı ile. Güzelim Mixx’i yabancı apaçiler salaş Thaililer istila etmiş.

Geri dönüş yolunda etrafımı daha iyi inceliyorum farklılıklar daha bariz şekilde gözüme çarpmaya başlıyor. Pattaya’ya ilk gelişime nazaran çok fazla bir kalabalık var. Barların Go Go barlarının önünde duran kızlar daha ısrarcı yapıştı mı bırakmıyor bir türlü. Bu hengâme içerisinde İ-Barın önüne geliyorum. Otele dönmek için erken daha saat 12 olmuş. İlk Pattaya ziyaretimde İ-bar ı ve İnsomnia’yı pek beğenmemiştim. Mixx Club’a göre çok gerilerde bir mekândı o zamanlar. Sitenizdeki yazılarda ise her zaman öne çıkan bir mekan olduğu için içeri girerek üst kata çıktım. Üst katta disko alt katta bar var. İçerisi çok kalabalık ve sıkışık durumdaydı. Fakat şu anki Mixx’den çok iyi bir ortam mevcut içerde. Sadece 2009’daki Mixx’in yanına yaklaşamaz onu ayrıca belirteyim. Eski İnsomnia’dan da çok iyi bir durumda. Fazla dolaşmak istemediğimden o gece İnsomnia da son noktayı koyuyorum. Yanıma gelen kızlar ile sadece sohbet etmekle yetinerek onlara da o gece yorgun olduğumdan tek olarak uyumak istediğimi ilk başta belirtiyorum. Sadece orta güzellikte bir kız sorun değil diyerek benle takılıyor. İçki içip dans ediyoruz. İnsomnia Club’dan da beraber saat 4 de ayrılıyoruz. Aslında hoş bir gece geçirdiğimi söyleyebilirim. Fakat beklentilerimi karşıladı mı diye sorarsanız cevabım kesinlikle hayır olacaktır.

Otele kadar kız beni kendi scooteri ile bırakıyor. Teşekkür ederek kıza 300 baht vermeme rağmen kabul etmiyor yarın seni ararım diyerek yanımdan ayrılıyor. Kızda ısrar yok, ikinci bir teklif yok, sarhoş olmamdan faydalanma yok.

Ertesi sabah saat 11 e doğru uyanıp dışarı çıkıyorum. Yine karnım zil çalıyor. Oda fiyatıma kahvaltı da dahil ama Pattaya’da kim vaktinde kalkıp kahvaltı eder ki, kahvaltı etmeden otelden iç çamaşırı ve çorap almak için ayrılıyorum. Yine yürüyerek dolaşa dolaşa Pattaya sokaklarını seyrederek üst caddeye Second Road’a çıkarak Soi Bukhao Sokak Pazarına gidiyorum. 15 dakika da 10 çift çorap 10 adet iç çamaşırı alıp dolaşmaya başladığımda dün geceki kız arıyor. Neredesin, ne yapıyorsun ,iyi misin derken kız bende yakınlardayım tam olarak neredesin diye sorup kendi kendini davet ediyor.

Kız’ı da iyi niyetli gördüğüm için bir şey demiyorum. Kızla 20-30 dakika dolaştıktan sonra yemek yemeye gidelim diye teklif ediyorum. Kız başlıyor yerleri sıralamaya. Bende yok Kore barbeküsü yiyelim dediğimde olur diyor ve yine kızın scooteri ile Royal Garden Plazadaki Red Kimchi restorana gidiyoruz. İçerisi oldukça modern bir yer saat öğlen olduğu içinde kalabalık var fakat oturulmayacak kadar değil.  Kız ile birlikte büfeye yöneliyoruz. Kızı hemen uyarıyorum domuz yemem diye kızda tavuk ve sığır eti seçip masaya geçiyor bende salata ve suşileri alıp yanına oturuyorum. Kız etleri pişirirken benle beraber suşileri atıştırıyor. Tıka basa yeyip meşrubatımızı içip üstüne de dondurmamızı yiyerek oradan kalkıyoruz. Mekanın güzelliği fiyatı sabit ne yersen içersen 389 baht kişi başı fiyatı var. Alkollü içecekler ise bu fiyata dahil değil. İçecekseniz ücretini ödemeniz gerekir.

Restorandan sonra dışarıda denizden esen hava ile yediklerimizi hazmetmek amacı için kısa bir sahil yolunda yürüyüş yapıyoruz. Kızla sohbete devam ediyorum. Kız nereye gitmek istersen götürebilirim diye teklif edip başlıyor yine sıralamaya. Timsah çiftliğinden tutunuz Big Budha Hills’e adalara kadar sayıyor. Pattaya ya ilk gidişimde oraları dolaştığım için gerek yok diyorum ama Tepeden Pattaya’yı görelim diye söylediğimde birlikte scooterine atlayıp gidiyoruz. Pattaya’ya kuş bakışı değil ama yüksek bir noktadan seyrediyoruz. Manzarayı görür görmez değişiklikleri de görmem gecikmiyor. Her şeyi ile bariz bir şekilde ortada zaten. Bir sürü yeni bina kalkmış yeni inşaatlar görünüyor. Pattaya kentleşme ve betonlaşmaya yenik düşmüş bir savaşçı gibi karşımda duruyor. Bu manzaradan sonra zaten söze gerek yok. Değişiklikler ortada dolaşırken sadece binaların değiştiğini çoğu mekanın kapandığını yeni mekanların açıldığını fark etmiştim ama değişikliğin bu kadar çok olduğunu manzaraya bakmadan anlamanız imansız bir şey. O güzelim Pattaya gitmiş bitmiş betona ve kentleşmeye yenilmiş artık. Bu noktadan sonrası için tek gereken mevcut olanı koruyabilmek fakat yeni inşaatlarda gün gibi ortada. Durdurmak imkansız gibi bence. İyi ki gelmişim yoksa 5-10 sene sonra Pattaya’yı tanıyamazdım herhalde.

Bu düşündüklerimi kıza da aktarıyorum. Kızın cevabı çok ilginç. Değişmesi iyi bir şey, Pattaya’ya daha çok turist gelir, daha çok Taylandlı iş bulur. Tabi o da haklı ekmek parası peşinde herkes. Onlar kalıcı bizler ise gidiciyiz oradan. Biz Pattaya’ya turist gözü ile bakıyoruz onlar ise yaşayanlar olarak bakıyorlar. Onlar için değişmek demek yeni iş imkanları daha iyi bir hayat yaşama şansı demek. Bizler içinse durum çok farklı. O manzarayı görmem içimi sızlatıyor işin doğrusu fakat elimizden bir şey gelmiyor.

Kızla geri dönüş yolunda sohbete devam ediyoruz. Bana hayatından planlarından bahsediyor. Kızın mesleği kuaförlük. Pattaya’da yeterli parayı toplayıp kendine bir kuaför salonu açmak istiyor. Kız akşamları Beach Road da belli saate kadar müşteri bekliyor işin durumuna göre de İnsomnia ya geçip orada müşteri arıyor. Bunları o kadar doğalmış o kadar normal bir şeymiş gibi anlatıyor ki şaşırıp kalıyorum. Söyleyecek tek kelime dahi bulamıyorum. Bu şekilde kız ile otelin önüne gelerek iniyorum. Kıza yukarı gelmek ister misin diye sorduğumda yok gideyim üstümü değiştirip Beach Road’a müşteri için ineceğim diyor. Benzin parası uzattığımda yok sen bana yemek ısmarladın ödeştik diyor. Kızın gönlü tok. Benle normal arkadaşıymışım gibi konuşuyor. Çok ısrar edince 200 baht alıyor sadece ve yanımdan ayrılıyor. Bende odaya çıkıp duş alıp yatağa uzanıp uyuyup dinleniyorum.

Kalktığımda hava kararmış durumda giyinip dışarı çıktığımda aklıma kızın durumu düşüyor kızı arayıp neredesin diye sorduğumda tarif edip anlatıyor. Bana baya bir uzaklıkta. Tuk tuk’a atlayıp uzun bir çember yapıp kızın tarif ettiği yerde iniyorum. Kızı dediği gibi Pattaya Bech Road’da müşteri bekliyor beni gördüğünde seslenerek yanıma geliyor. Ne oldu diye soruyor. Yemek yiyecektim aklıma geldi sana sorayım dedim diye cevap veriyorum. Sen yemek yedimin diye sorduğumda yok diyor. Hadi yiyelim diyorum tamam diyor. Bende yakında güzel bir yer restoran varsa oraya gidelim diye sorup fikir aldığımda bir restoran adı söylüyor ve oraya gidelim diyor. Ardından arkadaşlarının yanına gittiğinde neden bilmem bende takip ediyorum kızı. Konuşmalarını anlamasam da bir anda aklıma kızlarında acıkmış olacağı geliyor. Onlara da soruyorum ilk şaşkınlık ile bana bakıp sonra kendi aralarında konuşup bana o zaman karşı sokakta tanıdığımız döner satan yerden alıp burada yiyelim diğer türlü çok pahalıya gelir diyorlar. Sipariş alıp kızın diğer arkadaşı ile birlikte dönerciye gidiyoruz. Toplamda 9 döner dürüm yaptırtıp ücretini ödüyorum. Tezgâhtaki fiyat 85 baht ama kız konuşunca 55 bahta iniyor fiyat bir anda. Diğer türlü demek ki aradaki farkı ya kız alıyor ya da tanıdığı kazansın hesabı yapıyor herhalde. Ben meşrubat için markete giriyorum. Benimkinin talimatı ile 2 litrelik Coca Cola Zero ve 5 bardak alıyorum. Böylesi daha hesaplı imiş dediklerine göre. Dışarı çıktığımda diğer kız da bir karpuz alıp dilimletip gelmiş. Ödeyim dediğimde yok diyor. Birlikte diğerlerinin yanına gidip yemeklerimizi yemeye başladığımızda bir bakıyorum kızın biri çantasından yarım litrelik viskiyi açıp kola ile birlikte bardaklara dolduruyor. Hem dönerlerimizi yeyip ayni zamanda demleniyoruz kızlar ile sırtımızı yola vermiş basamak kenarında oturmuş vaziyette alem yapıyoruz. Kızlar bildiğin çilingir sofrası yapıyor ortaya dönerler karpuz viski kola ile çaçayı kuruyoruz. Tabi nevale yeterli olmuyor kalkıp viskinin parasını ben ödüyorum. Diğer meyveleri ise kızlar alıp kaldığımız yerden alemimize devam ediyoruz. Dikkatimi çeken ise meyve alacaklarında kendi aralarında 20 baht 50 baht toplayıp alıyorlar ceplerinde eminim fazla bir paraları da yoktu o anda.

Kızların tek tek hayat hikayelerini dinliyorum hayallerini anlatıyorlar. Hepsinin de hayali benzer aslında normal dürüst bir iş yapmak istiyorlar para içinde tek sermayeleri olan vücutlarını satmaktan başka yolları yok. Kızların üçü de yetimhaneden arkadaşlar ne aileleri ne akrabaları var sadece bir birlerine sahipler ve birbirlerine destek olup hayata tutunmaya çalışıyorlar. Kızların yaşları 22 benimkinin ise 23. Günlük kazançları kısa süreli müşteri bulurlarsa 700-800 baht uzun süreli ise 1200-1500 baht arası ama her gece de müşteri bulamıyorlar. Beach Road’da müşteri bulamadıklarında İnsomnia’ya gidip şanslarını orda deniyorlar. Onların da zorlu olan bir hayatları var. O anda bilmeden eleştirenleri kınamadan edemiyorum. Onlarda bizler gibi birer insan ellerinde başka imkan olmadığı için bu işleri yapıyorlar. Hepsinin de hayali ufak bir sermaye oluşturarak kendilerine dürüst bir yaşam oluşturmak.

Kızlar ile dertleşerek hikayeler anlatıp demlenerek vakit geçirdikten sonra İnsomania için hep birlikte yola koyuluyoruz. İki kız motor ile bende benim kızla tuk tuk ile yola koyularak Walking Street’in önünde buluşuyoruz. Yürüyerek hep birlikte İnsomnia’ya giriyoruz.

İçeride kızlara içki soruyorum bira diyorlar daha hesaplı olur fakat bira yerine karıştırmamak için viski kolaya devam edelim diye öneride bulunuyorum. Kızlarda kabul ediyor. İçmeye devam edip eğlencemize bakıyoruz. Bir ara pistte iken diğer iki kız iki kişi ile anlaşıyor. Adamlarda tesadüf bu Türk çıkıyor. İsimlerini tariflerini vermeyeyim yanlışlıkla burada da karşıma çıkarlar tadımız kaçar. Benzer yazıdaki gibi Pattaya Klas Türk gördü, Şu madalyayı aldım, tüm Pattayadaki kızlar beni arıyorlar diye kasım kasım kasılmaya başlarlar. Zaten benzer bir olay sitede daha önce yaşandı. Adamlar ile selam kelam derken kızlar bunların yanına geçiyor bende kıza soruyorum benle kalmak ister misin diye. Kız olur diyerek kızla 1500 bahta pazarlıksız tam gün olarak anlaşmaya varıyorum. Kendi alemimize bakıyoruz. Aradan bir saat bilemedin bir buçuk saat sonra az ilerimizde oturan kızlar başlıyor bağırmaya adamlara vurmaya. Olay çıkınca güvenlik damlıyor. Olaya bende karışmak zorunda kalıyorum ve kızları masama geri getirtiyorum. Bizim adamlar ilk kızlar ile anlaşmaya varınca kızlara bir içki ısmarlayıp ellemedikleri yerlerini bırakmadıktan sonra acayip tekliflerde bulunca kızlar kabul etmiyor. Adamlarda sizi istemeyiz gidiniz biz başka kız buluruz diye bunlara yol verince kızlar köpürüyor. Bence haklılar kızların müşteri bulacağı saatleri onlardan çalıp hem de ellenmedik yerlerini bırakmıyorlar sonrada saçma teklifler ile problem çıkartarak kızları yollatıyorlar. Şerefsiz bunlar resmen kızları tanımasam yalan derler diye düşünürdüm içime de kuşku düşerdi de adamlar en son bana işimize karışmasaydın iyi olurdu bilader istediğimiz kıvama getirmiştik kızları diye terslediklerin de zaten kendilerini de belli ettiler.

O ana kadar süper bir gece geçiriyorum diye sevinirken tüm eğlencemizin içine ettiler. Adamda ne zevk ne keyif namına bir şey bırakmadılar. Sürekli yan masadan laf atmalar sataşmalara başladıklarında dayanamayıp tersleyeceğimde olayı izleyen güvenlikler bunları yaka paça dışarı alıyorlar. İlk vukuatları da değilmiş meğer. Dün gece de olay çıkartmışlar sağa sola sataşmışlar. Güvenlik bizim kızlara anlatıyor arda da bana İngilizce aktarıyor güvenlikteki şahıs yaşananları. Dahasını da ilave edeyim. En çok problem çıkartanlar Türk müşterilerdir diye anlatmaya başlayınca bende Türküm dedim. Konuşmayı uzatmayıp yanımızdan ayrıldı. Adımız fena çıkmış oralarda.

Güzel bir şekilde başlayan ve devam eden gecemizin sonunda karşılaştığımız bu tatsız durum ile tüm keyfimiz kaçmış vaziyette içkilerimizi içip İnsomnia’dan ayrıldık. Diğer kızlardan biri can sıkıntısı ve moral bozukluğu yüzünden alkolü fazla kaçırdı ve sarhoş oldu. O gece de elleri boş bir şekilde kaldıkları yere geri dönmek zorunda kaldılar. Kızlar scooter ile bizde yürüyerek Walking Street’den ayrılacak iken benimki bana ücretimden 500 baht verir misin diye sordu. Bende verdim. Kız parayı ayık olana verip yanıma geldi ve onlardan ayrıldık. Bu konuda yorum yapmıyorum.

Sabah öğleden sonra uyanıp kendimize ancak gelebildik. Hazırlanır iken kızlar aradı yemekte buluşalım dediler. Benimki de bana soruyor gidelim mi yoksa ben gideyim 1 saate kadar dönerim diyor. Bende gidelim deyip birlikte yola koyuluyoruz. Kızlar ile Pattaya’nın bayağı içerisinde Soi Buakhao’dan da yukarda ki bir sokak da buluşuyoruz. Az ilerideki bir yerel restorana oturup yemek söylüyoruz. Kızlar Pad Thai diye bir yemek söylüyorlar hepimize. Yanına pilav falanda geliyor. Zaten yerel restoranlar ile çoğu restoranlarda alışamadığım tek şey ekmek olmaması. Yediklerimiz doyurucu gelmiyor ve kısa sürede tekrar acıkıyorum nedense. Gelen yemeği bir tadayım diyorum müthiş acı bir yemek. Yoldaki balık satanı gösterip oradan da alabilir miyiz diye soruyorum olur diyorlar kendime 2 balık kızlara da 1 balık alıyorum. Fiyatı 85 baht tanesi. Sudan ucuz. Boğazdaki balık ekmekten bile ucuz geliyor bana. Benim kız balığı ayıklayıp gelen yemek ile karıştırıyor acısı da azalmış ve de çok lezzetli bir şey oluveriyor bir anda. Bana da düşen afiyet ile yemek. Restoranın fiyatlarını bilemeyeceğim çünkü kızlar ödedi sadece girişte gördüğüm fiyatların aralığı 60 baht ile 150 baht arasında fiyatlar vardı.

Bir güzel karnımızı doyurduktan sonra ne yapalım diye fikir alışverişi yaptık. Kızların iş başlangıcına daha çok saat vardı. Kızlara plaja gidip yüzelim dediğimde ayrılarak 30 dakika sonra otelimin önünde tekrar buluştuk. Bende bu arada otele gidip şortumu giyip plaj için hazırlandım. Kızlar beni Pattaya’nın Naklua bölgesine doğru olan Pattaya Wong Amat plajına götürdüler. Denizi plajı çok temiz. Pattaya Beach’den daha iyi ve de temiz. Ayrıca orası gibi de aşırı bir kalabalık yok. Çok beğendim işin doğrusu. Pattaya’ya ilk gelişimde buraya hiç gelmemiştim. Böylece değişik bir yerini de görmüş oldum Pattaya’nın.

Plajda 2 saat kalıp eğlendikten sonra diğer kızlar scooter ile kendi kaldıkları yere gittiler. Bizde benim kızla tuk tuk ile otele döndük. Odaya çıkarak üstümüzdeki kumu tuzu duşta temizleyip dinlendik. Akşama doğru uyandık. Yine karnımız zil çalıyor. Nedense Tayland’da iken normal yediğimin iki katı yemek yememe kıyasla 10 günde tam 8 kilo verip geldim. O kadar yemek nereye gitti anlamadım. Kıza yemeğe gidelim nereye gitmek istiyorsun ben ilk gelişimde El Toro Steak House adlı restoranı beğenmişim oraya gidelim dedim. Kız ilk arkadaşlarıma uğrayıp bakalım sonra gideriz diye ısrar edince olur deyip tuk tuk ile kızların olduğu yere gittik.

Benim kız arkadaşlarını arayıp konuştuktan sonra yola koyulduk. Tuk tuk da kız benden 500 baht daha istedi. Kıza daha ödeme yapmamıştım. Bende geri kalan 1000 bahtı kıza uzattım. Kız da cebine koyuverdi parayı. Kızların yanına gelip selam hoş beş edip ayrılmayı düşünüyordum ki benim kızın bana fark ettirmeden diğer arkadaşına benden aldığı parayı verdiğini gördüm. O anda jeton düşmüştü benim. Kızlar dün iş yapmamıştı paraları da azdı belki de yemek alacak paraları da olmaya bilirdi. Bir gün önce meyve alırken ceplerindeki 20 bahtları 50 bahtları bir araya getirip meyve almışlardı. Bunu fark ettiğimde gidelim diyen benimkine istersen dün geceki gibi birlikte yiyebiliriz dedim. Bir önceki sisteme benzer işlemi yaptık fakat bu sefer viskiyi de ben aldım ısrar ederek. 7 eleven marketten yanlışlıkla yerli viski yerine de rom almışım 250 bahta. Bu seferki menümüzde tavuk şiş, pilav, meyve, Rom kola, Çips, çerez vardı. Yine ayni tarzda merdivenlerin kenarına oturarak yemeye ve içmeye başladık. Tam keyfimizin alemimizin ortasındayız yanımıza 2 yabancı gelip sohbete katıldılar 10 dakika sonra kızlar ile de anlaşıp işi bağladıklarında içim biraz olsun rahatladığı için erken kalkacağım da gelenler birlikte gidelim diye ısrar ettiler kızlarda gözlerimin içine baktıkları için kıramadım onları ve birlikte yola koyulduk.

Bu sefer kızlar ve müşterileri tuk tuk ile bizde benim kız ile birlikte scooter ile Walking Street’in önüne geldik. Diğerleri de Tuk tuk ile gelip kızların isteği üzerine İnsomnia yerine Pattaya The Pier Disco Club’a gittik birlikte. Buraya da ilk Pattaya’ya gelişimde uğramıştım öylesine bakmak için fakat geçen zamanda daha gelişmiş güzel ortam yaratmış mekanın sahipleri. İlk bakışta Pattaya İnsomnia’dan daha iyi bir ortamı var gibiydi. Gece ilerledikçe İnsomnia’dan daha çok beğendim burayı. Bana göre The Pier Disco Club Diğerlerinden daha güzel ve daha iyi bir yerdi.

İlk başlarda yabancılar ile birlikte olmaktan tedirgindim fakat ikisi de olgun düzgün kişiliğe sahip kişiler olduğunu anladım. Tek kusurları içkiyi çok içmeleriydi. Onlara ayak uydurmaya kalksam 3 kez sarhoş olurdum da onlar tık bile demezlerdi. Kızlara yaklaşımları konuşmaları da bir başka idi. Kızlar ile arkadaş gibi konuşuyorlar hayat kadını olduklarını onlara hissettirmiyorlardı. Çok ilginç kişilikleri vardı aslında adam gibi adamdılar. O gece tüm içkileri onlar ödedi. The Pier Disco Club’dan sonra hep birlikte yemek yemeye gittik yine hesabı onlar ödedi. Sebebi neymiş Beach Road’da iken kendi içkimizi ve yemeklerimizi karşılıksız onlar ile paylaşmışız. Scooter ile gittiğimiz için nereye gittiğimi anlamadım bu yüzden yazamıyorum. Alkolünde etkisi var sonuçta. O gece en güzel Tayland gecelerimden birini yaşadım. hiç bir nahoş ortam ile de karşılaşmadım ve bir tatsızlık da yaşamadım.

Sonraki günümün sabahı ne olduysa sabah erken uyandım uyku tutmuyordu bir türlü. Belki de saat farkı ve art arda gündüz uykuları yüzünden uyku düzenim bozulmuştu. Saat farkına da fazla alışamamıştım daha. Tekrar uyuyabilmem için çok çabaladım ve uyandığımda akşamı buldum. Kız ile kalkıp duş alıp doğruca yemek yemeye gittik. Yolda diğer kızlar aradı onlarda otelden yeni ayrılmışlar müşterileri bizi yemeğe davet ediyor. Benim kız akşama buluşuruz diyerek başımızdan savdı. Birlikte pizza mı Thai mi Burger mi Steak mi ne yiyelim diye düşünerek hızla etrafımıza bakınıp durduk. Karnımız zil değil alarm veriyordu artık. Karar verene kadar yoldan döner alıp ilk açlığımızı bastırdık. Tekrar Scooter ile dolaşıp karar vermeye çalıştık. Bir önceki gün gittiğimiz Red Kimchi Kore restoranını görünce oraya gidelim deyip yöneldik. İçerisi çok kalabalık havasız olduğu için vazgeçerek son akşam yemeği için tekrardan Pattaya Beer Garden’a gittik. Birde ne sürpriz görelim bizimkiler de orada değil mi, onların yanına oturup yemeklerimizi yedik. Diğer kızlar 4 geceliğine anlaşmışlar heriflerden de çok memnunlar. Keyiflerine diyecek yok anlayacağınız oldukça menun ve de mesutlar. Pattaya Beer Garden’da biralarımızı içip orada alem yapmaya devam ettik. O gece ne Disco ne de Club’a gittik orada gecemizi sonlandırdık. O gece de güzel geçmişti benim için. Hesabı benim ısrarım üzerine alman işi yaptık herkes kendi hesabını ödedi. Israr etmesem hesapları yine onlar ödeyecekti. Saat 1 gibi oradan ayrılarak herkes kendi oteline doğru yola çıktı.

Pattaya’da ki son günümde kız ile dolaşıp açık pazara sokak satıcılarına uğradık. birlikte scooter ile dolaşıp gezdik. Akşamı ise birlikte Pattaya’nın Soilerine takıldık. Walking Street’e uğramadık hiç. Bana değişik Pattaya gece hayatı bölgeleri olan Soi Buakhao yu LK Metro yu Soi 7 ve Soi 8 i dolaştırdı. Buralara da ilk gelişimde girip dolaşmıştım. Bu yerlerde de çoğu mekanlar değişmiş sokaklar kalabalıklaşmış bir durum ile karşı karşıya kaldım. Eski güzellikleri biraz solmasına nazaran yine güzel ve canlı idiler. Ve Pattaya Second Road’ı scooter ile yavaşça sürerek dolaştırıp gezdirdi. Bir gecede gidilebilinecek ne kadar yer varsa dolaşarak sabah saat 3 de otele geri döndük. Pattaya’da ki son gecemi de böylece tamamladım. Ertesi sabah erkenden kalkarak kız ile birlikte kahvaltı yaptık. Odaya birlikte gidip ufak çantamı toparladım ve kız beni taksiye kadar yolcu etti.

Pattaya’dan ayrılırken içim buruktu işin doğrusu bir parçamı orada bırakmış gibi hissediyordum. O kadar yer gezdim hatta Pattaya’ya bile daha önce geldim fakat hiçbir yerden ayrılışımda böyle hissetmedim diyebilirim.

Pattaya son altı yılda gözle görülür bir şekilde çok değişmişti hem görünüş hem işleyiş hem de yaşayış tarzı olarak ama yine insanı kendine hayran bıraktırıyor yine de etkiliyordu. Bir sonraki yazım olan Chiang Mai yazımda buluşmak dileği ile tüm site takipçilerine saygılarımı selamlarımı yolluyorum.

 

 

 

Tayland Pattaya Rehberi 2016 adlı yazıyı yazan Sn. arsenik ‘e tüm asyarehberi ekibi ve müdavimleri adına teşekkür ederiz.