Avrupa Turu Prag Anılarım

Avrupa Turu Prag Anılarım ı kardeşim yerine ben yazacağım. Ona kalsa Prag ı biraz abartıp yazacaktır. Kardeşim beni Plzen den ayrılmak istemeyen biri olarak ilk yazısında tanımladı. Aksine esas ayrılmak istemeyen o idi. Ben tüm enerjimi Prag a saklıyordum. Avrupa turu planı yaparken Prag gece hayatı ile ilgili birçok resim görmüştüm. Buna ilave olarak Prag gece hayatı, Prag geceleri ve Prag eğlence hayatı hakkında Almanya da kaldığımız Nürüngberg de oldukça meşhur idi. Heyecanla Çek Cumhuriyeti nin başkenti olan Prag’a varmayı en fazla ben istiyordum işin doğrusu.

İlk yazımızda, Plzen de otobüs bileti bulamadığımız için 6 avroya tren bileti alıp trene yerleştik son kontroller derken 15 dakika sonra tren hareket etti. İki saat süren tren yolculuğu sonunda Prag a sağ salim vardık. Kardeşimle beraber ilk karnımızı doyurup Prag Old City diye adlandırılan eğlence hayatı, gece hayatı ve turistik yerlerin bulunduğu bölgede olan kalacağımız yere doğru yola çıktık. Kalacağımız yer yine bir hostel olan Praque Square Hostel adındaki yerdi. Tüm yerlere yakın ulaşımda zorluk yaşamayacağımız bir yerde oluşu ayni zamanda kalitesi ve ucuz oluşu sebebi ile bu hosteli seçmiştik. Avrupa turumuzun Çek Cumhuriyetindeki ikinci ayağı olan Prag da 3 gece kalıp ardından Üniversite şehri olan Brno şehrine geçecektik.

Kalacağımız yere varıp Hostele kayıt yaparken yapmış olduğumuz rezervasyonda yanlışlık olduğunu gördük. Kerdeşim ile ben iki kişilik ayrı oda ayırtmamıza rağmen bizleri altı kişilik odaya yerleştirdiler itirazımıza rağmen ancak yarın boş yer olacağını tüm yatakların ve odaların dolu olduğunu söylediler. Böylelikle Plzen de güzel bir şekilde başlayan Avrupa turumuz Prag tatili kısmında ilk gölgeyi ve aksiliği yaşamış olduk ama bu ilk olan aksilik son olmayacaktı.

Zorlu tartışmalar sonucu ertesi günde ikili odaya taşınacağımızı garantiledikten sonra ilk gecemizde altılı odada kalmayı kabul edip odaya yerleştik. Oda arkadaşlarımızdan 3 kişi yeni giriş yapmış son kişi ise halen giriş yapmamıştı. Bu üç kişi İskoçya’dan gelen 3 arkadaştı. Yerleşirken çıkardıkları gürültü gecenin nasıl geçeceğinin habercisi gibi idi. Kardeşimle birbirimize bakıp çantalarımızı bıraktıktan sonra Hostelden ayrıldık. Konuşa konuşu civarda dolaşıp gezindik. Kendi aramızda konuşuyorduk. Zaten 6 lı oda zor birde gürültücüler vardı diye kardeşimle ortak karar alıp gece olabildiğince gezip dolaşıp hostele dönüşümüzü sabaha yakın yapalım dedik. O zamana kadar nasılsa uyudukları için bizde rahatça uyur ardından da iki kişilik odamıza taşınırdık diye düşünmüştük.

Almış olduğumuz karar doğrultusunda ilkPrag Old City ve çevredeki birkaç tarihi yere uğrayıp bir nevi Prag gezisi yaptık. Akşam olmuştu bile gezerken birde Türk kardeşimizin işlettiği döner ve kebap restoranına denk geldik. Akşam yemeğini orada yemek için içeri geçtik. Diyebilirim işletmeci olan Türk kardeşimiz çok iyi hoş sohbet kibar orta yaşlarında mersinli bir beyefendi idi. Şahsı olarak bizlerle çok alakadar olmuş ilgilenmiş bize nerelere uğramamız gece planı yapabilme için ipuçları bile vermişti. Fakat kişiliği çok iyi kendisi güzel bir insan olmasına rağmen utanarak söylüyorum hayatımızda yediğimiz en berbat kebap ve döneri orada yedik. İğrenç bir tadı ve kokusu vardı. Yalnız Türk kardeşimizin kibarlığı nedeni ile restoranın ismini belirtmiyoruz.

 

İğrenç kebaplar nerdeyse midemizi ekşitmiş vaziyette akşamın karanlığı çökmeye başladığı esnada dışarı çıkıp sokaklarda dolaşıp yediklerimizi sindirmeye çalıştık. İleride yol kenarında olan bir Kafe ye oturduk. Tatlılar ile midemizin durumunu düzeltmeye çalıştık. Yan masamızda oturan bana göre 50 ve yukarısı yaşlarda ama kardeşime göre 25-30 yaşlarındaki bir alman bayan gurubu ile sohbet edip samimi olduk. Siz benim dediklerimi baz alın çünkü kardeşim biraz Abaza sayılır. Kardeşimin ısrarı ile bayanlar ile takılmaya zorlandım.

Alman bayanlar nasıl anlatayım bilemiyorum iki tanesi kilolu biri çok sıska nerdeyse kemikleri görülecek şekilde ve de dişlek sonuncusu ise normal bir vücut ama yüzü pörsümüş sarkmış en az 60 yaşında vardır diyebileceğiniz biri. Ninelerle takılmamızın tek olumlu tarafı bizlere hiç hesap ödettirmemiş olmalarıydı. Gece boyunca 4 adet yaşlı bayan ve iki kardeş takıldık. Son girdiğimiz barda bayanlar iki adet İtalyan genç daha buldular. O İtalyanları göresiniz biri o sıska ve dişlek ile beraberdi. Önümüzde öpüşüp duruyorlardı. Şimdi bile kusasım geliyor.

Gecenin sonunda bayanlardan beklenen ve benim korktuğum teklif geldi hep beraber bayanların kiraladığı daireye gidelim dediler. İtalyanlar dünden razı bizim kardeş baba bakıyor ben yok diyorum. Israrla beni de sürüklemeye çalışıyor kalleş kardeşim. Son çare olarak nişanlı olduğumu ve evleneceğim kızdan başka birine bakamayacağım yalanını söylüyorum. Bana sokulmaya çalışan kilolu bayan 180 derecelik dönüş yapıp bizim kardeşe yanaşıyor bu sefer. Diğer pörsümüş ve en yaşlı olanı da zaten en baştan beri kardeşime yazıyordu. Netice itibarı ile beni bile şaşırtan teklifle masadan kalktılar. Teklif ise kardeşim iki bayan ile beraberce gidecekti. Benim sapık ikizim ise ağzı kulaklarına varmış şekilde sanki 20 lik güzel bir Çek kızı ayarlamış edası ile masadan kalktı. Onu diğer İtalyan ve bayanlar izledi. Masada tek kalmıştım ama içim rahatlamıştı ne yalan deyim bir aran şişko bayan oramı buramı elleyince tuhaf olmuştum içkinin de etkisi ile ilerleyen saatlerde yanlış yapabilirim korkusu yaşamıştım.

İlk gecemize böylece son noktayı koymuş olduk ben bir müddet daha barda oturup ardından kaldığım yere dönüp yattım. Tahmin ettiğim gibi İskoçlar sızmış vazıyette uyuyorlardı. Uyumaları bile ayrı gürültü sabaha kadar horlamaları gaz çıkarmaları yüzünden uyuyamadım.

Öğlen olmadan iki kişilik oda boşaldığından odaya geçip orada 2-3 saat dinlenebilme fırsatı buldum. Kardeşim ancak öğleden sonra 3 gibi gelebildi. Onun anlattıklarına bakılırsa hayatında yaşadığı en müthiş geceymiş artık ne bok yediyse bilemeyeceğim ama anlattıklarına şişko ile yaşlıyı yerleştirdiğimde gözümde canlanan görüntüyü tahmin edersiniz herhalde.

Kardeşim gelip odada yorgunluktan uyuyakalınca bende biraz daha uyuma fırsatım oldu ancak saat 9 da uyanabildik. Kalkıp hazırlanıp dışarı çıktık. Gün boyunca yemek yemediğimiz için yolumuz üzerindeki pizzacı da durup karnımızı doyurduk. Yine tek başımıza Prag gecelerine daldık.

İlk gün Kebapçı Türk kardeşimizin verdiği adreslerden deneyelim deyip etrafa sorup en yakın olanına giriverdik. Allahı var adam bize sağlam adresler vermiş girdiğimiz yerde çoğunluk Çek kızları ve gençler bizim gibi turistler vardı. Kulüp idare eder eski bir binayı restore edip kulübe çevirmişler. Ortada canlı müzik söylenen pist var onun hemen üstünde DJ kabini ama müzikler süper. İçkileri biraz pahalı geldi yalnız zaten içecek havamızda pek yoktu ilk gece yeteri kadar içmiştik. Elimize birer birayı göstermelik olarak alıp ortama karıştık. Çek kızları öyle güzel ve kıvrak dans ediyorlar ki sanki profesyonel dansçılar. Yanaşanlar da oluyor iki üç sohbet edip karşılıklı dans bile ediyoruz ama ardından başkasına geçiyorlar. Tüm gece boyunca bu olay tekrarlandı. Biz bir tek kıza bile yanaşmadık onlar bize yanaştı ama ardından başkasına yöneldi. Geceyi boş bir şekilde ama gayet güzel ve memnun olmuş şekilde tamamlayıp odamıza geri döndük.

Son günümüz ve gecemizde ise sabah erken kalktık gece yorulmamıştık ne de olsa. Dışarıda marketten kahvaltılık bir şeyler alıp nehir kenarındaki banklarda oturup kahvaltımızı yaptık. Kardeşim de bende Geceki olaylara anlam veremediğimiz için dönerci Türk kardeşimiz bir daha uğradık. Sohbet edip arada sorunca o bize açıkladı. Oradaki kızların çoğunluğu amatör eskorttur diye açıkladı. Beğendiğiniz ile pazarlığa başlamazsanız bir başkasına giderler dedi. Fiyatları sorduk net bir şekilde cevap veremeyip duruma gör değişir dedi. Kızların çoğunluğu ya öğrenci ya da çalışan kızlardı gecede orda gelip beğendiklerine yanaşıp biraz para kazanma derdinde idiler anlayacağınız. Tiyoyu almıştık. Yemek sorunca yok dedik nehir kenarında bir şeyler atıştırdık dedik. Türk kardeşimizde gülerek akşamları orayı da deneyin oradaki kızlarda müşteri avındadır ve daha uyguna gelebilir dedi.

Kardeşimle ayrılıp ne yapacağız diye konuşup dolaştık yine birkaç Turistik yere uğrayıp kültürümüzü geliştirdik. Para ile iş yapmak ters geliyordu ama merakta vardı hele de geceki kulüp teki çek kızlarının güzelliği göz kamaştırıcı idi. Dolaşıp gezerek akşamı bulduk geceye hazırlık yapmak için odamıza dönüp hazırlanıp çıktık. İlk olarak nehir kenarını denedik ama bu seferki adres yanlıştı nerde o güzelim çek kızları üç beş kız var ama ne kız diyebilirsin nede çek. Benim sapık kardeşim biri ile pazarlık bile yaptı. Kadınlar hiç aynaya bakmamışlardı galiba 150 avro diyor başka bir şey demiyordu. Netice itibarı ile dün geceki kulübe geçmeye karar verip nehir kenarından ayrıldık.

İçeri girdiğimizde canlı müzik performansı vardı. İçkilerimizi alıp ortamı gözlemlemeye başladık o gece nedense fazla bir turist yoğunluğu yoktu beklide erken geldiğimizden kaynaklanıyordu bilemeyeceğim. Beklenildiği gibi kızlar gelmeye başlamıştı yanımıza ama bizim kardeş kayıp ona bakınırken hayatında ilk defa kedi oldu olalı bir fare yakalamıştı yanında iki güzel çek kızı ile arkamda bitiverdi. Ben nereye kayboldun diye çıkışmama rağmen bana danışmadan kızlar ile pazarlık bile yapıp anlaşmıştı. Ne kadara anlaştın diye sorunca 50 şer avro diye cevap verdi ama dışarı çıkıp yemek yiyeceğiz ve ilk dolaşıp öyle kızların kaldığı yere geçeceğiz dedi. Kızlara baktım ikisi de birbirinden güzel olur deyip oradan ayrıldık. Kızlar bizi biraz uzakta olan bir restorana götürdü. Restoran biftekleri ile ünlüymüş. İçerde hep çek vatandaşları mevcut, turistler tarafından daha keşfedilmemiş bir yer. Oturup ikişer bira 4 tbone yanına patates püresi ile tereyağlı bürüksel lahanası yedik tıka basa doyduk. 4 kişilik hesap ise dudak ısırtacak kadar ucuzdu elli avrodan biraz fazla tutuyordu. Ödeyip memnun ve mesut şekilde ayrıldık.

15 Dakikalık yürüyüş ile kızların kaldığı apart a vardık. Döküntü bir bina ama içerisi oldukça iyi iki yatak odası bir salon mutfak ve bir banyo tuvaletten ibaretti. İçeri geçtik. Kardeşim kendininkini seçmiş hatta birinci yazımızdan da anlamışsınız bu konularda oldukça da bencildir. Onun seçtiği sarışın yapılı ve iri göğüslü çok güzel bir kızdı. Kız ile içecek bir şeyler almak için ayrıldı. Bende diğer kızla yalnız kaldım. Kızın adı Zoya idi. Başka bir kasabadan okumak için Prag a gelmiş hem çalışıp hem de okumaya çalışıyordu. Yok bizim gibi utanmasak kendi yerimize okula bile ailemizin gitmesini isteyeceğiz.

Kız ile sohbet ederken yaşadıkları gördükleri karşısında kendime bile acıdım diyebilirim o kız başına hayat mücadelesi verirken biz erkek olarak ne yapabilmiştik bu güne kadar diye kendi kendimi sorgulamama neden olmuştu anlattıkları ile. Zoya siyah saçlı yeşil gözlü ama beyaz tenli minyon tipili bir kızdı yanaklarında ki gamzeleri güldüğünde oldukça belirginleşiyordu. Karşınıza alıp sadece gülümsemesini seyretmekle bile rahatlayacağınız bir kızdı. Beni tüm Avrupa turumuz sırasında hem karşı cins olarak hem de kişilik olarak beni en çok etkilen kişidir. O gecenin sonunda telefonu ile maillerini aldım ve şu anda arkadaşça bir şekilde hatta askerliğimizde bile görüştüğüm biridir.

Konuyu dağıtmayım kardeşim kendi kızı ile geri geldiklerinde biz kızla işi ilerletmiştik. Kardeşim yine bir başarı örneği olarak şarap almayı akıl kesmişti. Kızlarla şarap içip az bir sohbetten sonara odalara çekildik.

Daha gün ağarmadan kızlar bize seslenip ayrılmamız gerektiğini söylediler biraz daha kalırsak etrafta görülebilirsiniz diye uyardılar. Kızlar için sorun teşkil edeceğini düşünerek hemen hızla giyinip oradan ayrıldık. Tam kapıyı çıkarken Zoya elime tel numarası ile email adresini verdi. Bende kalemi alıp onun avucuna da benimkini yazıp Türkiye cep numaramı da yazıp açıkladım. Hızla kimseye görünmeden sabahın ayazında oradan ayrılıp odamıza döndük.
Odada 2 saat uyuduktan sonra sonraki durağımız olan Brno şehrine doğru yola çıkmak üzere Hostelden ayrıldık.
Kardeşim bu yazdıklarıma sonraki yazımız olan Avrupa Turu Brno Anılarımı kendi yazıp cevap verecekmiş.

 

Yazının ilk bölümü olan Avrupa Turu Plzen Anılarım yazısını okumak için tıklayınız.

Bu yazıyı yazıp sitemizde bizler ile paylaşan Sn ikiz kardeşler e tüm asyarehberi ekibi olarak teşekkür ederiz.