Değerli Asya Rehberi takipçileri; bir önceki yazımda Temmuz ayındaki Tayland ve Kamboçya seyahatimde yaşamış olduğum maceralarımı anlatmıştım. Bu yazımda ise Kasım ayı sonunda yapmış olduğum Pattaya seyahatimdeki maceralarımı anlatmak istiyorum.
Temmuz ayındaki on sekiz günlük Tayland ve Kamboçya seferinin tadı damağımda kalmıştı, tekrar gitmek için can atıyordum. Ancak iş durumum nedeniyle bir türlü fırsat bulamıyordum. Aslında ilk başta planım 2017 yılında gitmekti, ancak kasım ayı sonu için bir haftalık bir boşluk bulunca fırsatı değerlendireyim dedim. Biletimi yolculuktan bir önceki hafta aldığım için, haliyle epey tuzlu oldu. Ama ne yapalım, bir daha mı gelecez dünyaya dedim, aldım gitti. 🙂 Sadece sekiz gecem vardı, bende bu sefer tüm tatilimi Pattaya’da geçirmeye karar verdim.
Biletimi THY’den direk uçuş olarak almıştım. Yeni bir deneyim oldu bu benim için, zira daha önceki uzun mesafe uçuşlarımın hepsini aktarmalı olarak yapmıştım. Uçuş toplam 8,5 saat sürdü, çok sıkılmadım, koltuğu her zamanki gibi koridor tarafından seçmiştim.
Lavaboya giderken, arada sıkılıp turlamak istediğinizde falan iyi oluyor koridor tarafı.
Birde THY’nin uçak içi eğlence sisteminin Türkçe olması sayesinde, film falan da izleme fırsatı buldum, Qatar vb. yabancı firmalarda maalesef böyle bir imkan yok. Bir keresinde bir filmi İngilizce altyazıdan takip etmeye çalışmıştım ama işkenceden farksızdı, hemen bırakmıştım bende. 🙂
Pasaport kontrolünde sadece dönüş uçuşumun tarihini sordu görevli.. Ardından da bir aylık vizenin damgasını çaktı, evet tekrar rüyalar ülkesindeydim. 🙂 Hava alanındaki döviz bürosunda sadece 50 dolar bozdurdum, telefonuma 300 bahta, bir hafta süreli, 4 GB’lık bir hat taktırdım ve alt kata inip, 119 bahtlık Pattaya otobüslerine bindim. Yolculuk 2,5 saat kadar sürdü. Pattaya’nın girişinde deli gibi yağan bir yağmur ve sıkışık bir trafik karşıladı beni. Otelimi LK Metro bölgesinde tutmuştum. Metro Apartments diye bir otel.. Aslında booking puanı 8,6 idi, fakat ben pek beğenmedim, tavsiye etmiyorum, sadece konumu çok iyiydi, LK Metro’nun tam kalbindeydi. Neyse zaten çift kişilik bir yatak, bir kasa, bir de duş olsun, gerisi kolay Pattaya’da. 🙂 Odaya yerleştikten sonra üç-dört saat kadar uyuyup akşam için enerji topladım, uyandığımda hava kararmıştı zaten, duş alıp dışarı çıktım, Pattaya’daki ilk gecem başlamıştı bile..
İlk olarak LK Metro’daki go go’ları keşfe çıktım, bu arada LK Metro’dan biraz bahsedeyim.. Pattaya’daki belli başlı altı-yedi tane eğlence bölgesinden biri burası. Aslında birbirini dik olarak kesen iki tane geniş caddeden oluşuyor, caddelerin her iki yanında da, hepsi aynı yükseklikte, sıra sıra, renkli ve çok hoş binalar var. Binalar genelde otel olarak kullanılıyor. Altlarında da go go ve beer barlar bulunuyor. Benim kaldığım otelin altında da bir bar vardı ve orada da hatunlar bekliyordu. Gördüğüm kadarıyla batılı turistlerin ağırlıkta olduğu bir yer.. Bir tarafı Soi Diana’ya, diğer tarafı da Soi Buakhao’ya çıkıyor ayrıca.
Neyse işte bende ilk geceme LK Metro’daki go go barlardan başladım. Gece yarısına kadar burada takıldım, epey bi bara girdim çıktım, beğendiğim birkaç kızı masama davet edip içki ısmarladım falan.. Bir tane kız epey hoşuma gitmişti, itiraf etmek gerekirse en çok da XL ölçülerindeki göğüsleri, daha sonra tekrar gelip çıkarmak için adını ve bardaki numarasını cep telefonuma kaydettim. Vakit gece yarısını geçmişti, bende Walking Street’e geçtim, orada da bir iki go go bara girip çıktım, derken Sugar Babes adlı go go’nun önünde, üzerinde seksi bir liseli kostümü olan bebek yüzlü bir kız gördüm. Çok hoşuma gitmişti, hemen yanına gidip bir şeyler içmeyi teklif ettim. Neyse içeri girip oturduk, kız tek kelime İngilizce bilmiyordu. Bu aslında iyi bir şey bence, sektöre yeni girdiğini gösteriyor. 🙂 Neyse ki cep telefonuma Tayca sözlük indirmiştim, oradan yaza yaza biraz sohbet ettik, ben zaten kararımı vermiştim, açılışı bu kızla yapacaktım.. Bir yandan da bu kadar tatlı bir kız acaba bu işleri yapıyor mudur diye merak ediyordum. Biraz çekinerek benimle otelime gelir misin diye sordum, kız tamam deyince rahatladım. Mamasanı çağırdık, para pul mevzusunu halledip (2500 baht kız için, 1000 bahtta barfine; short time ücreti, aslında long time istemiştim fakat Mamasan izin vermedi, en geç saat üçte geri gönder kızımı dedi 🙂 ) otele geçtik. Pattaya’daki ilk gecem böylece mutlu mesut bir şekilde bitmiş oldu. 🙂
Ertesi gün öğleden sonra kalktım ve duş alıp dışarı çıktım. Gündüz vaktimi işte orada burada geçirdim, neyse akşam oldu. Bu akşamki hedefim, Soi 6-7-8 bölgesini keşfetmekti. İkinci caddeden geçen baht bus’lardan birine atlayıp Soi 6’nın girişinde indim. Uzunca bir sokak, ilk bakışta sağlı sollu barlarıyla klasik bir Pattaya eğlence sokağı gibi görünse de bence çok çok farklı, hatunlar daha bir cüretkar ve arsız. Hani Pattaya için dünyanın en ateşli tatil beldesi derler ya, işte Soi 6’da Pattaya’nın en ateşli eğlence bölgesi bana göre.
Neyse işte Soi 6’ya girdim ve sağa sola bakınarak ağır adımlarla yürümeye başladım. Tüm barların önü seksi hatunlarla doluydu ve benim gibi orada gezen erkekleri bağırarak içeri davet ediyorlardı. Hatta bazen, özellikle de yaşlı babacan tipli adamları kollarından bacaklarından tutarak içeriye sürüklemeye çalışıyorlardı. Ben böyle bir yere ilk geldiğimde her zaman önce baştan sona bir tur atarım, kızlara alıcı gözle bakıp beğendiklerimi ve çalıştıkları mekanları hafızaya kaydeder, dönüşte de sırayla o mekanlara girmeye başlarım. Bu şekilde sokağın sonuna kadar yürüyüp Beach Road’a çıktım, sonra geri dönüp bu sefer sokağın başına doğru, ters istikamette yürümeye başladım. O hafızaya kaydettiğim dediğim mekanlardan ilk karşıma çıkanın önünde durdum. Beğendiğim kızın yanına gittim ve içeride bir şeyler içelim mi diye sordum. Ben hani klasik, go go barlardaki gibi bir muamele bekliyordum kızdan, içeri girdik, biraz kuytu bir köşeye geçtik, beni bir koltuğa oturttu, ne içersin diye sordu, bir şişe Heineken istedim. Kendisi dolaptan alıp getirdi, elime tutuşturdu, ardından da kucağıma oturdu. Bu arada üzerinde kısacık, siyah, dar, seksi bir elbise vardı. Ben biradan bir yudum aldım, o anda kollarını boynuma doladı ve beni ateşli bir şekilde öpmeye başladı. Hem de ne öpme ama dili dile değdirerek, French kissing dediğimizden. Ben n’oluyoruz yahu dedim, Soi 6’nın nasıl bir yer olduğunu sanırım anlatmış oldum böylece. Kız da zaten hemen yukarı çıkalım mı falan demeye başladı, ama ne bileyim daha saat 8 bile olmamıştı. Ateşimi söndürmek istemedim, kızla biraz daha öpüşüp yiyiştikten sonra, adını ve mekanını telefonuma kaydedip, birazda bahşiş verdikten sonra dışarı çıktım. Bir-iki yere daha girdim, oralarda da kızlar hemen yukarı çıkalım mı muhabbeti yapıyorlardı, bir yerde hem içki ısmarladığım kız, hem de yanımızda duran arkadaşı bayağı bir ısrar etti. Ben her seferinde yok daha erken falan diyordum, en sonunda kızın arkadaşı demesin mi, istersen condom free’de olabilir. Yuh artık dedim, hesabı ödeyip çıktım hemen. Oradan Soi 7 ve 8’e geçtim, ama oralarda pek bir numara yoktu, klasik beer barlar falan, Soi 6 ile kıyaslanamazlar. Vakit gece yarısına yaklaşıyordu, tekrar Soi 6’ya döndüm, daha önce girdiğim barların birinden bir kız alıp otele götürdüm. Kız long time için her şey dahil 3000 baht istemişti. Go go’larla falan kıyaslandığında, bayağı uygundu yani, böylece Pattaya’daki ikinci gecemde mutlu mesut bir şekilde sona erdi. Skoru da 2-0’a taşımış oldum ayrıca 🙂
Soi 6’nın ateşli kızıyla geçirdiğim gece ve sabahın sonrasında hatunu gönderip biraz daha uyudum. Otelden yine öğleden sonra çıktım. Kahvaltıyı Soi Diana’daki Lee’s Diner adlı bir restoranda yaptım. Bu restoran benim favori mekanım oldu. Daha sonra hem kahvaltı, hem de diğer öğünler için birçok kez buraya geldim. Herkese de tavsiye ediyorum, bizim damak tadımıza uygun birçok yemek bulabileceğiniz bir yer. Yine işte Beach Road’dı AVM’lerdi falan derken akşamı ettim, sırasıyla LK Metro, Soi 6 ve Walking Street’i turladım. Ama öyle aman aman hoşlanacağım bir kıza rastlayamadım, bende o gece için yeni transferler yerine eski kadroya bir şans tanımaya karar verdim. Bir önceki gelişimde epey bir takıldığım, May adlı kızın çalıştığı kulübe gittim, Pattaya’ya geldiğimi haber vermemiştim ona. Şok oldu beni karşısında görünce, kısa bir süre oturduktan sonra dışarı çıkardım long time olarak, 5000 baht kız için 800 bahtta barfine ödedim. Bu gezimde bir seferde ödediğim en yüksek rakam oldu bu. Bir süre Walking Street’te dolaştık, The Stone House adlı kulübe gidip biraz eğlendik, ardından da otele geçtik, harika bir gece ve sabah, farkı üçe çıkarmış oldum böylece 🙂
Gündüz yine her zamanki gibi geçti, akşam oldu ancak üç gecedir full time çalışıyordum, yorulmuştum artık.. Bende bir gece pompaya ara vereyim dedim. Onun yerine sabaha kadar işte LK Metro, Soi’ler, Walking Street dolaştım, birçok mekana girdim çıktım.. Beğendiğim kızların çalıştıkları yerleri ve numaralarını kaydettim. Bir nevi AR-GE çalışması oldu yani. 🙂 Soi 7’deki bir beer barda çok hoş bir kızla tanıştım. Hiç İngilizce bilmiyordu, benim için artı bir puan tabii, bir süre cep telefonuma yazarak sohbet ettik. O da bana bir şeyler sormak istiyor fakat soramıyordu. En sonunda dayanamadı, benden müsaade isteyip bar tezgahının arkasına geçti, elinde küçük bir kitapçıkla geri döndü. Kitabın adı “Practice English for Bargirls” idi. Yuh artık dedim, kızdan kitabı isteyip içine baktım, seks bölümünde, “oo çok büyük”, “bu pozisyonu çok seviyorum” falan gibi cümlelerin İngilizcesi vardı. Benim baktığım yerleri görünce utandı kız. Geri verdim kitabı, meğer benim mesleğimi sormak istiyormuş. Neyse kızın bilgilerini alıp, birazda bahşiş verdim.. Ama gezimin kalan kısmında tekrar gelmeye fırsat bulamadım, bir dahaki sefere artık.
Böylece dördüncü gece otele sap vaziyette geri döndüm. Otele ve altındaki bara bakan, yani oranın Mamasan’ı, yaşlıca, çok matrak bir kadın vardı. Üç gecedir getirdiğim kızların kimliklerini o alıyordu. Benim yalnız geldiğimi görünce uzaktan “You come alone, you come alone” diye bağırmaya başladı, bende gülümseyip “good night” dedim ve odama çıkıp yattım.
Ertesi gün otelden çıkarken kadın beni hemen durdurdu. Sen dün gece niye yalnız uyudun, diye sordu. Bende dün gece benim tatil günümdü deyince, önce bir kahkaha patlattı, sonra da eliyle barda oturan kızları gösterip, bak bende de bir sürü güzel kız var, bunlara da bak dedi. Bende tamam bakacam deyip, teşekkür ettikten sonra otelden ayrıldım. Bu arada bir gece ara vermek bana iyi gelmişti, darbeli matkabı full şarj etmiştim. Akşam yine her zamanki gibi takılmayı düşünürken May aradı, o gece çalışmıyormuş, beraber takılalım mı dedi, bende tamam dedim. Epey bir gezdik dolaştık, sonra otele döndük, beşinci gece böylece mutlu sonla neticelenmiş oldu, ancak aynı kızla ikinci sefer olduğu için skoru arttıramamış oldum maalesef 🙂
Ertesi sabah May’i 2000 baht verip gönderdim. Gündüz yine öyle takıldım, akşam benim altıncı gecem olacaktı. Sadece iki gecem kalmıştı, zamanın bu kadar çabuk geçmesine inanamıyordum.. Ben buradan nasıl geri döneceğim diye kara kara düşünüyordum 🙂 Neyse akşam oldu. Biraz gezdim dolaştım. Yine öyle aman aman hoşlanacağım bir kıza rastlamadım. Vakit gece yarısını geçmişti. Ben de Taboo adlı bir go go kulübe gittim. Walking Street’in girişinde, niyetim yani sırf gece boş geçmesin diye bir kız almaktı. Sahneden hoşuma giden bir kızı masama davet ettim. Biraz sohbet falan, dışarı çıkalım mı dedim. O da olur dedi, Mamasan’ı çağırdı, kadın benden sırf short time için 3000 baht artı 2000 baht barfine istedi. Yuh artık dedim, hesabı ödeyip çıktım hemen. 2000 baht barfine’mı olur, hem de ortalama bir kızdı.. Pattaya’da çok rahat bulunabilecek tipte. Hani Skyfall’daki efsane hatunlardan biri olsa neyse. Laf açılmışken Skyfall’dan da biraz bahsedeyim.. Bence Pattaya’daki bir numaralı go go kulübüdür, burada iki tip kız vardır. İki parçalı, genelde üstü kırmızı veya sarı, altı beyaz renkte kıyafet giyenlerle, siyah dantelli bir kıyafet giyenler. Birinci gruptaki kızlarda çok bir numara yoktur, ama o siyah kıyafet giyenler efsanedir. Ben Pattaya’da o kadar kaliteli kızları sadece orada gördüm. Geçen ki gelişimde bir tanesini 2500 + 1500’e short time olarak çıkarmıştım, bu sefer nasip olmadı ama. Sanırım orası da barfine’ı 2000 yapmış.
Taboo’dan çıktıktan sonra, LK Metro’ya döndüm ve ilk gece tanıştığım XL göğüslü hatunun çalıştığı kulübe gittim. Ben geldiğimde sahnedeydi, hemen masama davet ettim. Baktım kafa bir dünya, epey bir tekila yuvarlamış sanırım.. Bu aralar Pattaya’da moda, birçok kulüpte gördüm, kızlar arada masaları dolaşıp tekila servisi yapıyorlar. Kabul eden müşterilerle karşılıklı içiyorlar, bu da o yüzden kafayı bulmuş. Yanıma geldi, biraz öpüşüp yiyiştikten sonra, yine dili dile değdirmeli cinstendi yalnız, Mamasan’ı çağırdık. 4000 baht kız için, 600 bahtta barfine ödeyip otele götürdüm, longtime olarak. Altıncı gecem de böyle bitti, skoru dörtledik bu arada 🙂
Neyse geldik yedinci geceye, bir önceki gece XL göğüslü hatun benim bayağı bir şarjımı bitirmişti. Hiç halim kalmamıştı. Bende bu geceyi de pas geçmeye karar verdim. Son gece efsane bir final yaparım dedim. Yine AR-GE çalışmaları, gece saat dörde kadar Walking Street’teki go go barlarda takıldım. En son Infinity adlı bir kulüpteki bir hatunla bayağı bir vakit geçirdim, bilgilerini falan alıp çıktım. Saat dörtten sonra ise Insomnia’ya geçtim, deniz kenarındaki kısma gidip bir şeyler içtim falan, birçok kızla kesiştik. Hatunlar resmen al götür diye gözümün içine bakıyorlardı. En sonunda bir tanesi sırtımdan dürttü, mecburen döndüm. Kadeh falan tokuşturduk, ben bu gece yalnız takılıyorum dedim, birini arıyor gibi görünüyordun dedi kızda. Neyse oradan da kız almadan çıktım. Saat beşi geçiyordu, biraz daha yürüdüm Walking Street’in sonuna doğru, bir de ne göreyim. Torbacılar piyasaya çıkmıştı, hemen geri dönüp uzaklaştım oradan. Biraz Beach Road’da falan yürüdüm, hava aydınlanmaya başlamıştı, otele dönüp yattığımda, evet yalnız, 🙂 saat altı buçuğa geliyordu.
Evet en sonunda son gece geldi çattı, çok üzülüyordum ama ne yapalım, çare yok, yine her zamanki gibi mekanları dolaştım. Kafama yatacak bir kız bulamadım, May’in çalıştığı kulübe gittim. Fakat o da tekila gazisi olmuş, çok içince mideyi bozup kusmuş, evine göndermişler. Bende son geceyi boş geçirmeyeyim diye Walking Street’in ara sokaklarındaki bir go go kulüpten bir hatun alıp otele götürüp, sezon finalini onunla yaptım. Daha doğrusu öyle düşünüyordum ancak yanılmışım, skorda 5-0 oldu böylece 🙂
Ertesi sabah kızı gönderdim, malum uçağa binecez. Boy abdestimi falan aldım. Eşyalarımı topladım, derken May aradı, iyileşmiş, uçağım da tam gece yarısı kalkacaktı. Bütün günüm boştu, beraber takılalım mı dedim, olur dedi. Otelde olduğumu söyleyince de otele geleyim dedi. Check-out saatine az kalmıştı, aklımda da hiç öyle bir düşünce yoktu ama, May odaya gelince her şey değişti. Bir anda kendimizi yatakta bulduk, diğer kızı göndereli çok olmamıştı, bir postada May’a attım, çok ateşli bir sevişmeydi, sezon finali dediğin böyle olur dedim içimden.. Artık odayı boşaltmam gerekiyordu, alelacele bir kez daha boy abdesti aldım ve dışarı çıktık. Bütün gün beraber dolaştık, akşam için otobüsle uğraşmayayım diye bir taksi ayarlamıştım hava alanına gitmek için. Biraz tuzlu oldu yalnız tam 1000 baht bayıldım. May beni taksiye kadar yolcu etti, sarılıp öpüştük, yine tekrar geleceğim diye söz verdim. Taksiye binmeden öncede ATM’den 5000 baht çekip çantasına koydum. Taksiyle Pattaya’dan ayrılırken gözlerim doldu resmen, o kadar zor oluyor ki buradan ayrılmak. Neyse yaklaşık on saatlik bir uçuştan sonra kürkçü dükkanı hesabı, İstanbul’a döndüm. Atatürk Havalimanı’nda pasaport kuyruğunda beklerken üzerimde hala kısa kollu gömlek, şort ve sandalet vardı. Lavaboda üstümü değiştirip trene bindim. Pazartesi sabahıydı, direk ofise geçip işbaşı yaptım.
Evet, bu tatilimde böyle geçti değerli arkadaşlar, geleli bir ay kadar oldu ancak bu süre zarfında orayı düşünmediğim bir günüm bile geçmedi. Önümüzdeki yıl bir aksilik olmazsa iki kez daha gitmeyi planlıyorum. İnşallah o gezilerinde yazılarını yazıp burada yayınlama fırsatı bulurum. Selamlar herkese…
PATTAYA – SEKİZ GECE; KASIM 2016 adlı yazıyı yazan Sn. monoblaine34 beye tüm Asya Rehberi ekibi ve müdavimleri adına teşekkür ederiz.
TAYLAND (BANGKOK-PATTAYA) – KAMBOÇYA SEYAHATİM; TEMMUZ 2016 (PART 1)
hocam tatilin güzel geçmiş ama merak ettiğim birşey var bayanlara biraz fazla para vermişsin gogo bardan aldıkların hadi tamam da diğerleri biraz fazla 8 günde ne kadar harcadınız
Merhaba, hepsini go go barlardan aldım zaten, bir önceki gelişimde de öyle yapmıştım, yani fiyatlar hep bu civarlardaydı, bir tek yazıda da belirttiğim gibi soi 6 da biraz daha ucuzdu. Tabiki diskolardan alırsanız daha ucuza gelir, bir sonraki gidişimde oralardan da almayı düşünüyorum. Ne kadar harcadığıma gelince tam bir rakam veremeyeceğim ama hatırladığım kadarıyla bin dolar para almıştım yanıma, onu bitirdikten sonra da iki üç kez atm den para çektim 🙂 Selamlar
Şimdi çok yorum olacaktır yada okuyanların kafasında soru işaretleri olacaktır çok para vermişsin diye. Aslolan memnun olup olmadığın gerisi hikaye. Zaten az para çok para mevzu değil. Ihtiyacın yoktur bütçen fazladır sırf mutlu olmak ve mutlu etmek adına fazlada harcayabilirsin. Karşılığında tarifsiz bir haz alıyorsan amacına ulaşmışsın demektir. Okuduğum kadarıyla sizinkide gayet iyi geçmiş. Yazınızı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim
Merhaba, aynen katılıyorum söylediklerinize, normalin üzerinde bir harcama olduğunu kabul ediyorum, ama go go barlarda fiyatlar hep bu düzeyde. İki sebepten dolayı go go barları tercih ettim, birincisi oralardaki ortamı çok seviyorum, sahnede o güzellikleri izlemek, beğendiğiniz kızı masanıza getirtmek, çok hoşunuza giderse alıp götürmek falan, ikincisi de buralardaki kızların kontrole gönderiliyor olması. Ama yukarıda da belirttiğim gibi bir dahaki gidişimde diskoları da denemeyi düşünüyorum.
Son olarak ben Tayland da aldığım keyfi ve mutluluğu başka hiçbir yerde bulamıyorum inanın, o yüzden bir kez olsun pişman olmadım aman çok para gitti diye. Şu an Viyanadayım, buradaki sauna klüplerine takılıyorum, ki bu konuda da bir yazı yazacağım, çok güzel kızlar var tamam ama Pattaya daki ortamı gördükten sonra buralar biraz soğuk ve ruhsuz geliyor bana. Selamlar 🙂
nightmare45 , üstad duygulara adeta tercuman oldunuz müthiş bi tespit altına imzamı atarım selamlar saygılar
Aynen ya kızlara çok vermişsin ya piyasa yükselmiş. Neyse cumartesi ordayım göreceğiz bakalım, dönmek yok:)
Merhaba, iyi eğlenceler ve bol skorlar diliyorum size 🙂 Ben de mart ayına bilet aldım, şafak 58 🙂 Yazınızı merakla bekliyorum, bi bakın bakalım, ama dediğim gibi go go barlarda fiyatlar hep bu düzeyde. Selamlar :)5
alibaba35 kardeşim senin yazını sabırsızlıkla bekliyorum fazla bekletme bizi
Masal tatında bir yazı olmuş, uzun zamandır takip edemiyordum siteyi diğer yazılarınıza okuyacağım büyük bir merakla. teşekkürler
Üstadım çok teşekkür ediyorum, sizi tekrar görmek çok güzel, bende yazılarınızı zevkle okuyordum, selamlar 🙂
Dostlarım kardeşlerim abilerim zorda olsa şafak 240 güzel tayland için. Naçizhane sorum oteli ne zaman ayarlamak daha mantıklı olacaktır nu kadar uzun süre olmasına binayen ? Sitenin tekrar eski canlılığına kavuşması için ayrıca dileklerimi belirtmek isterim.
Bu konuda kesin bir şey söylemek zor, ben şahsen gitmeden önce muhakkak booking ya da agoda’dan rezervasyonumu yapıp ta gidiyorum, ama otel istediğiniz gibi çıkmazsa vazgeçip paranızı geri alamıyorsunuz o zaman. Bazıları ise Pattaya’ya gittikten sonra otelleri kendisi gezip yüz yüze pazarlık yaparak otel tutuyor, ancak o zamanda özellikle yüksek sezonda iyi bir otelde yer bulamama riski var. Şafağınız umarım göz açıp kapayıncaya kadar geçer. Selamlar 🙂
Kardeşim go go barlardan aldığın kızlar düzenli kontrole gidiyor demişsin, condom kullanmazsak sorun olur mu?
Merhaba, Tayland’da go go ve beer barlarında, bir de masaj salonlarında çalışan kızlar düzenli olarak sağlık kontrolüne gitmek zorunda. Mesela Skyfall’da bir mamasan bana kızları her hafta sağlık kontrolüne gönderdiğini söylemişti. Ayrıca bazı kulüplerin internet sitelerinde de çalışanların düzenli olarak sağlık kontrolüne gönderildiği, hatta istenildiği takdirde buna ilişkin belgeleri gösterebilecekleri yönünde yazılar okudum. Öte yandan Facebook’ta takip ettiğim Pattaya ile ilgili gruplarda da bazı kişiler bu denetimlerin çok sağlıklı yapılmadığını, bazı kulüplerin yılda ancak bir-iki kez çalışanlarını kontrole gönderdiğini, zaten Pattaya’da böyle bir denetimi yapacak tıbbi altyapının bulunmadığını, hatta bazı doktorların rüşvet karşılığı kızlara sağlam raporu verdiğini iddia ediyorlar. Bunların ne kadarı doğru, ne kadarı spekülasyon, bu konuda bir şey söylemek zor.
Diğer bir konuda bu denetimler usulüne uygun yapılsa bile, malumunuz bir insan HIV virüsü kaptığında bunun tespit edilebilmesi için belli bir süre geçmesi gerekiyor. (Sanırım en az 45 gün) Dolayısıyla da bu kişi HIV’li dahi olsa o süre içerisinde kontrollerde temiz çıkmaya ve dolayısıyla mekanlarda çalışmaya devam edecek, bir de böyle bir risk var.
Ben şimdiye kadar üç kez Tayland’a gittim, her seferinde de sadece go go’lardan aldığım kızlarla birlikte oldum, sadece bir kez, internetten tanıştığım bir kızla birlikte olmuştum ama o da bir mağazada çalışan, yani malum sektörden olmayan bir kızdı, her seferinde de kondom kullandım. Tabi bu benim kendi kişisel tercihim, başkaları daha farklı düşünebilir. Yani görüyoruz, bazı insanlar metrelerce yükseklikten denize atlıyorlar, otoyollarda motorsikletin burnunu havaya kaldırıp son sürat gidiyorlar, yani bazı insanlar o heyecanı yaşamak için, belli riskleri göze alabiliyorlar. Sizin sorduğunuz konuda da aynı şey geçerli, ben riski göze alıp kondomsuz ilişkiye giren birçok insan duydum. Sonuçta bu da bir ihtimal hesabı, Pattaya’da karşınıza çıkan herkes AIDS’li değil, AIDS’li dahi olsa, korunmasız da ilişkiye girseniz, bu hemen hastalık kapacağınız anlamına gelmiyor. Bazı insanlar olaya bu açıdan yaklaşıyor ve bir kez dünyaya geliyoruz, bilmem kaç binde bir ihtimal için ben niye zevkimi sınırsızca yaşamayayım diyorlar. AIDS tedavisindeki gelişmeler de tabi bunda etkili, usulüne uygun bir tedaviyle insanlar uzun yıllar normal bir yaşam sürebiliyorlar. Oysa bir motorsiklet yahut deniz kazasında hemen o saniyede niyazi olmanız veya ömür boyu sakat kalmanız mümkün, geri dönüşü yok Allah korusun.
İyi eğlenceler diliyorum size, selamlar…
Yağmurlu havalarda şemsiye kullanmak gerekir. Böylelikle aldığınız tedbir sizi ıslanmaktan korur.
Aynen katılıyorum, her zaman tedbirli olmakta fayda var 🙂 Yeni makaleyi gönderdim bu arada, selamlar 🙂