Vietnam Tatilim

Vietnam tatilim de yaşadıklarım aslında üç ülkeden oluşan Asya turumuzun ilk etabı idi. Yazımın bu kısmını sadece Vietnam ile ilgili olaylara Vietnam vizesi bilgilerine ve de Vietnam Saygon da yaşadığım olaylara yer vereceğim.

2008 ve 2015 Küba seyahatlerimden sonra eksik kalan Asya gezisi için hayaller kurmaya başlamıştım. Tam da bu aralar uzun zamandır görüşemediğim Dr. Sado lakaplı arkadaşımın Pattaya resimlerini gördükçe artık benimde gitme zamanım geldi diyordum içimden. Zaten uzun yıllar boyunca Kiev, Odessa ikilisinden yorulmaya, sıkılmaya başlamıştım. Dr. Sadoyu yazın sonu önce bir tur Odessa’ya yolladıktan sonra kış için Tayland planları yapmaya başladım. Ancak Asya bölgesine gitmişken bir ülke yerine 3 farklı ülke görmeden, 3 farlı ülkenin kültürünü tanımadan dönülmez diye düşündüm ve planımı ona göre ayarladım. Asya turu planım ilk önce Vietnam Saigon, ardından Kamboçya Siem Riep ve son olarak Thailand Phuket olarak planladım. Araştırmalarım ve nette yazanlar, Vietnam vizesi için, ya zor diyordu ya da eksik bilgiler içeriyordu. Tüm aramalarım beni Vietnam’da tur satan Mr. Dİem’ e ulaştırdı.

Biraz da Vietnam vizesini nasıl aldığımıza yer vereyim. Dediğim gibi araştırmalarımız bizleri Vietnam da yaşayan Mr. Dieme ulaştırmıştı. Mr. Diem ile başladık mailleşmeye ve skype üzerinden konuşmaya. Mr Diem oldukça ilgiliydi. Başlarda birkaç tur satmaya ve önermeye çalışsa da bizim programımıza uymuyordu. Detaylı iki Saygon Turu programı, uçuş saatleri, fiyatları ile ilgili çalışma yapmıştı. Aslında bu kadar geniş bir çalışma fiyat konusunda ekstraya tabi olacağız endişesi bizleri korkutmuştu.

Sonunda Mr. Diem bizlere Vietnam vizesi için gerekli olanların Vietnam göçmenlik bürosundan davetiye mektubu (approval letter) almamız gerektiğini ve o davetiye ile Vietnam hava alanından arrival on visa ile veya öncesinden Türkiye’den konsolosluktan normal vize alabileceğimizi söyledi. Buradan alınan vizenin bir yararı kara kapılarında da geçerli Visa on arrival ise sadece hava alanında geçerli. Her hangi bir tur satın almadan davetiyenin ücreti 70 $ dı. Resmi makam ücreti 20 $ da bu ücrete dahil idi. Uzun mail ve skype görüşmelerinden sonra Vietnam davetiyemiz via mail olarak elimize geçti. Mr Diem’e ücreti Vietnam’a gittiğimizde ödedik. Hava alanında çıktılarını aldığımız belge ile birlikte vizemizi kalabalığa göre 30 dk.da aldık. Vize ücreti de 45 $ ödedik. Hiçbir soru ya da sorun ile karşılaşmadan girişimizi yaptık. Hatta valizlerimizi bile içeride unuttuk.  Bu arada Mr Diem çok alakalı profesyonelce işini yapan biri. Bize iki ayrı detaylı tur programı hazırlamıştı. Oteller ve konumumuz ile ilgili sorduklarımıza da sıkılmadan cevaplar yazdı. Bende kendisine iki kutu Türk Lokumu götürdüm. Çok memnun oldu. İki kutuda otel Resepsiyonuna hediye ettik tabi ki. Az maliyetli hoş dokunuşlar hem ülkemizin insanı üzerine de iyi algı bırakır diye düşündük. Hem de ufak dostluklar elde ederiz hesabı.

Vietnam vizesi için internette almanın zor olduğu yazar.  Bence ne kolay ne de zor. Ama biraz tuzlu olduğu kesin.

Neyse gümrüksüz alandan döndük ve içeriden bizi bekleyen valizlerimi aldık. Taksimize bindik ve Saygon da kalacağımız otelimizin yolunu tuttuk. Green Suites diye 2 yıldız bir otel ayarlamıştım Vietnam’a gelmeden önce. Arkadaşım pek tutmasa da her şey çok uygundu. 30 dolar kahvaltı dahil kasalı, otelin roofu da olan bir odaydı. Backpackers ve barların olduğu yere 2 dakika yürüme mesafesinde. Kaldığımız 4 gün boyunca  Saygon gece hayatından otele gece geç saatlerde dönmemize rağmen güvenlikle ilgili hiç bir sorun olmadı. Sonuçta Vietnam tatilimiz için en uygunuydu. Nasıl olsa Kamboçya da 5 yıldız bir otel ayarlamıştık. Saygon için konumundan dolayı fazlasına gerek yoktu. Fazlası iki üç katı ücret demekti. Otelimiz çevresi aynı zamanda masaj salonlarıyla da doluydu gece hayatı bölgelerine yakındı. Otelin hemen altındaki caddede sokak restoranı vardı. Çok meşhur olacak ki her gece local insanlarla dolup taşıyordu. Arada gece yemeklerimizi orada yedik hesaplı ve lezizdi. Aklımda kalan 30 parçalık yemek 200 bin wong civarı yaklaşık 10 dolar  kişi başı tutmuştu.

Saygon’un motor trafiği meşhur ama ilginç olan minimum trafik ışığı ile kaos içinde bir düzen tutturup gitmesi. Kimse kimseye bağırıp çağırmaması çok hoşuma gitti. 🙂 Belki de bize ne öğretiliyor ise yanlıştı kim bilir?

Sayın Poul’ün yazılarında bahsettiği gibi go 2 bar yaptık. Yeri çok merkezi idi. Vietnam gece hayatın da sabaha kadar açık olan ender yerlerden biriydi. Bizler de sabaha yakın 4 e kadar mekan da kalıp ayrıldık. Gece bir şişe Glenmorangie single malt nerdeyse bitmişti. Yanlış hatırlamıyorsam 90 $’a açmıştık. Dibinde kalan son 3 dubleyi adımıza ayırtıp ( İki gün sonra sabaha karşı yolumuz kesişecekti tekrar) Otelimizde devam ettik.

Vietnamlı arkadaşlarımızı WeChat ve clublerden bulduk. Bizim Sado’nun bulduğu ilk kız gerçekten çok tatlıydı bütün gece dans edip kıvama gelseler de bizim cimri Dr 100 $ a kıyamadı. 😀 Ne de olsa ucuz bir yerdeydik fiyatlar yerlerde olmalıydı dimi? 😀 Ben prensip olarak ilk gece elimi suya dokundurmam. O yüzden benim için problem yoktu. Daha sonra ilginç bir olay daha yaşadık. Hangi gece olduğunu hatırlamıyorum. Vietnamlı Kızlar, dans, eğlence falan derken local arkadaşlarımızla Clupten sabaha karşı ayrıldık. Benim arkadaşım uzun boylu tatlı güzel bir kızdı. Şanslıydım benim kaldığım otelin yanındaydı oteli. Tabi biz otele dönerken yemek çorba da içilmez mi? Hayal mayal hatırlasam da çok lezizdi. O yüzden localler bu konuda bir numaradır. Eğer komisyon almıyorlar ve dürüstler ise sizlere en iyi rehberliği ve de arkadaşlığı yaparlar.

Ben kız arkadaşımın kaldığı otele onun odasına çıktım. Sado da bizim odaya çıktı. Güzel bir geceden sonra (Masrafı 50$) bizimkileri uyandırmak için odaya çıktım. Biraz kapı tıklama falan derken 10 dk. Sonra anca ayırabildik kumruları. Sado kızı yollayacak iken kız demez mi 200 $ verecektin diye falan fişman derken ben araya girdim anlatmaya çalıştım böyle bir şey dünya da yok diye. Hele ki bizim Sado Adriyana olsa ona verirken bile düşünür. Sado’ya soruyorum yok diyo öyle bir şey. 50 papeledi dio 😀 Kimin kafası güzeldi anlamadım. Sado demez mi Marlyn Monreo’ musun bu kadar verecem diye 😀 Sado’ yu yoladım dışarı. Kız ağlamaya başladı. Ben tezgaha mı geldik diyorum kız parayı geri veriyo yok almam diyo. Alla alla diyorum benimi test ediyor falan derken birkaç hediye verdim 50 papeli de zorla çantasına koydum gönlünü almaya çalışarak zor bela ancak yolladım. Kafam karışıktı. Aynı zaman da bizim Sado’ya gülüyorum kıza üzülüyorum falan ama üzülecek bir durum da yok.  Neyse ki olayı hallediyorum ama Bizim Sado da Moral düşüşte karizma ayaklar altında ya neyse.

Saygon’un büyülü sokaklarını arşınlıyoruz. Canlı kalabalık sokaklarda dolaşarak Saygon’un atmossferini bire bir yaşıyoruz.  Bisiklet ve araba ile şehir turu yapıyoruz. Saigon AB Tower’e gidip Skychill barda bir şeyler içiyoruz. Kesinlikle Sky Chill bar ziyaret edilmeli en az ikişer kokteyl içilip doğal klimalı ortamda manzaranın keyfi çıkarılmalı. Çok pahalı da değil happy hours zamanı bir kokteyl bedava. Bizde öyle yaptık az daha kalsak ben bir şişe daha açtırırdım. Neyse öyle bir şey olmadı. Gündüz otelimize yakın bir sokakta içtiğimiz Vietnam Robusta kahvesinin tadına doyamadım. Arada sırada uğradığımız Quynh kahve zincirleri bana daha sonra aynı kahveden 1,5 kilo aldıracaktı. Vietnam gece hayatı artık bazı yerler daha geç saatlere kalıyor. Barlar sokağında gezerken iki kızın davetini kırmıyoruz, muhabbet olsun diye ufak bir sokak barına giriyoruz. Barın içi kız dolu. Biz söylüyoruz onlar bir jack biri de başka bir şey söylüyor. Kız da jack tipi içecek tip yok saatte uygun değilse ya içkilerimiz geliyor. Biraz muhabbet sonrasında kızlardan izin isteyerek içkilerinden tadıyorum. Kızların içkilerinin içi yüzde doksan sekizi sudan oluşuyor. Bizim Sado’ya gülerek durumu anlatıyorum az bir bahşiş bırakarak ayrılıyoruz.

Geceyi Lush Club te geçiriyoruz. Saygon Lush Club thuesday ladies night saat 4 te bitti. İçerisi full doluydu. Eğlenmeyi biliyorlar. Zaten orayı kapattıktan sonra grup olarak soluğu Go 2 Clupte aldık herkes gibi. Lush ta bizim Sado kendine geliyor bana kızıyor, verip veriştiriyor. Neden ilk gün gelmedik diye içerisi çok iyi çünkü. Oradan tatlı bir kız buldu bizim Sado. Yine alkol fulll bizde. Bana da birisi yapıştı tuvalete gidiyorum geliyorum kız orda en sonunda kovacaktım ama öyle bir yapım yok. Kızdan anca sabaha karşı kurtuldum. 😀 Sado’ya baktım kızı aldı gidiyor yine. Yanımdaki korumam olan kıza soruyorum o diyor en az 200 papel ister diye. Ben Sadoya soruyorum yok diyor fiyat falan konuşmadık bir şey diyor. Kahkaha ile bak bu sefer ben yokum diyorum iyice konuş sonra al git karışmam haberin olsun diyorum. Neyse ki kızlar çok güzel ateşli ve tatlı çıktı. Gecemiz sorunsuz bitmiş oldu.

Gittiğim yerlerde local bir insanla normal arkadaş olarak gezip dolaşmayı biraz kültürden biraz ondan yeni şeyler öğrenmeyi tercih ederim her zaman. Bu seferde internetten tanıştığım kız bilgisayar mühendisi Huong çok tatlı çıtı pıtı bir kızdı. Beni gerçekten şaşırttı. İngilizcesi bizim için yeterli idi. Şehri gezdirdi hatta kız arkadaşı ile motorlarla gezdirmeyi bile teklif ettiler. Yağmurdan dolayı yapamadık ama hiç bir karşılığı olmadan bu zahmetleri yapması bizler ile ilgilenmesi çok hoşuma gitmişti. Uzak doğu kültürü bu olsa gerek dedim içimden. Ayrıca son günümüzde bize birer Vietnam anısına hediye alıp iki eliyle saygıyla vermesi beni duygulandırdı açıkçası. Kendisine sevgilerimi saygılarımı sunuyorum. Bana Vietnam insanı ile ilgili çok pozitif bir düşünce bıraktı. Onu İstanbul’da ağırlamak isterim. Derler ya Bir ülkeyi ülke yapan insandır halkıdır diye. Tanıştığım Vietnamlı kişiler ve Huong’ın davranışları benim Vietnam tatilime damgasını vuran en önemli etkenlerdi.

Vietnam vizesinden kaynaklı sorunlar yüzünden erkenden pes etmediğime memnun kalmıştım. Ve de Vietnam da tatil yapmanın, Vietnam’ı seçmem ile doğru kararı verdiğime kesin emin olmuştum.

 

Vietnam Tatilim adlı yazıyı yazan Sn. Tiger ‘e tüm asyarehberi ekibi ve müdavimleri adına teşekkür ederiz.

 

Yazarın bir sonraki gezi yazısı olan Kamboçya Siem Reap Tatilim yazısını okumak için lütfen tıklayınız.